ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
insanı duygusuzlaştıran şeyler
-
zaman.
insan çocukluğundan uzaklaştıkça, hayat kavgasının içerisine girdikçe, yakınları, büyükleri birer birer dünyayı terk etmeye başlayınca duygusuzlaşmaya başlıyor. özlemle yad edilen şeyler, eski dostlar, hatıralar aynı tadı vermiyor.
nerede o eski bayramlar diyorlar ya... bayramlarda bir sıkıntı yok, biz duygusuzlaşıyoruz işte.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bu dizilerde valiz hazırlarken neden don ve çorap koymuyorlar? halbuki ne kadar önemli don ve çorap.."
tabi lan?
hayırcılar zengin evetçiler işçi sınıfıdır
-
arda turan, rıdvan dilmen, hidayet türkoğlu ve sedat peker'in fakir olduğunu anladığımız harika bir genelleme. teşekkürler fasulye.
squid game
humans are not from earth
-
amerikalı ekolojist ellis silver tarafından yazılan ve insanoğlunun dünyada evrimleşmediğini, başka bir gezegenden cezalandırma amacıyla dünyaya gönderildiği ve içindeki şiddet dürtüsünü dindirmediği sürece dünyada kalacağını anlatan kitaptır.
yazar, bu önermesindeki temel dayanak noktalarını aşağıdaki şekilde açıklar;
- insanoğlunun pek çok hastalıkla boğuşması, bağışıklık sisteminin zayıf olması,
- insan vücudunun daha düşük yerçekimi olan bir gezegene uygun olması sebebiyle görülen kronik sırt ağrıları
- insan derisinin güneşe daha uzak bir gezegene uygun olması sebebiyle ortaya çıkan güneş yanıkları
- gezegendeki diğer türlerin aksine insan bebeğinin kafasının çok büyük olması ve doğum esnasında ölümlere yol açabilmesi,
- çoğu insanın zaman zaman hissettiği bu dünyaya ait olmama hissi.
(bkz: the truth is out there)
the trial of the chicago 7
-
yılın en iyi filmlerinden biri. bu tip filmler bir yerinde insanı sıkabiliyor genelde ama sorkin kusursuz bir senaryo yazmış. hiçbir anında kopamıyorsun filmden. oyuncular çok iyi seçilmiş .
bazı kıt zekalı arkadaşlar netflix filmi sonuçta, ondan ne beklenirse o kadar demişler ama filmin yapımcısı netflix değil.
paromount yapımı ve oscar da iddialı olmasını bekledikleri bir yapımdı. korona sonrası gişelere gidip para kaybetmektense dağıtım hakkını netflixe sattılar.
84/100
sözlük yazarlarının zenginlik kıstasları
-
paraya ihtiyacı olduğu için nefret ettiği bir işte çalışmıyorsa zengindir
evrimci ateistlerin cevaplayamadığı sorular
-
halen evrimi aynı canlının doğumu ve ölümü arasında gerçekleşen bir süreç sanan sığırların ataları nasıl hayatta kalabilmiş?
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
kendi başınıza gittiğiniz hastanede doktorundan hemşiresine, hademesine, diğer hasta refakatçilerine kadar herkesin ağız birliği etmişcesine "refakatçiniz yok mu?" diye sorduğu her an.
-refakatçiniz yok mu?
+yok.
-refakatçiniz olsaydı iyiydi.
+kendi başımın çaresine bakabiliyorum. refakatçiye gerek yok.
-olsun, refakatçi olsaydı iyiydi.
+peki.
türk ordusunun disiplinsiz yürüyüşü
-
metehan'dan bu yana destanlar yazan şanlı türk ordusu'nun bu duruma getirilmesinin tek sorumlusu vardır o kişi de bellidir.
-evet ilk aklınızdan geçen kişi.
zorunlu edit: metehan'dan bugüne şanlı türk ordusunun büyüklüğünü kastederek yaptığım yorumda sol görünümlü (solla alakası olmayan)ılık liberalleri,etnik faşistleri, siyasal islamcıları ve onların eski dava kardeşleri fetöcüleri kudurtmaktan büyük bir kıvanç duyuyorum.
günde 4 paket sigara içmek
-
eskiden çok vardı bu tiplerden. çünkü her yerde sigara içilebiliyordu. adam memur, sabah akşam gişede çalışıyor mesela. biri bitiyor birini yakıyor oturduğu yerde. otobüse biniyor sigarasını yakıyor. eve geliyor sigara.
şimdi evin içinde bile sigara içmek garipsenen bir davranış oldu. baya yol gittik aslında bu konuda doğulu komşularımıza göre.
yaran fıkralar
-
ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;
baba: 'yahu bu korkunç bir fatura. ben bu telefonu asla kullanmıyorum, hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum.'
anne: 'aynen ben de... akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında telefon. ne yapayım bunu.'
oglan : 'vallahi ben de şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün görüşmelerimi yapıyorum.'
kız: 'e benim de şirket hattim var. ev telefonunu hic kullanmam ki..'
herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar...
hizmetçi : 'eee... problem ne o zaman? sanırım hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz...'