hesabın var mı? giriş yap

  • örnek olarak bir malın fiyatındaki %10'luk bir artışa/inişe, tüketici %3'lük talep azalışı/artışı ile cevap veriyorsa inelastik;

    bunun yanında, maldaki %10'luk bir artış, tüketici talebinde %30 azalışa neden oluyorsa elastik talep oluyor.

    misal sigara, alkol vb. ürünler inelastiktir. devlet %20'den fazla zam koysa dahi, kullanıcılardaki azalma %3-4'ü geçmez.

    bu yüzdendir ki, bilinçli tüketici, kapitalist düzenin korkulu rüyasıdır.

  • benzer şekilde, devlet memurları birbirine yılbaşı hediyesi olarak şişeyle viski alırdı. evde hala hediye şişeler duruyor.

    türkiye'de içkinin 1980'lerden (ve özellikle 1990'lardan) sonra ne kadar büyük bir problem haline getirildiğini hatırlamaya yaşı yetmeyenler bunlara şaşırıyor, halbuki içki kamusal alanda nispeten yaygın olarak bulunuyordu, görülüyordu. bugünkü gibi görünmez kılınmamıştı. gelenekler de ona göreydi o yüzden.

  • şahan

    "ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?

    bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."

    adamsın şahan.

  • ağlattığı da görülmüştür.

    başlık: babamın bilgisayar alacak parası yoktu

    entry: sene 2003. maddi durumumuz bir bilgisayar alacak kadar iyi değildi.ben gta oyununu ilk bir misafirlikte görmüştüm. ama oynatmadı evdeki cocuklar sen ne anlarsın diye. babama dedim tek kelime etmedi.eve geldik bir kağıda klavye çizdi bildiği kadarıyla. oyuncaklarımı dizdi. kağıtta çizilmiş tuşlara basmaya başladım. ben basarken babam oyuncaklarımı benim komutlarıma göre hareket ettiriyordu. bütün gece bu şekilde oynadık. tamam belki bi bilgisayar alamamıştı, ama bana hayatımın en güzel gecesini yaşatmıştı, teşekkür ederim tekrardan baba, mekanın cennet olsun.

  • kayın mantarı, kavak mantarı gibi isimlerle de anılır. doğada yetişme biçiminden öykünerek kütükte yetiştirilmeye başlanan istiridye mantarı bir yıl kadar önce talaştan da üretilmeye başlanmıştır.
    kastamonu gibi kavak, kayın, kestane ağaçlarının bol olduğu ve sıcaklığın 30 dereceyi geçmediği illerde yetiştirilmesi ekonomik ve verimi yüksektir.

    yağ oranının sıfır olması, b1 ve b12 vitaminleri bakımından zengin olması, lezzeti, diyabet, obezite ve kalp rahatsızlığı olanlar için tavsiye edilmesi diğer mantar türlerinden ayıran belirgin özellikleridir.

    50 m2'lik bir odada üretim yapabilmenin maliyeti yaklaşık 14 bin tl, iki aylık getirisi ise yaklaşık 16 bin tl'dir. bu nedenle ağaç temininin ucuz olduğu ve sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıkmadığı yerlerde bolca üretileceğini düşünüyorum.

    yetiştiriciliği konusunda çok fazla bilimsel doküman bulunmamakla birlikte linkten detaylı bilgi edinmek mümkündür.

    tarım federasyonu ankara'da büyük bir üretim tesisini hayata geçirmiştir. link 2

    üretmek isteyenler detaylı araştırma yapmalı, kompost üreticilerinin vaatlerine kapılmaktan özenle imtina etmelidir.

  • eski sevgilisiyle evlense, ondan da önceki sevgilisini özlicekti dedirten bulgu. sorun evlilik müessesesinin kendisinde, bunun kişilere atfetmeye gerek yok. evlenmeyin arkadaş.

    edit: bu entryde evlilik müessesine fazla haksızlık ettiğime kanaat getirdiğim için düzeltme yapıyım istedim. birbirimize ve kendimize dürüst kalacaksak neden evlenmeyelim de; çevremizde cereyan ettiği haliyle, uyduruktan bir evlilikte, bu tür saçmalıkların olması normaldir bence. nostalji duygusuyla lan eskiden x'le ne mutluydum falan gibi triplere girmek olası kötü ilişkilerde. kötü ilişkiler de genelde evlilik oluyor zaten. ilişki olsa duramazsın zira*

  • okul yıllarının vazgeçilmez tadıdır. sevmeyenini görmedim. o nasıl bir tatsa artık.
    konya'da cips diyorlardı buna. kokusu ve tadı zihnimde canlandı yeminlen.

    debe notu: ekmek arası patates kızartması bir fakirlik belirtisi değil, öğrencilik belirtisidir. tatlı anıların kahramanıdır.

  • "bir cahille tartışmak bir güvercinle satranç oynamaya benzer; siz ne kadar iyi olursanız olun güvercin taşları devirir, tahtanın ortasına sıçar, kazandığını sanıp zafer turu atar..."

  • bunları esnaf diye oraya yerleştirenler şerefsiz bir kere. milletin anasına bacısına sarkanlar bunlar, gasp edenler bunlar, gördüğünüz gibi en ufak bir olayda, ellerine geçirdikleri her şeyle insanlara saldıran yine bu köpekler. adamı iyi öldürmemişler, ben en çok buna sevindim.

  • aç kalsalar yemek üzerine kahve içmezlerdi diye tahmin ediyorum.

    hava limanında normal şartlarda da pahalı olan yere oturursan az bile. madem doyacaksın çantana at bir iki ekmek arası bisey önceden hazırlanmış streçli falan aç ye yani.

  • ne otoyollarda ne şehirlerde 0 takip mesafesiyle araba kullanan gerizekalilar olduğu sürece her zaman yaşanacak facialardan sadece biri.

    edit: bir üstteki yazarın tüneldeki hız sınırının 70 km/h olduğu vurgusu gerçekten belki de en önemli şey. tünelden her geçtiğimde 70le giderken tüneldeki en yavaş aracın ben olduğum gerçeği de oldukça acımasız ne yazık ki.