hesabın var mı? giriş yap

  • üniversitenin ilk yılı olması heyecanıyla bir sene filan kadar evin bkunu çıkarttıktan ve geçen zamanla bıkıp sakinleştikten sonra, üst katta oturan 80+ yaşındaki teyzenin bir gün kapımı çalıp,

    "evladım senin eskiden arkadaşların gelirdi müzik filan dinlerdiniz, çok eğlenirdiniz, niye hiç öyle olmuyo artık?" diye sorması.

    ekleme: dün bu teyzenin vefat haberini aldım. bu da ondan öyle bir anı kalsın burada. huzur içinde yatsın.

  • ülke, üretim ve otomotiv sektörü için çok şey yazılıp çizilebilir; ama honda türkiye eski çalışanlarına 48 brüt maaş yeni çalışanlarına ise 40 brüt maaş vererek işten çıkardı. yanına bir de tazminatlar da eklendiğinde şu zamanda güzel bir para ediyor. hatta işten çıkarılanların bir çoğu ev, arsa aldı. bir yerli sermayeli firma kapansaydı çalışanlarına asla bu şekilde para vermezdi. tazminatlarını bile vermemek için uğraşırdı. ne derseniz deyin japon iş ahlakıdır bu.

    ayrıca bu insanlar yalın üretimi az çok bilen kişiler. birçoğu toyota gibi japon firmalarında iş buldu. japon çalışma sistemine alışan kişiler için pek bir farkı yok zaten. ama yine de ülke için bir kayıptır tabii ki.

  • pek kıymetli halk sanatçımızın dün itibari ile instagram hesabından paylaştığı tasarruf temalı, okuyanı hüzünden hüzüne sürükleyen duygu yüklü mektup. viral.

    kamu spotu niteliğinde olduğunu hatırlatmakta fayda var.

    "anne bunun içinde para var elektrik faturası için bir gün seni mutlu edeyim dedim."

    https://www.instagram.com/…llev/?taken-by=gulben123

    gülben ergen de bu mektubu görünce doğal olarak hepimiz gibi içlenmiş ve aşağıdaki mesajı yazmış:

    "elektrik, su, doğalgaz faturalarımız posta kutumuza geldiğinde çocuklara birlikte alıyoruz. bugün onlar benden önce almışlar. eve geldiğimde odamda, yatağımın ucunda bu zarf vardı... yaz sonu toplantı yapmıştık hepimiz. bütçelerimizi belirledik. kışa bir tatil daha yapabilmemiz için elektriklerimizi kapatmamız gerektiğini, suyumuzu boşa harcamamız gerektiğini, yemeklerimizi, giyeceklerimizi özenle kullanmamız gerektiğini konuşmuştuk. okullar başlayacağı için yeni #çanta, #ayakkabı, #forma, #okul kitapları, #defter, #kalem kutusu gibi ihtiyaçlarını alırken geçen sene kullandıklarını her sene olduğu gibi ihtiyacı olan çocuklara göndermek üzere birlikte koliledik ve içine el yazımızla "güle güle kullanın" yazdık. şu an sizlere bu satırları yazarken ağlıyorum... #anne evimize tek başına bakıyor bunu unutmayın demiştim onlara. anne ekrana çıkınca, konsere gidince para kazanıyor ve biz öyle evimize, buzdolabımıza, üstümüze, yeni şeyler, oyunlar alabiliyoruz diye anlatmıştım. bazı arkadaşlarında gördükleri ve bizde neden olmadığını sordukları şeyler de vardı. onlarında bizde olamayışının sebeplerini gözlerinin içine bakarak izah etmiştim. oğlum bu ay biriktirdiği bayram harçlıklarından evimizin elektrik faturasını #beyaz bir zarfa not yazarak ödüyor... yaşı 8 #şükür #minnet #evlat #mutluluk #sevinç #paylaşmak #sorumluluk"

    minik ares'i tebrik etmek gerek, bu yaşta para biriktirmeye ve aile ekonomisine katkı sağlamaya başlamış. kesinlikle akranlarına örnek olması ve takdir edilmesi gereken bir davranış.

    mektuptaki şu bölüm dikkat çekici;

    "anne ekrana çıkınca, konsere gidince para kazanıyor ve biz öyle evimize, buzdolabımıza, üstümüze, yeni şeyler, oyunlar alabiliyoruz diye anlatmıştım. bazı arkadaşlarında gördükleri ve bizde neden olmadığını sordukları şeyler de vardı."

    ares'in arkadaşlarında görüp de gülben ergen'in kendisine alamadığı şey neydi acaba.

    sonuçta yaptığı program karşılığında trt'den aylık 400 bin lira almış, halka mâl olmuş ünlü ve popüler bir sanatçı.
    onun evladı, bizlerin, yani halkın evladı sayılır. bizler de suyu, elektriği az kullanıp tasarruf etmek ve ares'in arkadaşlarında görüp, kendi evinde göremediği şey konusunda naçizane yardımcı olmak isteriz. onun mutluluğu, bizim mutluluğumuz.

  • şu an üyelerinden birine çok ihtiyaç duyduğum nesil.

    sigaram bitiyor, birinin sigara almaya gitmesi lazım.

    not: kadayıfım.

  • karboksiterapi hakkında detaylı bilgiler şöyledir*

    karboksiterapi nedir?
    co2 gazının tedavi amaçlı deri altına enjekte edilmesine dayanan etki mekanizması basit, yeni ve etkisi ispatlanmış bir yöntemidir. co2 gazı, 1930 (fransa’da termallerde) yılından beri medikal alanda kullanılmaktadır. co2, uygulandığı dokuda metabolizma ve kanlanmada artış oluşturarak selülit görünümünde belirgin bir değişikliğe neden olmaktadır. tedaviler hızlı rahat ve etkilidir.

    uygulama yöntemi nasıldır?
    co2’i düzenli bir hızda ve miktarda deri altına veren cihaz aracılığıyla, co2 gerekli vücut alanına çok düşük dozlarda (50 - 200 cc) enjekte edilir.
    seans sırasında mutlaka steril materyal kullanılır. uygulama sırasında ilk karşılaşılan etki, uygulama yapılan yerin pembe renge dönüşmesidir. bu durum co2’in damar çapını genişletici etkisine ve dolayısıyla kanlamanın artışına bağlıdır.

    selülitte etki mekanizması nasıldır?
    cildin altına verilen co2 gazının verildiği yerde oluşturduğu etkiler:
    -damarları genişleterek mikrodolaşımı artırır.
    -kılcal damarlarda kan akımını artırır ve hızlandırır
    -yağ dokusunda yağ eritici (lipolitik) etki yapar.
    -yüzeye yakın dokuların oksijen kullanma potansiyelini ortama oksijen çekerek artırır.
    hedef alanda portakal kabuğu görüntüsüne yol açan fibrotik ve bağ dokusu bantları çözülerek doku rahatlar. eriyen yağ dokusu ile birlikte selülit azalır ve görünüm normale dönerek cilt pürüzsüzleşir.

    kimlere uygulanır?
    tüm sağlıklı erkek ve kadınlara uygulanabilir. hamile kadınlar, emzirenler, insüline bağımlı ileri düzey diabetli olanlar, ileri kalp hastalığı, stroke(inme) ve iskemik atak hikayesi, yeni kanser hikayesi, kanama hastalığı hikayesi (hemofili) olan kişilere uygulanmaz.

    nerelere uygulanır?
    karboksiterapi; selülit, bölgesel incelme, vücut şekillendirme, kilo kaybı ve liposuction sonrası toparlanmalarda, cilt çatlağı, skar doku tedavilerinde kullanılır.

    zararı var mıdır?
    co2 vücudumuzun yabancı olmadığı bir gazdır. istirahat halinde 200 ml co2 oluşurken, egzersiz sırasında bu miktar 10 katına kadar çıkabilir. allerjik reaksiyonları beklenmemektedir. karıniçi ameliyatlarda 4-5 litre co2 gazı verilebilmektedir. herhangi bir yan etki bildirilmemiştir.

    seans sıklığı ve süreleri nasıldır?
    zayıflama, cilt gevşekliği, selülit, bölgesel incelme seansları kişilere özel değişimler olmakla beraber genelde haftada 2 kere olmak üzere 24-30 seans halinde uygulanmaktadır.

    sonuçlar ne zaman görülebilir?
    tedaviye başladıktan 6-8 seans sonra sonuç elde edilmeye başlanır, mezoterapi, diyet ve pressoterapiyle(lenf drenajı) birlikte uygulandığında sonuçlar daha tatmin edicidir. kişiye göre değişiklikler göstermekle birlikte 1-3 beden incelme sağlanmaktadır.

    sonuçların etkinliği ne kadardır?
    karboksiterapi yağ hücrelerinden yağı hücrede hasar oluşturmadan uzaklaştırır, cildin kanlanmasını arttırarak cildin yeniden doğal bir görünüm kazanmasına neden olur. eğer tekrar kilo alınırsa, yağ tedavi edilen yerlere tekrar yerleşir. fakat bu yerleşme kişinin metabolizmasına bağlı olarak hemen olmaz. hatta tedavi edilen yerlerden olmaz. mezoterapi ile birlikte olan uygulamalarda etkili olma şansı çok daha fazladır. egzersiz ve diyet etki ve başarı oranını artırır.

    yan etkileri nelerdir?
    -iğneye bağlı etkiler: ağrı, korku, steriliteye dikkat edilmezse enfeksiyon
    -tekniğe bağlı etkiler: co2 gazına bağlı krepitasyon, hafif şişkinlik, ve hassasiyet
    tüm belirtiler tedaviden 1-2 saat sonra kaybolur.

    tedavi öncesi ve sonrası neler yapmalı?
    tedavi öncesi morarma riskini daha aza indirmek için kanı sulandıracak aspirin gibi ilaçlar kesilmelidir. karboksiterapi seansından yaklaşık 6-8 saat sonra sıcak banyo yapılabilir. seanslara gidilirken kot, stretch pantolon gibi vücudu saran pantolonlardan sakınmak gereklidir. zorlayıcı egzersizlerden 24 saat kaçınmalıdır.

  • gurur sandığı aslında ümitsizliğidir.
    uzaktan uzağa sever, iyi olup olmadığını kontrol eder sosyal ağlardan ama aramaz. kırılmaktan, üzülmekten ve yine aynı şeyleri yaşamaktan korkar içten içe.
    ne yeniden aşık olmak ister ne de yeni biriyle vakit geçirmek..
    ölene dek yalnız kalma fikrine de alıştırmıştır kendisini.
    onu sevmek, hem de çok sevmekten mutludur.
    aşkın, aşık olduğun insanı elde etme hırsından çok daha fazlası olduğunu anlayacak kadar büyümüştür.
    içten içe merak eder durur;
    ''o da beni düşünüyor mu, ara sıra da olsa özlüyor mu acaba'' diye..

    korkaklıkla suçlanan ama o korkaklığının ardında çoook uzun bir hikayesi olan insandır. muhtemelen on milyon kere korkmamış, her defasında ağır yaralar almış daha fazlasına cesareti kalmamıştır. belki de karşısındakinden bekliyordur radikal bir adım. belki mecali kalmamıştır?.. tek ihtiyacı olan ''bundan sonra elimden geleni yapacağım'' demesidir. belki o günü bekliyordur.
    özlemesini, geleceği varsa kendi isteğiyle gelmesini istiyordur.
    her şey keşke burada yazılanlar kadar ''türk filmi tadında'' olsa..

  • lise zamanlarım. o zamanlar semtte çok kavga çıkıyordu. yine bir bayram günü kavga çıkmıştı gece. kavgadan sonra baktım t-shirt kan olmuş. birinin burnu falan kanamış üstüme gelmiş herhal. neyse, evdeki herkesin yatmasını bekleyip eve girdim. gece iki falandı saat. girer girmez t-shirt'ü çıkarıp kapıya astım banyoya gittim. eli yüzü yıkadım yattım. unutmuşum t-shirt'ü kapıda. sabah babam işe giderken yakalamış. baktım bir el beni dürtüyor. uyku sersemi yakalanmak da çok fena.

    -: hşşş, bu ne bu?
    madboy: ne?...
    -: niye kanlı bu?
    madboy: benim kanım diil...
    -: katil piç! akşam görüşücez senle.

    attı suratıma t-shirt'ü gitti.

  • sonunda bir babayiğit çıkmış dedirtendir.

    ya ne olacaktı? gecenin körü iki bıçaklı tinerci abinin önünü kesmiş haraç kesiyor, gasp ediyor. o da çakmış kibriti, bakayım yanıyor mu diyor hahah. helal olsun.