hesabın var mı? giriş yap

  • buna mangal+kendin pişir kendin ye tabelası ekleyince coğrafya bir anda türkiye sınırlarına dahil olur.

  • cumhuriyetimizin kurucusu ebedi liderimiz mustafa kemal ataturk'un 30 agustos 1925'te soyledigi gibi kapatilmayacak tek tarikat uygarlik tarikatidir.

    geri kalan hepsi kapatilmalidir.

    --- spoiler ---

    “ey millet! iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır. uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.”

    --- spoiler ---

  • böyle durumlarda ikinci bir araç daha olacak. iki tane görevli koşarak gelen kadını deli gömleğine sarıverip atacaklar içine. sokaklar hem köpeklerden hem delilerden temizlenecek. bir taşla iki kuş.

  • geçenlerde benim de muhatap olmak zorunda kaldığım insan. biletim 5 numara cam kenarı, geçmiş oturmuş 20-25 yaşlarında bir kadın. geçebilir miyim dediğimde suratıma baktı ve hayatımda gördüğüm matematik zekası en gelişmemiş insanla aramda şöyle bir diyalog geçti:

    -pardon biletim cam kenarı, geçebilir miyim?
    +kaç numara?
    -5, cam kenarı.
    +benim 6, bütün çift sayılı biletler cam kenarı olur.
    -5 numara cam kenarı, bakın koltuğun yanında da yazıyor.
    +5-6 yazıyor orada, hangisi cam yazmıyor.
    -göstermişler burada işte, belki dikkatli baksanız anlardınız. (burada 1e 4 ekleyerek bulduğumuz sayıların cam kenarı olduğuna dair ilkokula giden çocuğun anlayacağı şeyleri anlatıyorum)
    +çift sayılı biletler cam kenarı.

    ya güzel kardeşim, hiç mi mantık çerçevesinde düşünemiyorsun? 1 numara nereye oturuyor o zaman şoförün kucağına falan mı? yine sinirlendim ya.

    edit: efendim muavine neden söylemediniz diye mesaj atan arkadaşlar oluyor, muavine söyledim. aranızda halledin dedi. metro'ya sevgiler.

  • _________________________________________________________
    +/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\güncelleme başlangıcı/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+

    fotoğraflarıyla geliştirilen tarifimiz şöyle:

    4 patates (rendele)
    4 kabak (rendele)
    4 havuç (rendele)
    2 soğan (rendele)
    2 yemek kaşığı en hakikisinden acı biber salçası
    baharatlar (kimyon, karabiber, kekik, kırmızıbiber ve damak tadına göre tuz)
    6 yumurta
    2-3 kahve fincanı kadar un

    rendelenecekler rendelenip hepsinin suları iyice sıkılır (bu sebze sularını bir kapta toplayıp çorbada kullanabilirsiniz, ziyan etmeyin) kalan harcın içine salça, baharat, un ve yumurtalar eklenir iyice karıştırılır..

    sonuç şu: harç

    harç tavada hamburger köftesi boyutunda kızartılır..
    kızartma başladı
    diğer yüz de kızarıyor

    ve dilenen dekorasyonla (marul, hardal, ketçap, mayonez, turşu, domates) hamburger ekmeği içine alınarak afiyetle lüpletilir..

    anfiye dolsun

    dibine notella: bu tarifteki oranlarla en kocamanından hamburger köftesi boyutunda 11 adet köfte çıktı.. siz oranlarla oynayıp kendi durumunuza göre revize edebilirsiniz..

    ____________________________________________________
    +/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\güncelleme sonu/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+/.\+

    tamamen vegan olmasa da (yumurta giriyor çünkü içine) etsiz diyebileceğimiz reçetemi oluşturduğum spesiyal sebze burgere verdiğim isim.. bizim sıpalar sünger bob hayranı oldukları için müşteri manipülasyonu amacıyla da bu adı seçmiş olabilirim tabii..*

    şaka bir yana müthiş lezzet ve düşük maliyet dolayısıyla inanılmaz bir sonuç çıktı ortaya.. bay yengeç görse gözleri yaşarırdı.. bu ekonomik şartlarda eti ikame edip aynı anda sıpaları tatmin de edebilecek bir alternatif olması açısından tam bir bütçe dostu diyebiliriz.. yarı yarıya falan değil, ete kıyasla neredeyse 1/10 gibi bir masraf farkı var..

    neyse efenim,

    10 adet kocaman ve kalın burger köftesi için gereken malzeme:

    4 patates (rendele)
    2 kabak (rendele)
    2 soğan (rendele)
    2 havuç (rendele)
    5-6 diş sarmısak (ez)
    4 yumurta
    4 kahve fincanı un
    2 - 3 dolu dolu yemek kaşığı kimyon
    2 dolu dolu yemek kaşığı kekik
    3 dolu dolu yemek kaşığı pul biber
    damak tadınız kadar tuz (ben 2 tatlı kaşığı koydum)

    bu malzemeler iyice karıştırılıp bir süre (15-20 dakika) dinlendirildikten sonra delikli kepçeyi kalıp gibi kullanarak ve kalınlık olarak de 1cm'den ince olmamak şartıyla oluşturulan köfteler az yağda kızartılır.. delikli kepçe boyutu çok iyi ayarlıyor, tavsiye ederim.. etle yapılan köfteler kızardıktan sonra ufacık kalır ama bu arkadaş kızarırken zinhar hacim kaybetmediği için ekmekten taşan köftesiyle müthiş görünümlü burgerler çıkıyor ortaya..

    burger dekorasyonunu zevkinize göre yaparsınız; çedardır, kaşardır, turşudur, domates sosu veya ketçap, mayonez, hardal ve saire..

    sonuç:
    pişmiş sebze yedirmekte zorluk yaşadığımız küçük oğlan tabağı yalıyordu en son..

    -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-
    edit hun:
    birkaç ayrıntıyı belirtmem gerek;

    pul biber miktarı gözünüze fazla gelmesin.. bu asla acı bir köfte değil.. biberin orada yapığı iş sebzenin kendine has rayihasını kimyon ve kekikle birlikte biraz olsun bastırmak ve et köftesine biraz daha yakın bir aroma kazandırmak.. yedi yaşındaki çocuk rahat rahat yiyebiliyorsa size de acı gelmez, endişe etmeyin..

    patatesler miktar olarak bir tık fazla olduğu için çok su bırakıyorlar rendelendiklerinde.. ben ilk önce onları rendeledikten sonra sularını sıkıp (abartmaya gerek yok, hafifçe sıkıp suyunu akıtın yeterli) akıtmıştım.. diğer sebzeleri sıkmadım, onların suları zaten un ve yumurtayla birleşip pekleşecek..

    bu köfteleri önceden yapıp derin dondurucuya atabilirsiniz.. birbirlerine değmeyecek şekilde buzdolabı poşetiyle falan porsiyonlara ayırıp dondurucuya atın ve böylece daima kullanmaya hazır yengeç burgerler olsun dolabınızda =)

  • ulker sokakin en kral travestilerinden olan ebru ile mahalle sakini ozlem konusmaktadirlar.

    ozlem : allahim.. yerim ben bu kedileri..
    (ozlem yerdeki tombis kediye dogru egilir)
    ozlem : bu ne zaman doguracak kac aydir sish geziniyor.
    ebru : kiz, ben ne zaman dogurursam o da o zaman dogurur. erkek o..

  • muhabbete sonradan dahil olan üçüncü şahıslardan kadir kardeşimizin 6 ekim tarihinde girdiği beyitlerle noktayı koyduğu tartışmadır; yahu bu ne allahaşkına hayatımda görmedim ben böyle bir tartışma retoriği bakınız:

    "bu sayfada ki yazilarin hepsini okudum ve mahmut, sen
    haksizsin ibne. seni kiniyorum, ve sana laflar
    hazirladim.

    o lalflari benden belledin
    dedemin sikini elledin
    dedem seni sikince nohut gibi terledin."

    bilhassa şu "sana laflar hazırladım" bölümünün hastasıyım ben, adam gercekten oturmuş hazırlamış şöyle güzel bir madalyayı haketmiyor desek yalan olur o derece...

  • düalist bakış açısı, yani zihin fiziki dünyaya ait olmadığı kanısı en başta oldukça soyut bir fikir gibi gözükse de kendi içinde mantıklı olduğu noktalar vardır.

    materyalist bakış açısında zihin var oluşu maddenin kimyasal, fiziksel reaksiyonları ile açıklanabilir. yani örneğin bir bilgi öğrendiğinizde beyninizde bir kimyasal reaksiyon oluşur, o bilgiyi başka bir zaman hatırladığınızda farklı bir "maddesel etkileşim" olur vs. vs.
    peki bu mantık ile bakıldığında benim bakış açıma göre bazı sorunlar var;
    1) eğer maddesel bir reaksiyon ile bilgi öğreniliyor, hatırlanıyorsa (tıpkı bilgisayarın 0'lar ve 1'leri sıralayarak bilgileri oluşturması ve saklaması gibi) bir bilginin unutulması veya hatırlanmakta zorlanılması nasıl işlem? veya bilgi miktarı büyük olan bir şeyin hatırlanması daha mı uzun sürüyor? yoksa geçmişte kalan bir şeyin mi?
    2) eğer maddesel olarak bir öğrenme-saklama-hatırlama işlemi var ise, bunun bir üst limiti olması gerekmiyor mu? yani insan zihninin "öğrenebileceği" bilgi miktarının bir üst limiti olmalı. sonuçta zihni oluşturan madde miktarının artışı veya azalışı (önemli miktarlarda, yoksa elbette canlı bir organizmada değişim oluyordur.) olmadığına göre maksimum bellek kapasitemiz olmalı.

    bunlar kendi aşırı amatör görüşlerim olup, belleğe aldığım yeni bilgiler ve farklı bakış açıları ile kendilerini güncelleyebilirler.

  • 1 eylül 2022 celal şengör'ün ifadeye çağrılması'na cevaben gerçekleştirdiği savunmadır.

    " bu değerlendirme bilimsel bir değerlendirme olup tarihi bir gerçeklik taşımaktadır" denilen savunmada "sayın cumhuriyet savcısı sadece wikipedia'ya bile bakmış olsalar ne demek istediğimizi anlar" ifadeleri kullanıldı. wikipedia’dan yapılan alıntılar savunmada şöyle yer aldı:

    "musa'yla ilgili ilk yazılı kaynak babil sürgünü sırasında üretildiği düşünülen metinlerdir. bu metinler musa’nın yaşadığına inanılan dönemden yaklaşık olarak 1000 yıl sonrasına denk geliyor ve musa veya kutsal kitap ile ilgili bazı anlatıların babil-sümer anlatıları ile benzerliklerine de ışık tutabilir. (…) musa'nın doğumu ve büyütülmesi ile ilgili anlatılan öykülerin bir kısmı akad kralı sargon, hint en:karna ve yunan oedipus öyküleri ile örtüşür, yani belli ki masalsı bir karaktere yakıştırmadır. (…) 21. yüzyılın başlarında arkeologlar, ibrahim, ishak veya yakup'u güvenilir tarihi şahsiyetler yapacak herhangi bir bağlam kurma umudundan vazgeçtiler.

    prof. celal şengör’ün savunmasında bütün bunlara ek olarak nuh tufanı’nın da masallara dayandığı anlatıldı:

    şengör’ün 2003'te dünyanın en prestijlilerinden olan amerika jeoloji derneği tarafından yayımlanan bir kitabında nuh tufanı menkıbesini detaylı olarak inceleyerek onun da 1875'ten beri pek çok eski ahit uzmanı, asurolog, tarihçi ve arkeoloğun da defaatle yayımladığı gibi—tamamen sümer, asur ve babil mitolojilerine, yani masallarına dayandığını, sözde dünyayı kaplayan bir tufan için jeolojik en küçük bir iz bile bulunamadığını belgelemiştir.

    şengör'ün eserinin orijinalliği ilk defa sümer, akkad, babil, yunan ve eski ahit anlatılarını sütunlar halinde dizerek bir ‘deneştirme şeması’ oluşturması olmuştur. şengör'ün şeması hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir şekilde nuh tufanı menkıbesinin eski mezopotamya masallarından türediğini ispat etmekte, kendinden önce pek çok bilim insanı tarafından zaten ortaya atılmış bu görüşü desteklemektedir. bu şema dilekçemiz ekinde sunulmaktadır. "

    dipnot: (bkz: benim manevi mirasım ilim ve akıldır)

  • orada ankara büyükşehir belediye başkanı olarak türkiye cumhuriyeti'nin en yetkili kişisini karşılamak amacıyla bulunmaktadır, sıkıntı yoktur. bundan sonrası siyaset değil hizmet amaçlı olacaktır. çünkü ankara halkını temsil ediyor.
    daha 24 saat bile geçmedi başkan olalı hemen art niyetli olmayın.