hesabın var mı? giriş yap

  • j burger!!!! bir arkadaşım yönlendirmesi ile ilk defa gittiğim ve o günden beri yaşadığım pişmanlığımı atlatamadığım mekan. keşke daha çok yiyebilseydim.

    şimdi amma abarttın diyenler olursa, özgünlüğe aç bir insan olarak, artık basma kalıp hamburger yapan mekanlardan bıktığım için dışarıya çıktığımda yiyecek olarak hamburgeri tercih etmem. ancak damak tadına güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bir şekilde gittiğim mekan.

    öncelikle her soruma sabırla cevap verdikleri için personele teşekkür ederim. gerçekten müşteriye karşı nasıl nezaket göstereceklerini ve nasıl satış yapacaklarını çok iyi biliyorlar.

    hamburgerlerinde kullandıkları ketçap, mayonez ve diğer sosları kendileri yapıyorlar. her tadına bakışınızda farklı derinlikler buluyorsunuz ve bu da yemeğin çekiciliğini arttırıyor.

    acak belki ketçapı daha kıvamlı yapsalardı diye düşünmedim değil!!!

    hamburger ekmekleri anladığım kadarıyla dışarıda anlaştıkları bir fırından kendi reçeteleri ile yapılıyor. ekmekler her zaman taze ve tat olarak baskın değil.

    peyniri kullanış şekilleri sevdim. ancak sanırım kaşar peyniri kullanıyorlar, bu tarz hamburgerlerde chedarı tercih ederim. chedar aroması ve kendi yağı ile kaşara göre daha farklı bir tat katıyor hamburger köftesine.

    şimdi adını hatırlamadığım ancak ekmeğin üstünde peynir ve domates sosu olan içi pastırmalı, bir köfte, bir bonfile li hamburgerinin büyük boyundan yedim. ilk defa hamburgeri çatalla yediğim için etrafımdan birparça çekindim ancak sonrasında sevisi yapan arkadaşa sorduğumda durumun çok normal olduğunu öğrendim.

    fiyat olarak; maalesef bizim ülkemizde nereye giderseniz gidin, farklı bir şey yediğiniz zaman fiyatlar hemen yükseliyor. j burger için de aynısı geçerli yediğim hamburger 24 tlydi yanlış hatırlamıyorsam. iki kişi, iki kola bir büyük bir küçük boy hamburger, ortaya bir patates kızartması 60 tl civarında ödedim. ha yanlış anlaşılma olmasın diğer yerlere bakınca parasını hak ettiği kesin.

  • "ingilizce metinleri içimden okurken adeta bbc spikeri gibiyim, ama dışımdan okuyunca tam bir mençistır köylüsü."

  • oyunculuk nedir gösteren sahne, oyuncular bu sahne için özel hazırlanmışlar.
    bu sene taner birsel'i bir konferansta izledim ve birsel konferansta bu sahneyi çekmek için nasıl bir yöntem izlediğini anlattı. hatırladığım kadarıyla rollerinizden önce herhangi bir hazırlık yapıyor musunuz kabilinden soruydu yöneltilen ve cevabı bu sahneyi anlatıyordu.
    geceden çekim için mekanda bulunduklarını ve sahne hakkında bilgi aldıklarını aktarmıştı, ardından nasıl en iyi çekeriz diye düşündüğünü ve sabaha kadar bir şey yemediğini. dikkatinizi çekerse 4.45'te savcı (taner birsel) soruyor, senin oğlan var mıydı diye muhtara muhtar bir kaç dakikadır oğlunu anlatıyor olmasına rağmen. bunun tamamen doğal bir muhabbet olduğunu ve o soruyu da farkında olmadan sorduğunu anlatmıştı yanlış hatırlamıyorsam.
    velhasılı kelam, üzerinde oyuncularca çalışılan bir sahne, gelişi güzel çekilmişe benzese de öyle değil.

  • aşağıdakiler kaneez hussain, trudie chalder'in kronik yorgunluk sendromu isimli kitabından çıkarılan notlardır. hastalik oldukça ciddidir. * sosyal ilişkilerinizi ve tüm hayatınızı etkiler.

    kys’nin* neden ortaya çıktığı bilinmiyor ama sürmesini sağlayan bazı nedenler şunlardır:
    1)bedeniniz formada değildir: kaslar formda olmayabilir. birden yüklenmiş olabilirsiniz. kullanmıyor olabilirsiniz, kullanmanız lazım.
    2)tahterevalli: bir gün dinlenip bir gün spor yapmaktan kys olabilir. hergün belli bir düzen içinde olmak gerek. “beden saati” diye bir şey var.
    3)daha fazla dinlendikçe daha fazla yorgunluk hissedersin.
    4)kendinize katı olmayın: kendize gelmek uzun zaman alır. kendini fazla zorlama yapabileceğini yap gerisini bırak.
    5)belirtilere odaklanmak: odaklandıkça belirtileri daha çok fark eder, endişelendikçe belirtiler daha çok artar. farkında oluş ve tepki arttıkça sorun daha çok büyür.
    6)kendini engellenmiş ve kötü hissetmek: hastalık için bir şey yapmadığını düşünmek kendini daha kötü hissettirir.

    bu hastalık kısır döngü. dinlenme ve etkinliklerin azaltılması bir çare değil. beden saatini düzeltmeye, hastalığa odaklanmamaya çalış. yavaş yavaş ilerime kaydetmek, kaygılanmamak, acele etmemek.

    bilişsel (düşünme), ve davranışçı terapi (bdt) ile çözüm bulmaya çalışılabilir. bu tedavi yönteminde kişi bazı şeyleri farklı yaparak ve farklı düşünerek, farklı hissetmek sağlanmak amaçlanıyor. sabırlı olmak yakınlardan yardım almak önemli.

    iyileşmek için yardımcı olacak yaklaşımlar :
    uykunun düzenlemesi: beden saati ayarları geç saatte uyanık kalmakla, yataktan geç çıkmakla, gün içinde uyumakla, gün içinde aktif olmamaktan kayar. her gün farklı saatte kalkmak fazla uyumak şekerleme yapmak bozabilir.gün içerisinde uyumamak lazım.her gün aynı saatte kalkmak lazım.çalar saati odanın her yerine koymak kalkmana yardım eder.yatağı sadece uyumak için kullan.uyku düzeninle ilgili günlük tut.uykuda geçireceğin zaman kadar yatakta vakit geçir.yatmadan önce hep aynı şeyleri yap.
    uyuyamazsan endişelenme karanlıkta gözlerini kapansa bile açık tutmaya çalış rahatlatıcı bir şeyler düşün. vücudu gevşet derin derin nefes al.20 dk içinde uykun gelmezse kalk uykun gelene kadar başka bir odaya git. eğer yatakta endişeler aklına gelirse bunu “endişe zamanına” bırakacağını söyle. endişeleri yazarak da nasıl baş edebileceğini bulabilirsin.

    etkin planlama: yalnız kendini iyi hissettiğin saatlerde işlerle ilgilenmelisin.zamanı nasıl kullandığına dair gün içinde neler yaptığına dair günlük (tablo) tut.neler yaptığına bak.neyi ne kadar zamanda değiştirebileceğini netleştir ama gerçekçi ol.yapman gerekeni netleştir.amaca ulaşmak için küçük hedefler koy ve ilk hedef kolay olsun.günlerini dengeli yaşa.yapman gerekeni kendini iyi hissetsen de iyi hissetmesen de yap.hafta içinde yürüteceğin hedefleri yaz sonra not ver.ulaşamazsan hedefleri küçült.etkinlikleri kolay seviyeden başlat.vücudun yorulmasını sallama ve sabırlı ol.günler arasında denge sağlamalısın.
    duygularını gözlemle kendini kötü hissettiren düşünceleri yakala ve bir kağıda yaz. sonra ondan kurtul ve bir daha düşünme.
    kendine çok yüksek standartlar koyma.

    -üstesinden gelmenin yolları: sonuca değil işe odaklan. ör:en yüksek notu almaya değil öğrenmeye odaklan.
    -yaptıklarına haftalık sınırlar koy.bu süre sonunda mükemmel olmasa da bırak.
    -yaptıklarını mükemmel hale getirirken yavaşlarsan, çabalarından mı sanat harikasından mı memnun olacağını düşün.
    -mükemmel yapmayı beklemezsen yaptıklarından zevk alırsın.bazen standartları düşürmek daha eğlenceli olabilir.yaşamdan daha çok zevk alabilirsin.
    -zorlanmalar karşısında tablo yap ne beklediğini yaz ve sonucun ne olduğunu yaz, bak.böylece zorluğu parçalara ayırmış, ayrı ayrı ele almış olursun.

    sorun çözme yöntemi olarak:
    -seni endişelendiren durum ve şeylerin listesini yap.özellikle hangisiyle ilgilenmek istediğine karar ver.
    -sorunun ne olduğunu açık ve net bir biçimde yaz.
    -sorunu, sorun çözmekte başarılı ve geçmişte bu sorunu çözmüş birinin açısından çalışmalısın.çözüm için en az 3 değişik yol düşünmelisin.
    -her çözüm seçeneğinin sonuçlarının ne olacağına dair düşüncelerini yaz.
    -hangi seçeneğin daha iyi sonuç getireceğine karar ver.
    -çözümü uygulamaya yönelik bir plan yap
    -işe yarayıp yaramadığına bak.
    -yöntemi birkaç kez yazdıktan sonra aklından yapabilir hale gelebilirsin.

    kaygı ile nasıl baş edilir: kaygı yaratan durumla, kaygı azalıncaya kadar karşı karşıya gelmenizi içerir.kaygı zamanla azaldığı için bu yaklaşım işe yarayacaktır.ancak kaygı veren durumla düzenli değil de sadece zaman zaman karşılaşırsanız kaygı devam eder.

    bunu yaparken ki bazı ipuçları :
    -yapacağınız konusunda açık olun.
    -kendinizi iyi hissedene kadar bu durumda kalın: bekleyin ve kaygınız geçene kadar devam edin.
    -bu durumla olabildiğince sık yüzleşin: düzenli olarak ne yapıyorsanız onu yapmaya çalışın.
    -kaygı duygusu yaşayacağınızı peşinen kabul edin.
    -üzerine gitme ödevlerinizle ilgili bir tablo tutun.

    gelecekle ilgili olarak :
    -beklentilerini gerçekleştirilebilir düzeyde tut.başarılarla memnun olmayı öğren.
    -her şeyi aşamalı yap.kendine haftalık hedefler belirle.bu hedefleri çözünebilir parçalara böl.bunları yorgunluk hissetmeden yapabilir normal düzenin parçası haline getirebilirsiniz.
    -işe yaramayan ve yarayan düşüncelerinizi bir kağıda yazın.

    ders çalışabilmede yardımcı olacak yollar:
    -belli bir yeri çalışmak için kullanın ve bu yeri çalışmak için çekici hale getirin.işe yaramayan şeyleri burada bulundurmayın ve her çalışma sonunda düzenli bırakın.
    -çalışacağınız konuların listesini sıraya göre yapın.belirlediğiniz süre içinde bunları yapabileceğinizden emin olun.
    -çalışma sonunda elde edeceklerinizi yazın.istek kırıldığında bu listeyi okuyun.
    -proje yapıyorsanız, projeyi dilimlere bölün.kendinize küçük görevler vererek büyük görevi tamamlayın.

    çikolata kutusu tekniği :
    -her çalışma sürenizi 35 dk olarak ayarlayın.ilk 20 dk yeni şeyleri öğrenmek için kullanın.sonraki birkaç dk'yı geçmişi tekrar etmek için kullanın.son 5 dakikayı ise öğrendiklerinizi gözden geçirmek için kullanın.
    -çalışma süresinin hemen sonunda kendinize küçük ödüller verebilirsiniz.

    ilaç tedavisindense kitabın önerdiklerinin daha faydalı olduğu düşüncesindeyim. * vakti zamanında notları kendim çıkartmıştım ancak hastalığın teşhisi üzerinizde konmuşsa kitabıda mutlaka okuyun derim.

  • başlık: 32 yaşındayım 1.51 boyundayım

    komando olmak istiyorum bilen birisi yardım ederse çok sevinirim.

    2. yarın gel mermi olarak başla.

  • ahahha milletçe ruhumuz fakir lan. adam şehirlerarası otobüsle gidiyor zengin de olsa. bir yerine iki bilet alıyor sadece, zarar gelmez bu insanlardan.

    zengin olmaya programlanmadığımız için error verdiğimiz konu başlığı.

  • tam kapanma yok zaten. esnaf kapanması var. zira esnaftan başka her yer açık, herkes sokakta gibi bir şey oldu. bizim dikmende dolmuşlar bile çalışacak. dolmuş çalışıyorsa bayağı bir insan bir şekilde sokakta olacak. al sana kapanma.

  • dedem onunla rakı içerdi. babam onunla, annem onunla içti. benim de black eyed peas ile içecek halim yoktu herhalde, ben de onunla içtim. o olmasaydı da rakı içerdik biz elbette ama aynı tadı alır mıydık, orası şüpheli. hatta şüpheli bile değil. net bir biçimde almazdık.

    tanım gerekirse eğer, benim için anadilimin türkçe olmasının en güzel yanıdır kendisi.