hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---
    + buradaki beyefendiyi ısırdı.
    - niye ısırdı? ne yaptı da ısırdı?
    --- spoiler ---

    başıboş köpeklerden daha tehlikeli olan bir şey varsa o da bu kafa. soruya bak soruya. nasıl bir cevap versek tatmin olursun sayın oksijen israfı?

  • başlık: dünyanın en gerçekçi bilgileri

    @1- insanlar ağızları ve burunları kapalıyken konuşamazlar.

    @2- gözünüzü 10 saniye kapatırsanız, 10 saniye boyunca hiçbir şey göremezsiniz.

    @3- sıcak su soğuk suya göre daha sıcaktır.

    @5- kafanızı keserseniz ölürsünüz (evet her ikisini de)

    @6- eğer donunuzu indirmeden işemeye çalışırsanız donunuza işersiniz.

    @13- birinci doğru galiba beyler. diğerlerini de deneyeceğim.

  • köpektaparlar kötü insanlardır.

    bütün insanlardan hatta kendilerinden bile nefret eden, aslında köpekleri hastalıklı egolarını tatmin etmek için kullanan kötü kalpli kişilerdir.

  • sadece uganda'da gerçekleşebilecek mucize olay. düşünsene, sunucu defalarca başarısız evlilikler yapmış ve boşanmış, gelecek vatandaşa kısmet arayacak.

    aslında mesaj da iyi, mesele evlenmek değil yiğen, evli kalabilmek.

  • based on a true story..
    kahramanımız otoyolda makas atarken* bariyerlere çarpar. olay mahallinden geçmekte olan ekip otosundan bir polis iner, yaklaşır:
    - sen mi yaptın bu kazayı?
    - evet abi.
    - ulan bu nasıl kaza? böyle kaza mı yapılır? sana ceza kesmek yetmez, kursa da gönderecem seni.
    - abi yapma etme babam sıçar ağzıma, zaten öğrenciyim vaktim yok...
    - kes lan!
    - abi hiç olmazsa biri olsun, hem kurs, hem ceza.. insaf ama..
    - seç birini o zaman..
    - seçemem ben abi, sen seç.
    - peki, kura çekelim o zaman..
    polis iki parça kağıt koparır, birine "kurs", diğerine "ceza" yazar.
    - çek şunlardan birini..
    kahramanımız olayın yavşamakta olduğunu farkeder..
    - abi, bir tane de benim hakkım olsun, bir kağıda da "af" yazıp koysan..
    - hadi lan!
    - abi yapma etme..
    - peki lan
    polis bir kağıda da "af" yazar.
    - çek bakalım.
    şanslı kahramanımız "af" yazılı kağıdı çeker..
    - bak abi allah da istemiyormuş.
    - allahın adını karıştırma, sittir ol git şimdi..

  • hakkında sıkça sorulan soruların cevaplarını uzman kişilerin görüşleri üzerinden çevirdim;
    çevirideki güdüklükleri mazur görün iş arasında hızlıca hallettiğim için normaldir.

    şimdilik bu entry içinde cevabı verilen sorular şunlar;
    1) kendimizi toplumdan ne kadar süre ile izole edeceğiz?
    2) virüs değişik yüzeylerde ne kadar hayatta kalmaktadır?
    3) dişçiye gitmek güvenli mi?
    4) sars cov 2 gripten daha mı bulaşıcıdır?
    5) insanlar herhangi bir belirti göstermeden virüsü yayabiliyorsa, kimin enfekte olup kimin olmadığını nasıl anlayabilirim?
    6) semptomlar neler?
    7) hastalık nasıl yayılır?
    8) birisi semptom göstermediği halde nasıl koronavirüs bulaştırabilir? başka bir deyişle hapşırma veya öksürme yoksa, başkalarına nasıl yayılabilir?
    9) satın aldığımız yiyecekler yoluyla da virüse yakalanabilir miyiz?
    10) koronavirüs deriden vücuda girebilir mi?
    11) bir kişi hastalandıktan sonra ne kadar süre ile toplum için tehlikelidir?
    12) maske kullanmalı mıyım?
    13) pandemi ne zaman sona erecek?
    14) ailemden kimse hasta değil. onlarla bir araya gelebilir miyim?
    15) satın aldığım ürünleri veya sebze meyveleri dezenfekte etmeli miyim?

    1) kendimizi toplumdan ne kadar süre ile izole edeceğiz?

    ideal şartlarda muhtemelen birkaç ay daha izole yaşamamız gerekmekte. ancak salgın dalgalanabileceği için bunu “tekrar tekrar” yapmamız gerekebilir. ingiltere'deki imparatorluk koleji bellevue hastane merkezi'nde bulaşıcı hastalık uzmanı dr. celine gounder'e göre aşı bulunana kadar 5 6 aylık dalgalar halinde bu karantina uygulamaları ile karşılaşabiliriz.

    2) virüs değişik yüzeylerde ne kadar hayatta kalmaktadır?

    abd ulusal sağlık enstitüleri tarafından finanse edilen bir araştırmaya göre virüs yüzeye bağlı olarak üç güne kadar yüzeylerde fonksiyonlarını sürdürebilmektedir.

    yeni korona virüsün, paslanmaz çelik ve plastik üzerine yerleştirildikten sonra 72 saate kadar
    bakırda 4 saat
    kartonda 24 saat
    aerosollerde, 3 saat
    fonksiyonlarını sürdürür halde kaldığı gözlemlenmiştir.

    3) dişçiye gitmek güvenli mi?

    acil bir durum olmadıkça, amerikan dişhekimleri birliği yakında yapılacak randevuları yeniden planlamayı önermektedir.

    4) sars cov 2 gripten daha mı bulaşıcıdır?
    evet.
    cnn baş tıbbi muhabiri dr. sanjay gupta, araştırmaya göre grip olan bir kişinin hastalığı ortalama 1,28 kişiye bulaştığını gösteriyor. ancak yeni koronavirüs hastalığı 2.7 gibi bir oranla diğer insanara yayılmakta.

    5) insanlar herhangi bir belirti göstermeden virüsü yayabiliyorsa, kimin enfekte olup kimin olmadığını nasıl anlayabilirim?
    george washington üniversitesi hastanesi'nde afet ve operasyon tıbbı şefi dr. james phillips'a göre anlayamayız. phillips, “test sayılarında çok gerideyiz, virüse yakalanmamak konusunda ve başkalarına da yaymamak için emin olmamızın tek bir yolu var” dedi. “herkese hastaymış gibi davranmaya başlamamız gerekiyor. ve herkes bize hastaymışız gibi davranmalı. insanlar sosyal olarak kendilerini bunları düşünerek izole etmelidir. çünkü test edene kadar, kimin buna sahip olduğunu bilmiyoruz. ”

    6) semptomlar neler?
    ateş, kuru öksürük ve nefes almada zorluk, covid 19'un ayırt edici özellikleridir. semptomlar maruziyetten 2 gün ila 2 hafta sonra herhangi bir yerde ortaya çıkabilir, ancak cdc bazı hastalarda hiç semptom görülmediğini de söylüyor.

    7) hastalık nasıl yayılır?
    insanlar arasında temel olarak solunum damlacıkları ile yayılır (öksürük, hapşırma, tükürük). ayrıca enfekte olmuş yüzeylere dokunduktan sonra ellerin ağıza buruna sürülmesi yoluyla da bulaşabilmektedir.

    8) birisi semptom göstermediği halde nasıl koronavirüs bulaştırabilir? başka bir deyişle hapşırma veya öksürme yoksa, başkalarına nasıl yayılabilir?

    ucla halk sağlığı okulu'nda epidemiyoloji profesörü dr.anne rimoin “konuşma sırasında da fark etmeden tükürmekteyiz,” dedi rimoin "bu parçaçıklara temas ettikten sonra burnunuzu ovalayacaksınız, ağzınıza dokunacaksınız, gözlerini ovacaksınız. veya sadece o parçaçıkların yapıştığı yüzeylere dokunacaksınız. virüs size bulaştıktan sonra da aynı şekilde başlarına yayacaksınız ” diyor.

    9) satın aldığımız yiyecekler yoluyla da virüse yakalanabilir miyiz?
    cdc, koronavirüsün gıda yoluyla bulaştığını destekleyen hiçbir kanıt bulunmadığını söylüyor. genellikle solunum damlacıkları yoluyla kişiden kişiye yayıldığı düşünülmektedir. “genel olarak, bu koronavirüslerin yüzeyler üzerindeki dayanıksızlığı nedeniyle, buzdolabında veya dondurulmuş sıcaklıklarda uzun süre saklanarak gönderilen gıda ürünleri veya ambalajlarından yayılma riski çok düşüktür.”

    10) koronavirüs deriden vücuda girebilir mi?
    cdc'ye göre bir kişinin üzerinde virüs bulunan bir yüzeye veya nesneye dokunarak ve sonra kendi ağzına, burnuna veya muhtemelen gözlerine dokunarak covıd-19'u alabilmesi mümkündür, ancak bunun virüsün ana yolu olduğu düşünülmemektedir. ” çoğu zaman, insanlar enfekte bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında üretilen solunum damlacıklarıyla koronavirüsü alırlar.

    11) bir kişi hastalandıktan sonra ne kadar süre ile toplum için tehlikelidir?
    bu süre kişiden kişiye değişmektedir. bir kişinin izolasyondan ne zaman serbest bırakılabileceğine ilişkin kararlar duruma göre alınır ancak hastalık kontrol ve önleme merkezlerleri, birisinin karantinadan salınmasının ne zaman uygun olduğu konusunda yönergeler yayınlamıştır.

    bu yönergelere göre birisinin karantinadan salınması için aşağıdaki geksinimlerin tümünü karşılaması gerekmektedir;

    -hasta, ateş düşürücü ilaçlar kullanmadan ateşsizdir.
    -hasta artık öksürük dahil semptomlar göstermiyor.
    -hasta, en az 24 saat arayla toplanan en az iki ardışık solunum örneği üzerinde sars cov 2 negatif sonuç alınmıştır

    12) maske kullanmalı mıyım?
    eğer sağlıklıysanız, hayır.
    koronavirüsünüz varsa veya bir koronavirüs hastasına bakan bir aile üyesiyseniz veya sağlık görevlisiyseniz, bunu yapabilirsiniz. bulaşıcı hastalık uzmanları, koronavirüs bulaşmasına karşı etkili olmayan cerrahi yüz maskeleri ve sadece tıp uzmanları tarafından giyilmesi gereken n95 maskeleri satın almayı durdurmak için sağlıklı halka yalvarıyorlar. korkulan o ki gerçek ihtiyaç sahibi insanlar bu maskelere toplum histerisi nedeniyle ulaşamayacak duruma gelebilir.

    13) pandemi ne zaman sona erecek?
    kimse tam olarak bilmiyor.
    başkan donald trump, bu koronavirüsün sıcak yaz aylarında yok olacağını öne sürdüyse de, bilim insanları bunu bilmek için henüz erken olduğunu söylüyor. harvard'ın th chan halk sağlığı okulu'nda bulaşıcı hastalıklar dinamiği merkezi direktörü dr. marc lipsitch'ın bu konudaki görüşü şu “kısa cevap şu ki, daha sıcak, daha nemli havalarda bulaşıcılığın ılımlı düşüşler göstermesini beklesek de bundan henüz emin değiliz”
    ---
    kişisel görüşüm şu ki aşının bugün bulunması durumunda dahi hastalığın hayatımızdan çıkması en az 18 ay alacaktır.
    ---

    14) ailemden kimse hasta değil. onlarla bir araya gelebilir miyim?

    hiç kimse virüse maruz kalmadığından emin olamaz. bazı koronavirüs taşıyıcılarının hiçbir semptomu yoktur ancak hala bilmeden virüsü bulaştırabilirler. minnesota üniversitesi bulaşıcı hastalık araştırmaları ve politikaları merkezi müdürü michael osterholm “artık asemptomatik bulaşmanın bu virüsün yayılmasında önemli bir rol oynadığını biliyoruz” dedi. asemptomatik enfeksiyonun “kesinlikle böyle bir salgını kontrol etmeyi çok zorlaştıracak bir şekilde besleyebileceğini” açıkça belirtti.

    15) satın aldığım ürünleri veya sebze meyveleri dezenfekte etmeli miyim?

    bellevue hastane merkezi'nde bulaşıcı hastalık uzmanı olan dr. celine gounder, “konserve veya ambalajlanmış gıdaların dış yüzeylerini silmenizi öneririm” dedi. “sebzelerinizi zaten yıkamalısınız. sabun ve su bunun için yeterli. aldıkalarınızı temizledikten sonra da mutlaka ellerinizi yıkamanızı öneriyoruz."

    alışverişi nasıl yapmanız gerektiğine ilişkin daha detaylı bir yazı yazdım. ona da şuradan ulaşabilirsiniz;
    (bkz: #104235128)

  • çocukluğumdan beri önüme dünya haritası alıp da ezberlemeye çalışan bir garip mahluk olarak, o günlerden bu yana ne zaman görsem üzüldüğüm ülkelerdir bunlar.. haritanın ölçeği küçüldükçe daha çok ülke bu gruba dahil olurken bazı ülkeler vardır ki 1/12903129037019247019247 ölçekli haritada bile isimleri sapasağlam durur..

    özellikle avrupa ve batı afrika'da göze çarpar bu durum.. akla gelen ilk örneği liechtenstein olacaktır, nasıl olmasın? bizim mahalle kadar bir alanda kurduğun ülkeye 13 harfli isim vermeye kalkarsan haritada ismini "liec" diye yazarlar onun da yarısı avusturya'nın üstünde olur.. san marino diye iki kelimelik isim verilir mi lan küçücük ülkeye.. italya'da bir şehir sanar haritaya bakan..

    bu ülkenin vatandaşları rusya'ya bakıp, çin'e bakıp nasıl içlenmesin? kossskocaman alanda çin yazıyor.. ç i n.. yay yayabildiğin kadar.. ç i n.. en fazla china yazar.. o alana ergenekon destanı yazılır ki zaten o taraflarda yazılması tesadüf mü sanıyorsunuz bu destanın.. hıh..

  • su iki grup istatistik arasındaki ilişkiyi yorumlayınız:

    1) twitter takipçi sayıları:

    leonard nimoy (live long and prosper kardeşim) = 1.2 milyon
    hakan hepcan denen ne idüğü belirsiz = 750 bin (michio kakunun iki katı)
    cem yılmaz = 8.7 milyon (neil degrasse tysonın 2.5 katı)

    2) global endüstri harcamaları

    film: 100 milyar dolar civarı
    tüm "eğlence" endüstrisi: 2 trilyon dolar ( film, kitap, gazete, dergi, müzik, internet reklamcılığı, radyo, bilgisayar oyunları)

    nasa bütçesi: 18 milyar dolar.
    dunyanin en buyuk biyomedikal arastirma kurulusu nih butcesi: 30 milyar dolar.
    oecd ulkeleri icinde gmsh'sina oranla en buyuk sivil ar-ge payina sahip israilin yatirimi: 40 milyar dolar.

    ***

    insanoglunun eline daha fazla zaman ve kaynak verince, bunları harcadıgı seyler belli. hükümet zoru olmasa, daha da kötü olacak.

    o yüzden "sensin salak ashadhasdh" atışmalarını izleyen, izlemekle kalmayıp taraf tutan, "ayar" oldugunda takımı gol atmışcasına sevinen, çizgiyi gecmeyen topları "tarihi ayar" diye bloglara yazan dijital yerlilerin, michio kaku gibilerini taş plaktan dahi dinleyecek dijital göçmenlerden katbekat fazla olmasına şasıramıyorum.

    çare skynet!

    ***

    edit: burdaki isimler ve twitter örneği birer sembol tabii, mesela bu entryi yazdiktan sonra terry pratchettin (kesssssin okumanız lazım) öldüğünü öğrendim, onu da yazabilirdim, illa ilim bilim olmasına gerek yok.

    milletler ve endüstriler ölçeğinde de, bireyler ölçeğinde de esktra kaynakların çoğunu boş işlere harcıyoruz, ben de dahil. spock gibi düşünmek veya mütemadiyen verimli olmak derdinde değilim, ama zeki bir canlı türünün ar-ge harcama oranı %2-3 ise, onun da yarısı birbirini daha çabuk öldürebilmenin yollarını bulmaya gidiyorsa, ona hala zeki bir tür demek mümkün değil. tatava yapmadan bir an önce skynet'i bitirelim, o da bizi bitirsin.