ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bal porsuğu
-
haplanıp gaspa çıkan hayvan. alayına gider yapar. racon değil kafa keser. asayiş bozma temelli bir hayat.
esra erol'da hunharca dans eden çılgın damat adayı
-
dayının tekstil sektöründe olması ve alüminyum folyodan takım elbise giymesi tekstil ürünlerinin durumunun ne kadar vahim olduğunun göstergesi aq.
16 yaşında hala babasından harçlık alan tip
-
sabah 2,5 yaşındaki kızımı karşıma aldım konuştuk.2,5 yıldır ekmek elden su gölden yaşıyor.üzerindeki sorumluluğu anladı ve hemen elemenonline sitesine girip cv'sini doldurmaya başladı.
iş bulabilecek yazarların yeşillendirmesini diliyorum.
setenay cankat'ın a spor'dan kovulması
-
umarım kameranın önünden geçmemiştir.
üst soy bilgisinde rastlanan tuhaf isimler
-
(bkz: durkadın)
her gece sabahlar olmasın sonra durkadın. büyük büyük dedeme bu konuda fatma ninem kadar kırgınım.
her çalışanın maaşının %20'si alınsın
-
(bkz: aktroll detected)
(bkz: engelle geç)
(bkz: ak troll’lerin vatan haini olması)
buna bize küfrettiği için dava açabiliyor muyuz? dediği gibi para lazım çok para lazım.
hipnagojik
-
uyku anlamına gelen hipno ile rehberlik eden, taşıyan anlamındaki agogos kelimelerinden türemiştir.
uykuya dalmadan tam önceki fazdır. tam önceki derken, uykuya dalmadan bir saniye öncesi manasında değil. açık, temiz, uyanık bilinç ile tam uyku, bilinçsizlik veya rüya arası anlamında. yoksa ne kadar sürdüğü kişiden kişiye, durumdan duruma göre değişir. kimi zaman birkaç dakika sürerken kimi zaman bütün gece bu fazda kalırsınız ki "tavşan uykusu" "tilki uykusu" "tek gözü açık uyumak" da denir.
bu fazda iken işitsel, görsel, dokunsal veya diğer deneyimler odaklı halüsinasyonlar olabilir fakat bir rüya içinde değilsinizdir, yalnızca; tam uyanık bir kafayla paylaştığınızda kopuk, anlamsız, deli saçması bulacağı düşünceler (duvarım yeşil, demek ki patronum öldü gibi) zihninizden akar durur, hipnoz, meditasyon, madde gibi yardımcılarla bu duruma geçilebilir. bilinç-dışı mekanizmalarla yüzleşmek için en mükemmel fırsattır. bir de bunun full-uyanık moda geçmeden tam bir önceki fazı vardır:
(bkz: hipnopompik)
*hipno->uyku
pompe->yollanmak, ayrılmak, ilerlemek
otoban yanındaki çimlerde uzanan dayı
-
bazen gömleklidir bazen fanilalı. olduğu yerden otobanı izler. eğimli arazide rahatlıkla oturup uzanabilmesi evrimsel adaptasyonun muazzam bir örneğidir. kimi zaman yanında arkadaşları da olur. gamsız görüntüsüyle modern dünyanın karmaşasına adeta bir başkaldırış olarak yorumlanır. ne amaçla orada olduğu ise hala gizemini korumaktadır.
en kötü ilk randevu tecrübeleri
-
ah sizin derdiniz dert midir, benim derdim yanında?
çıktığım ilk kızdı, ilk ve son randevumuz oldu...
danışman göreviyle midir, bodyguard niyetiyle midir bilmem, yanında çam yarması gibi bi kızla çıkageldi. davet benden gelmişti, serde de centilmenlik var, hayatta hesabı ödetmem ama bu üçüncü şahıs yoktu ki gündemde? bütçe desen kısıtlı, finans nanay o günlerde...
sonradan öğreniyorum yemek işini halletmişler; benimle buluşmadan önce ikisi kadıköy’ün ara sokaklarından birinde bişeyler atıştırmak istemişler, abla da orda dört tane kıymalı gözlemeyi gömmüş. yarasın.
ama yaramamış işte... biz oturduk kafeye, bişeyler içtik, lakin iki lafın belini kırmak ne mümkün? abla devamlı karnını tutup inliyor. ben o an gözleme olayından bihaberim, regl sancısı diyorlar bana. abla gözlerimin önünde boncuk boncuk terliyor, titreme de var hafiften, durum iyi değil...
derken bi hışım kalkıp tuvaletin yer aldığı ikinci kata yöneliyor, fakat döner merdivenin metal basamağına attığı ilk adımla beraber tökezleyip düşüyor ve düştüğü yerde bildiğin altına sıçıyor abla.
çıkmaya çalıştığım kızla kafeden çıkıyoruz, karşı sokağa geçip cebimdeki son parayla alış veriş yapıyoruz, uygun bi don seçip ablaya getiriyoruz. özürler, kusura bakmalar, mahcup oldumlar... ya gözleme dokundular, ya açık ayran bozdular...
ne demek canım diyorum, insanlık hali. apar topar vedalaşıyoruz çıkmaya çalıştığım kızla, artık kafam nasıl allak bullak olduysa bilek güreşi tutuşu gibi bi tokalaşmayla ayrılıyorum mekandan. bir daha ne o beni arıyor, ne ben onu soruyorum...
yaran diyaloglar
-
- umut bey'le görüşebilir miyim?
+ umut bey yurt dışında
- pasaportu bende vize işlemleri için aramıştım
+ :/