hesabın var mı? giriş yap

  • emekli veya asgari ücretli gidip güzel bir mekanda bir kahve içemez değil mi? bununla dalga geçmek ne kadar aşağılık bir durum.

  • stefan zweig'ın harika kitabı. uzunluğu bakımından öykü dersek de sırıtmaz sanırım. tür olarak değil gerçi. biraz uzun tutulabilirdi illa ki, ancak aynı tadı o durumda verir miydi sorgulanır, bilinemez. bence vermezdi. bünyede direkt olarak satrancı profesyonel derecesinde iyi bilme ihtiyacı da hissettirir.

    bir de insanın gerçekten yalnızken, çaresizken, beyninin işleyişiyle ilgili olarak ne derece psikopatlaşabileceğini az biraz hayal edebiliriz bu eserle.

  • yanyana olmayan, 2 kişilik oturma yeri boş kalmış minibüs'e carsafli iki kadin binmesi; kadinlardan genc olanin bos yerlerden birisinin yanindaki adama "kardesim sen kalk bakiyim su boş yere otur, biz de buraya yan yana oturabilelim" demesi; adamin "yahu siz bir oraya bir buraya otursaniza" demesi; çarsaflı kadının "ne yani sen benle bu bacıyı elalemin herifleriyle yanyana mı oturtucan?" demesi; bunun üzerine önden bir bayanın dönüp
    "hanfendi bakın, ben 20 dakikadir bu bayın yanında oturuyorum, hala da bana tecavüz etmedi, buyrun siz de oturun" demesi..

  • arabın yağı fazla bulması olayıdır. ha burdan erdoğan ve adamlarına sesleniyorum bunu dedim diye sakın beni öldürmesinler ha.

  • psikanalize göre cezalandırılma, dönemsel olarak üzerimize binen, altından kalkabileceğimiz fakat yine de kaygılandığımız bir konudaki cezalandırılma korkusu ile özdeşleştirilir.

    çocukluk ve ergenlikte okul ve sınav kavramları bir tür otorite, buna bağlı aile cezalandırması ile bilinçaltında eşleştirilir.

    yetişkinlikte bu tür otorite kalmadığından artık çok muhtemel ki profesyonel yaşamda işleri yetiştirme, terfi öncesi değerlendirme vb dönemsel kaygıların oluştuğu sırada bu tip rüyalar ortaya çıkıyor.

    freud ve arkadaşları bu rüyaların sadece o "sınav ya da testi" geçen (ilgili konuda başarılı olan) kişiler tarafından görüldüğünü, yani rüyada görülen sınavı/okulu geçemeyenlerin bu rüyayı görmediğini ortaya koymuş.

    rüya sırasında "e ben zaten öss'yi kazandım, ben zaten bu sınavı geçtim" dediğimizde de, aslında bizim önümüzde kaygı yaratan sorumluluğu başarabileceğimizi kendimize telkin ediyoruz.

    işte bunlar hep freud.

  • bazen de kolinin ağır olmasından kaynaklanan durumdur.

    aynı gün, aynı saatte şubeye iki koli ulaşır, biri 500 gram, diğeri 18 kilo.

    500 gram olanı aynı gün adrese ulaşır. ağır olan gönderinin âkibeti internetten araştırılınca "alıcı evde bulunamadı" yazısıyla karşılaşılır.

    ne güzel lan, koli büyük veya ağırsa dağıtım aracına bile yüklemeden sisteme "alıcı evde bulunamadı" yaz gitsin aliminyum. kim uğraşacak, alıcı şubeye kendi gelsin.