hesabın var mı? giriş yap

  • ben bu adamı çok seviyorum. sevdiğim için de kendisini uyarmak istiyorum: bak vedat abi, gözünün yağını yiyeyim şu yöresel ustaların hiçbir şey anlamadığı muhabbetleri kısa tut.

    gidiyorsun rizeli kuru fasulyeciye virginia'daki hububat üretiminden bahsediyorsun, diyarbakır'daki paçacı fazıl'a fransa'nın güneyinde koyunun yanağını nasıl pişirdiklerini anlatıyorsun, çanakkaleli balıkçıya "italyan köylerindeki ancelotti dolması da buna benzer" diye muhabbet açıyorsun, urfalı kebap ustasına marsilya sığırların beslenme saatini anlatıyorsun. allahını peygamberini seviyorsan kısa tut şu muhabbetleri ya da hiç açma... adam yöresel adam vedat abi, ateşin harında dura dura yaz sıcağında zebani siniri yapmıştır o. bir de "televizyoncular gelecekmiş" stresi... valla bir gün milano danası, lancaster koçu, paris billuru derken konuştuğun ustaya/tükkan sahibine balatayı contayı yaktıracaksın. tamam izleyiciler öğrensin diye de açıyorsun bu muhabbetleri ama karşısındaki ustayı da düşün. sen "kosta rika'da koyunun kellesini meşe odunuyla tütsülerler", "güney carolina'yda koçun yağlı kısmını ekmek arası ederler" derken sırf kibarlıktan "doğrudur efendim" diyen adamın dramını düşün. düşün ve insafa gel.

    vedat abi seni seviyorum ama tehlikedesin bunu bil...

  • kastedilen oyunu sevmekle beraber izlemeyi ve ziklemeyi bırakmaksa, sihirli bir değnek değmesiyle aşağıdaki mevzularda idrak güncellemesidir.

    - 22 baldırı çıplağın peşinden koştuğu topun fakirlik, gerilik, yokluk gibi gerçek dertleri unutturmaktan başka hiç bir zike yaramaması

    - bi zike yaramayan bu işe harcanan zirilyonların ilime, irfana, kültüre, edebiyata harcanabilecek olması

    - o zirilyonları alınca neresine sokacağını bilemeyen topçuların yaptığı çok da ufak olmayan şımarıklıklardan gelen tiksinme hissi

    - o topçuların üzerinden ün ve para kazanmaya çalışan bir takım hatunlar

    - bu topçuları ve hatunları zorla gözümüzün içine içine sokan medya

    - hepi topu bir top tepiklemekten ibaret bir oyunu, izlemeyi bırak tartışmak için harcanan zamanda kuantum mekaniğinin anlaşılabilecek olması

    - futbol tartışırken çıkan hır gür, düşen seviye

    - stadlarda hiç olmayan seviye

    - medyada futbol tartışmak üzerine kariyer yapan heriflerin tırışkalığı

    - böyle heriflere "hocam hocam" deyip çanak tutup ego şişiren daha da tırışka sunucu zevat

    - kulüp yöneticisi kimselerin iğrençliği

    - futbol üzerinden çıkar sağlamaya çalışan politikacıların iğrençliği

    - her nedense mor-yeşil renklere gönül verenlerin her nedense eflatun-sarı renklere gönül verenleri öldürmek istemesi ve dahi ara sıra bunu gerçekleştirmesi

    - şike

  • her duş alışımda yaptığım iştir.
    bazen işi abartıp bilimsel tartışmalar yaptığım oluyor kendimi ne sanıyorsam artık. anlaşılan sıcak suyun verdiği rahatlık alkolün çeneye vurması ile aynı etkiye sahip.
    bu nedenle hiç 5 dk içinde duştan çıkmışlığım yok her seferinde karşımdaki hayali ikna etmek için uğraşıp dururken en az 15-20 dk duşta kalıyorum.

  • urfa civarlarında bulunan, üzerinde milattan öne on binli yıllardan kalma bazı yapıların ve kabartma sanat eserlerinin bulunduğu tepe.

    - tepe üzerinde devasa boyutta taşlar ve bu taşların üzere işlenmiş bazı sanat eserleri bulunuyor.
    - yakınlardaki taş kaynaklarının uzaklığı ve işlenmesi için gerekli insan gücü düşünüldüğünde bu anıtların yapılması için bin kadar insan çalıştırılması gerektiği tahmin ediliyor.
    - bu sayıdaki insanın böyle bir işte çalışması için bölgeye yakın bir yerde konaklaması gerekir.
    - bu kadar çok insanın bölgeye yakın bir yerde konakladığına göre bu kişilerin bir şekilde beslenmesi gerekir.
    - bir arada bulunan bu kadar çok insanı toplayıcılık ya da avcılıkla doyurmak mümkün değildir.
    - binlerce farklı yabani buğday türü üzerinde yapılan çalışmalar bu bölgede kendiliğinden yetişen buğdayın genetik yapısının bugün tarımda kullandığımız ekilebilir buğdayla neredeyse aynı olduğunu gösteriyor.
    - insanın mağra duvarlarına resim çizmekten vazgeçmesi başka bir deyişle avcılık ve toplayıcılık üzerine kurulan mağra yaşamını terketmesi bu anıtın yapımıyla aynı yıllara rastlıyor.

    özetle: insanın muhtemelen ilk kez tarım yaptığı, yerleşik hayata geçtiği, mağra duvarlarına resim çizmekten ziyade, sistematik bir biçimde sanat yapmaya ve kültürel birikim oluşturmaya başladığı yer, başka bir deyişle ilk "uygarlık"'ın kurulduğu yer ülkemiz toprakları içinde.

    peki biz ne yapıyoruz?

  • baska basliklarda da defaatle yazdim, afgan isgalci akini durdurulmazsa modern kavimler gocu sonucunda ulke ve medeniyetler yikilacaklar. bugun sayisi milyonlara ulasan afganlar sebebi ile turkiye cumhuriyeti'nde hic bir vatandasin tam anlami ile can emniyeti kalmamistir.

    yarin cok gec olacak.

  • geçen hafta annem ziyarete geldi. polis akademisi filmlerini çok sever, bir de dublajlı sever çünkü polis akademisi filmlerinin dublajı çok iyidir. hatta bence de dublajı orijinalinden daha iyi olan filmlerden biridir. açayım izleyelim dedim çok sevindi.

    filmler arşivimde var ama dublaj yok, aha dedim bedava verilen turkcell tv bir işe yarayacak. sansür vardır ama sigara falan blurlamışlardır, neticede 40 yıl öncesinin komedi filmi.

    neyse izliyoruz, ikimizin de belki tüm seride en sevdiği sahne gelmek üzere olduğu için heyecanlıyız. mahoney, teğmen harris'in iki yalakasını mavi istiridye barına yolluyor. o meşhur müzik gelsin diye bekliyoruz. gelmiyor. mavi istiridye barı yok. içinde sadece dans olan koskoca bir sahne kesilmiş.

    kesilen sahne şu bilmeyenler için:

    https://www.youtube.com/watch?v=niumqldl_k0

    tatlar kaçtı tabii. kapattım turkcell tv'yi, arşivdekini taktım lordlar gibi sansürsüz izledik. başka neler kesilmiş bilmiyorum ama süresine baktığımda 12 dakikasının uçtuğunu gördüm 40 yıllık filmin.

    gerçekten buna para vermeyin.

  • aurul madencilik ve romanya

    2000 yılında baia mare siyanür sızıntısı, romanya'nın baia mare yakınlarında, avustralya şirketi esmeralda exploration ve romanya hükümetinin ortak girişimi olan aurul altın madencilik şirketi tarafından some? nehri'ne bir siyanür sızıntısıydı.

    kirlenmiş sular nihayetinde tisza nehri'ne ve ardından tuna nehri'ne ulaştı ve macaristan, sırbistan ve romanya'da büyük miktarda balık ölümüne neden oldu.

    bu sızıntı, çernobil felaketinden bu yana avrupa'nın en kötü çevre felaketi olarak adlandırıldı.

    sızıntıdan sonra, some?'in siyanür konsantrasyonları izin verilen seviyelerin üzerindeydi, yaklaşık 700 kat.

    some?, tisza'ya, macaristan'ın ikinci büyük nehri olan tisza'ya akar, ardından tisza, tuna'ya akar. sızıntı, 2,5 milyondan fazla macar'ın içme suyunu kirletti.

    siyanürün yanı sıra, ağır metaller de nehrin içine yıkandı ve çevre üzerinde uzun süreli olumsuz etki yaptı.

    tisza'da vahşi yaşam özellikle etkilendi: bir bölgede neredeyse tüm canlılar öldü ve daha güneyde, sırp kesiminde, sucul yaşamın %80'i öldü; bu nehirlerdeki balıkların 200 tonu idi bu!

    siyanür sızıntısından büyük miktarda balık öldü, 20'si koruma altındaki 62 balık türünü etkiledi.

    romanya hükümeti, balıkların "soğuktan" öldüğünü ve suçsuz olduklarını iddia etti.

    macaristan'da, gönüllüler ölü balıkları kaldırmaya katılarak felaketin besin zinciri boyunca yayılmasını önledi, çünkü diğer hayvanlar, tilkiler, su samurları ve balıkları yedikten sonra ölmüşlerdi.

    siyanür tuna'ya girdikten sonra, nehrin büyük hacmi siyanürü seyreltti, ancak bazı bölgelerde maksimum izin verilen konsantrasyonun 20 ila 50 katı kadar yüksek kalıyordu. sızıntıdan iki yıl sonra, ekosistem toparlanmaya başladı, ancak hala başlangıçtaki durumundan uzaktı; macaristan'ın balıkçıları, 2002'deki avlarının sadece orijinal seviyelerinin beşte biri kadar olduğunu iddia ettiler…

    ve şimdi bizde olanın akibetini tahlil etmek zorundayız!

    evrim ağacı çok güzel bir video hazırlamış izlemenizi öneririm.

  • böyle bir kıyası kompleksli ve çirkin buluyorum. yabancı çikolata her zaman daha iyidir istediği kadar pahalı olabilir ama yerli çikolata sen kimsin de fiyat koyuyorsun demek gibi.

    kaldı ki tadelle her şeyiyle orijinal bir lezzettir. kalitelidir ve aynı tadı başka yerde bulamazsınız. hani alman ürünü olmuş olsa burada nutella gibi fanları olurdu.

  • baslik: billur kalkavan

    sabah'ın şamdan ekinde çıkardı iki haftada bir. bu karının tangalı fotoğrafı ıslanınca arkadan sibel can'ın yüzü belli olurdu.

    (kubar tegin ?, 05.02.2010 11:35)

  • toyota corolla: iktidar nimetlerine talibim-faruk.

    wolkswagen jetta-passat: reisin nimetlerine ilk adım-ömer faruk.

    porsche cayenna-panamera: allah reisi başımızdan eksik etmesin-ömer faruk bey.