ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
teodor kasap
-
osmanlı'da 1877 yılının kasım ayında bağımsız ilk mizah gazetesini çıkaran kişidir. kayseri'nin tavlasun ilçesi rumlarındandır. son derece kıvrak zekalı bir kişi olmakla birlikte müthiş bir hazır-cevaplık kabiliyetine sahiptir. etnik kökeni rum olmasına karşın düşünce yapısı olarak tam bir osmanlı'dır kendisi.
tiyatroda geleneksel tiyatronun, gölge oyunları ve atışmaların bulunması gerektiğini savunmaktadır. beş gazetede yazılar yazmıştır. bunlar: diyojen, çıngıraklı tatar, hayal ve istikbal'dir. bu gazeteler yalnızca türkçe yazdığı gazeteler olmakla birlikte kendisinin fransızca, rumca, ermenice ve rusça olarak gazete yazıları da yazdığı rivayet edilmektedir.
son derece ehemmiyetli bir kişiliktir. kızıl sultan ıı. abdülhamid ile çoğu zaman atışma halindedir. öyle ki moliere'den dilimize adapte ettiği "pinti hamid" oyunu kızıl sultanı son derece öfkelendirmiştir.
sultan ıı. abdülhamid'in basın yasaklarını destekleyen yapısına rağmen sivri dilli olmaktan asla vazgeçmemiş ve bu tavrı yüzünden 3 yıl hapse mahkum dahi edilmiştir. fakat taşınmak için 15 gün izin alarak hapisten çıktığında yine kıvrak zekasını kullanarak kılık değiştirip avrupa'ya kaçmış, sultan'ın kendisini affetmesi üzerine uzun bir süre sonra yurda dönmüştür.
velhasılı türk edebiyatının nüktedan adamlarındandır, yeni osmanlılardandır, namık kemal'in yoldaşıdır ve her ne kadar farkına varılmıyor olsa da türk edebiyatı için önemli işler yapan değerli bir edebiyat âlimidir.
ilk buluşmada 200 tl masraf ettiren kız
-
200 ne kardeşim? hava nasıl diye perdeyi açıp nefes alınca cüzdandan 200 gidiyor zaten.
iz bırakan kitap cümleleri
-
"yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
-tutunamayanlar-
wi-fi şifresini isteyen komşuyu savuşturma yolları
-
sağır ve dilsiz hatta başarabiliyorsa moron rolü yapmak.
-şifre nöydö?
*annem yok
-annen değil şifrö
*annem yok gelmedi
gibi...
debe: ufak bir bütçe ile hepberaber gökalp'e umut olalım.
https://instagram.com/…mbarasi?igshid=1620kjxxrn4kr
#gökalpinumudusenol
ekşi sözlük dışarı çıkmalık arkadaş veritabanı
-
hava kötü dışarı çıkmayalım ya, bana geçeriz.
gezip tozmalarda 36 poz hakkı olunan zamanlar
-
fotoğraf makinası yaygın değildi. "hadi fotoğraf çekinelim" denildiğinde herkes bir yerinden makina çıkaramazdı.
pozlar spontan değil statik idi. dur dilimi çıkarayım, şuraya bir eşek kulağı yapalım sululuğu olamazdı. ne fotoğraf ne de hayat o kadar hızlı değildi. ve şöyle geçmişi kurcalayınca en fazla birlikteliklerin fotoğraflarını çektiğimiz ve hala antika eser niyetine sakladığımız kıymetteki fotoğrafların zamanıydı.
o günleri mazi olarak tanımlıyoruz. gök kubbede hoş bir sada olarak kalan mazi.
hadi durmak yok çağı yakalayacağız. bas telefona çek fotoğrafı, sonra unut onu hafızada kıymeti yok nasıl olsa
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
otobüste kucağımza aldığımız yaş üç kapsamındaki kız çocuğu:
-siiiz davşanı taniyo musunuz?
-hangi tavşanı?
-dav-şa-nı tanoyo musunuz?
-uzun kulaklı bir iki tavşan tanıyoruz
-siiiiz penguni tanıyo musunuz?
-penguen?
-pen-gu-ni tanıyo musunuz?
-eee bir kez karşılaşmıştık
-siiiiz zülehayı tanıyo musunuz?
-zürefa?
-zü-lee-haa' yı taniyo musunuz?
-hıımmm uzun boyunlu bir zürafa görmüştük.
-anneeee biz bunları tanıyor muyuz?
-yok kızım daha demin tanıştık.
-züleha teyzemi taniyo bunlar....
kartla akaryakıt almaya komisyon gelmesi
-
tbmm'ye de başvursunlar o zaman para basılmasıyla ilgili kanun teklifi verilmesi için. hangi arabanın deposu 1500den aşağıya doluyor? cüzdanda bir tomar parayla gezilir mi?
amerikalılara ekşi sözlük'ü anlatmaya çalışmak
-
bir noktadan sonra kopar.
- so it's like a forum?
- well, as i said you have to follow a certain format
- why?
- because due to the donkey's dong
seni seviyorum'un en güzel söyleniş şekli
-
o hararetli hararetli birşeyler anlatıyordur. mimiklerine el hareketlerine bayılırsınız, cümlesini böler, araya dalarsınız;
-seni çok seviyorum
2 sn sessizlik
+üff ne diyodum ben. kafam karıştı
-gel buraya geeeel
taksimetrenin iki katını veriyoruz kampanyası
-
"benim maaşımı kim iki katı verecek?" diye sorduran kampanya!