hesabın var mı? giriş yap

  • vakti zamanında, nişantaşı’ndaki taş konak’ta, ihsan raif hanım adında, köklü bir ailenin kızı; iyi eğitimli, edebiyata, sanata, müziğe ve öğrenmeye hevesli, genç bir kadın yaşarmış. babası, dönemin padişahının gözde isimlerinden, valilik ve bakanlık yapmış bir adammış.
    bir gün, henüz 13 yaşındaki ihsan raif hanım odasında kardeşi ile oynarken bir gürültü kopmuş. kapı açılmış ve içeri hiç tanımadığı, hayatında hiç görmediği bir adam dalıvermiş. bu adam, ihsan raif hanımda uzun zamandır gözü olan reji memuru ali kamil'miş. ali kamil, ihsan raif hanım’ı kaçırmaya kalkışmış ama başaramamış. sonra da korkup evden kaçmış. ama olan olmuş bir kere. ihsan raif hanım’ın adı kirlenmiş. babası, onu, tüm dil dökmelerine, aile fertlerinin ağlamalarına, yalvarmalarına hiç kulak asmamış. kirlenmiş adı temizlensin diye, on üç yaşındaki kızını ali kamil ile evlendirip, izmir’e sürgün yollamış. izmir’e sürgüne gönderilmeden hemen önce de bu şiiri yazmış ihsan raif hanım. çocukluğunun saflığını, masumiyetini, umutlarını, duygularını dökmüş dizelere. aslında şiir yazmamış da, bugün bile okurken içimizi titretecek bir ağıt yakmış.

    kimseye etmem şikâyet; ağlarım ben halime
    titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
    perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime
    titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime...

    haydi şerefe!

  • marx, hegel, kant, gerekli
    cübbeli, fethullah, hatipoğlu gerekli değil.

    debe editi: kisa bir sure once yazarligim onaylanmis olmasina ragmen, bu kisa surede bir kac defa debe'ye girebildigim icin hepinize tesekkurler.
    yeni tema hakkinda bir kac kelam etmek isterim bu vesile ile, sozluk ortaminin yazarlarin kendini arasinda da haberlesebilmesi icin mesajlasmak icin cok onemlidir.
    ve malasef mesajiniz var bildirimi eksik, eskiden budurum yesil renk ile kolayca gorulebiliyordu.
    uzun zamandir mesajlarima bakmiyordum ve hic bir bildirimde olmadigi icin dun bakma ihtiyaci hisettim, yazarlardan mesajlar almisim ve ben bunlara gec cevap verebildim.
    bugun sabahta bir kac mesaj almisim yine bildirim yok.
    boyle birsey sozluk formatina uymaz, insanlar en azindan birbirleri ile kolayca mesajlasabilmeli ve bunu farkedebilmeli.
    ben bu yaziyi yazarken acaba ucurulmuyum diye bir an dusundum ve bu durum ise sozlugun "ozgur" ortaminin ne kadar yara aldigini gosterir.
    en ufak bir elestiride yazarlarin ucurulmasi ne kadar mantikli?
    burada bir kac tecrubemi aktarmak isterim.
    - inci sozluk zamaninda reklam aldi bir iddaa sirketinden (nesine.com) olabilir, yazarlarin isyani ile inci sozluk uzun zaman yada benim bildigim kadari ile reklam almadi, yonetim yazarlara uydu.
    - eksi sozluk yonetimi ise yazarlarin itirazlarini dinlemeden karsi ataga gecti.
    -28 subat gecesi, tema ile ilgili elestirel bir basligim silindi, ve bunu rezalet diye adlandirdigim diger bir basliksa cok tiklananlarda idi sabah o yazi da ucmustu.
    - bu ornekler gosteriyor ki yonetim olaylari bastirmak ve susturmak icin cebri yontem olarak secmistir.
    - sozlugu sozluk yapan ortami idi, bu ortam kaybolunca bu arada cok para kazanabilirsiniz ama uzun vadede insanlar soguyacaktir.
    simdi ben bunun icin ucurulabilir miyim? hem evet hem hayir, cunki ortada sistem kalmadi.
    debe icin yeniden tesekkurler..

  • birini dışarda bi yere davet ettiğinde hesabı daveti yapan öder. eğer davet ettiği şahıs tek gelmemiş ise diğer hesapları da daveti yapan kişi öder. malesef böyle :(

  • biri bana sunu aciklayabilir mi ? hanimefendi baskent universitesinde 2009 yilinda elektrik elektronik muhendisliginden mezun oluyor. 2011-2013 yillari hacettepede endustri muhendisliginden master yapiyor.

    2009-2015 arasinda karelde savunma uretim bas muhendisi olarak gorev yapiyor. sonrasinda 2015’te yani patiswiss’in yk baskani oluyor.

    sorum su ; nasil ? sektorde bir yerlere bu kadar hizli gelebilmisse bu abla eminim ya uber yeteneklidir ya da uber tecrubelidir. gidip yale’da master yapanlar anca senior olabiyorken bu abla hem influencer hem muhendis hem yk baskani. hay masallah.

    edittish : sorumun cevabini aldim arkadaslar; kocişim de kocişim.

  • aritmetik bir islemin yapildigi andir.

    lafin anlasilma ihtimali * (lafin anlasilmasinin getirisi - laf anlatma eforu) > etkisiz hale getirme ihtimali * (dunya iklimine marjinal fayda - dovme eforu)

    onermesi dogru cikarsa laf anlatilir, yanlissa dovulur.

  • cesitli kaynaklarda 100 milyon dolara mal oldugu paylasilmisti. bunun yerine fabrika yapilsaydi yazmissiniz. fabrika yapilmaz cunkum.

    eger fabrika yapilirsa, emeginle calisip kazanmaya baslarsan. haftasonu hanimi ve cocuklari alip piknik yapmak istersin bakarsin piknik yapabilecegin bir yer kalmamis, belki kendin isci olarak calisirsin fakat cocugum iyi egitim alsin benim calistigim firmada muhendis, yonetici olsun istersin bakarsin her yer imam hatip, cocugunun dogru duzgun egitim alabilecegi bir okul kalmamis, belki bir araba almak istersin haftasonlari bir yerlere gitmek icin ne benzin, ne araba alamayacagini fark edersin.

    siyasal islamcilarin istedikleri, seni sadakayla yasayan bir parazit yapmak ve sana para verdikce sukur etmeni saglamaktir. fabrika yapilirsa, et yersen beynin calismaya baslarsa isyan edersin belki devrim yaparsin ne gerek var.

  • https://twitter.com/…luk/status/1463522572243451917

    1) kifayetsiz erdoğan’ın iktisadi temellerden tamamen uzak ekonomi yönetimi, liyakatsiz bürokratlar ile birleşince, ülke kaosa sürüklendi. türk lirası serbest düşüşe geçti. mutfaklarımızda büyük bir yangın var. marketlerde karne uygulamaları başladı. esnafımız satacak mal bulamıyor.

    2) şahıs ve şürekâsı açık ve net söylüyorlar: “ülkeyi o kadar fakirleştireceğiz ki, yurt dışından gelenler çok ucuza insanımızın emeğini sömürebilecek.” ülkenin geleceği ile ilgili tek vaatleri sömürülmenizdir. satacak bir şey kalmayınca, fakirliğimizi satmaya karar verdiler.

    3) ey şahıs, ey ucube rejim, ey yarı cahil kadrolar, ey bu ucube koalisyonun dilini yutmuş küçük ortağı, bellidir ki sizde akıl galip gelmeyecek. anayasamızın bize tanıdığı hakları kullanarak, milletimizin sesini dinlemek üzere, “haydi meydana” diyorum. ilk mitingimiz mersin’de!

  • yunun kökenli iskenderiyeli astronom. dünya merkezli evren modeli kopernik'e kadar yıkılmadan kabul görmeye devam etmiştir. neden evrenin merkezi dünya olsun ki? diyebilirsiniz. o dönemde bunun iki temel sebebi vardı. birincisi dinlerin insanın egosunu okşayan, insanı merkeze alan metinleriydi. ikinci olarak ise örneğin güney yarım küredeki insanlar dünyanın üzerinden düşmeden nasıl dünya üzerinde durabiliyorlardı? elbette dünyanın merkezi evrenin merkezi olduğu içindi.

    batlamyus'un güneş sistemi modelinde tabii ki her şey dünyanın etrafından dönüyordu. bunu yapmak kolaydır ama gezegenler olmasa kolaydır. örneğin dünyanın yörüngesi bazı gezegenlerden kısadır, yıl içerisinde gezegenlerin yanında geçer gideriz. bu ise gezegenlerin gökyüzünde bazen ileriye bazen de geriye gitmektedir. yıldızlar, güneş ve ay için ise böyle bir şey söz konusu değildir. batlamyus gezegen hareketlerini modellemek için ise modeline bazı mekanik düzenler ekledi. örneğin mars dünya etrafında dönerken aynı zamanda bir dairesel döngüyü de kendi kendine tekrarlamaktadır.

    ispanya kralı eldeki bilgiler ile batlamyus'un modelinin mekanik halini yaptırıp karşısına geçmiş ve "tanrı evreni yaratmadan bana danışsaydı ona daha basit bir şey yaratmasını tavsiye ederdim" demiştir.

  • ankara mamak, kantin kuyruğunda nefte almak için sıra bekleyen iki kısa dönem acemi asker;

    1. asker: olm bi yıın laf yedik yok nefte nerde yok bilmemne. siterim lan ben bööle askerlii..
    2. asker: olm baara çaara konuşma komutan duyarsa ziker hayatını..
    komutan?: (arkadan 1. askerin omuzuna dokunarak) arkadaşın doğru söylüyo..

    aynıyla vaki