ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilimkurgu edebiyatı
-
kendime göre başlıca yazarların başlıca eserleri:
(bkz: ray bradbury)
martian chronicles
the golden apples of the sun
fahrenheit 451
(bkz: aldous huxley)
the island
brave new world
(bkz: ursula k. le guin)
the left hand of darkness
the dispossessed
planet of exile
(bkz: douglas adams)
the hitchhiker's guide to the galaxy
dirk gently's holistic detective agency
(bkz: isaac asimov)
vakıf serisi
i robot
(bkz: frank herbert)
dune
(bkz: arthur c. clark)
2001 a space odyssey
childhood's end
(bkz: h. g. wells)
the time machine
(bkz: philip k. dick)
do androids dream of electric sheep
martian time slip
the penultimate truth
the three stigmata of palmer eldritch
the man in the high castle
(bkz: robert heinlein)
starship troopers
stranger in a strange land
the moon is a harsh mistress
red planet
(bkz: stanislaw lem)
solaris
aden
kongrez futurologiczny
his master's voice
(bkz: j. g. ballard)
kingdom come
high rise
crash
facebook 4.99 $ alamaz fotoğraflarım mülkümdür
-
numaramla veya ismimle başıma bir şey gelirse sorumlusu google play'dir ..
breaking bad'in türk versiyonunun çekilmesi
-
(bkz: bonzai behzat)
ssg-kanzuk fıkraları
-
birgün sedat'la kanzuk dürümcüde bi'şeyler yiyorlar ve bir yandan da hararetli hararetli sözlüğün ticari itibari ve sansür konusunu tartışıyorlarmış. bir türlü aralarında sorunu çözemedikleri için, ikinci dürüm siparişlerini getiren garsona sormaya karar vermişler.
neyse garson gelmiş. sedat dönmüş ve demiş ki,
- hey garson şimdi sana, bir şirket yüzünden 1.300 yazarı uçuracağımı, 6.400 entryi sansürleyeceğimi, 150 başlığı tamamen sileceğimi ve şu ayranı da yere dökeceğimi söylesem ne dersin?
- iyi de ayranı niye döktün aq :/
cevabını alınca kanzuk'a dönmüş ve demiş ki,
- dostum sana sözlükte sansürün kimsenin sikinde olmayacağını söylemiştim...
depozitoyu eski kurdan vermek isteyen ev sahibi
-
euro ile aldıysan euro ile ödeyeceksin. herkes aptal bir sen mi akıllısın mk? o zaman depozitoyu tl ile alsaydın. ver mahkemeye uğraşsın dursun.
tokat atılan taekvondocu kızın açıklaması
-
o zaman sporcu ve bu absurd istegini kabul eden salak antrenorun ikisi de yaptiklari hareketin toplumsal maliyetini hesaplayamadiklari icin spordan men edilsin.
bu birbirini aklayan ve siddeti mesrulastiran gerizekalilardan iyice sikildim.
şampiyonlar ligi muziği
-
1992 yılına kadar avrupa şampiyon kulüpler kupası ismiyle yalnızca bir önceki sezonda liglerini en üst sırada bitirmiş takımların oluşturduğu turnuvada uefa o yıl organizasyonun sistemi, kuralları ve logosunda birtakım düzenlemeler planlarken organizasyon için bir de müzik besteletme kararı alır.
ardından uefa yetkilileri bu özel organizasyonun ihtişamını yansıtacak bir beste istediklerini belirtip halen hayatta olan ingiliz besteci tony britten ile anlaşırlar. tony britten london college of music mezunu, o dönem reklamlar ve tv dizileri için müzikler üreten bir bestecidir ve organizasyon için müzik hazırlıklarına başlar.
sonradan verdiği röportajlarda kendisinden klasik ama etkileyici bir şeyler istendiğini belirten besteci, turnuvanın müziğini tasarlarken 1727 yılında kral ikinci george'un taç giyme töreni için bestelenmiş zadok the priest eserinden ilham alır, doğrudan bu eseri düzenler. yani bugün dinlediğimiz şampiyonlar ligi müziği bestesi aslında 1727 yılında bestelenen bu esere dayanır.
besteci tony britten'ın yaptığı düzenleme kraliyet filarmoni orkestrası tarafından icra edilirken uefa'nın resmi dilleri olan ingilizce, almanca ve fransızca dillerinde sözlerin eklendiği eser st. martin akademisi korosu tarafından seslendirilerek bugünkü halini alır.
tony britten sonradan verdiği bir röportajda "aslında daha çok rugby ile ilgiliyimdir" şeklinde espri yapıyor. tabii acaba futbolla ilgili olsan ortaya nasıl bir şey çıkardı diye sormadan edemiyor insan. en az turnuvanın kendisi kadar ikonik olan, tüyleri diken diken eden bu özel müzik için teşekkürler tony.