ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
afrodizyak etkisi yapan şarkılar
anam avradım olsun istanbul burası
-
beylikdüzü'de ev satmaya çalışan emlakçı cümlesi
9 nisan 2019 istanbul seçimlerinin iptali talebi
-
1 zarfın içine atılan 3 pusula dan 2 tanesinin sonucunu kabul ediyorlar ama 1 tanesinin sonucunu kabul etmiyorlar. ee bu nasıl sandığa darbe?
hayırlı işler'in ingilizce karşılığı
-
steve jobs.
özel okul trafik terörü
-
çocuğunu özel okula veren her ana baba ama özellikle anneler sanki bir tek kendi çocuğu özel, okul ve trafik sadece onlar için yapılmış gibi davranıyor. avrupa'da amerika'da yasalar ve pek tabii medeniyet çerçevesinde asla yapmayacakları şekilde kuralsızca ve pek tabii saygısızca ana arterin ortasında arabası ile duruyor, park ediyor, aracı çalışır halde bırakır dörtlüleri yakıyor vs. napıyorsunuz efendim diye sorarsanız yüzünüze boş bakıyor, bazısı hak ve gururla çocuğumu bekliyorum diyor. istanbul'da net bir şekilde sabah ve akşam okul trafiği diye bir şey var ve sebebi de çocuklarını özel araçları ile okula bırakan ve okuldan alan veliler. yürüyerek kırk dakikada geçilecek yollar araba ile kırkbeş dakikada geçiliyorsa mutlaka etrafında bir özel okul vardır. buna cumartesi günleri kurs - etüt - bale - yüzme gibi türlü aktiviteleri de ekleyebilirsiniz. ülkenin eğitimsizlik ve bilinçsizlik seviyesi arşa ulaşınca pozitif ayrımcılığı hak gören ebeveynlerin davranışları gerçekten göz yaşartıcı.
eskiden sadece trafik tıkanırdı, şimdi artık can ve mal kayıpları da yaşanıyor. araç ve yaya kazaları yaşanıyor. bu konuyu iletişimle çözemediğinizde pek tabii okul yönetimine, belediyeye, emniyet müdürlüğüne, hatta cimer'e ilettiğinizde aldığınız cevaplar yaşadıklarınızdan çok farklı değil.
sevgili veliler, sadece sizin çocuğunuz okula gitmiyor ve trafik dediğin şey bu kadar sorumsuzca hareket edebileceğiniz bir şey değil.
ülke her anlamda içten içe çürüyor, kanunsuzluk ve kuralsızlık kol geziyor onu geçtim insanların kendine ve birbirine saygısı yok ama sorarsan çocuğunu özel okula gönderiyor. kusura bakmayın da bu kafayla siz nesiniz ki çocuğunuz nasıl bir eğitim alıp ne olacak?
tuğçe kazaz'ın domuz öldürmesi
-
tuğçe kazaz'ın kitabında yer aldıklarını öğrenen domuzların, kamikaze saldırısıdır.
babalarını iftira ile hapse attıran kızlar
-
bir yandan dna, kamera ve daha bir suru kanit olmasina ragmen tutuklanmayan hala sokakta dolasan tecavuzcu, tacizci ve katiller. diger yanda da tek bir bulgu bile olmadan, hic bir sorgulama yapilmadan direk hapise giren baba.
ulkede gram ayar yok.
üşeniyorum öyleyse yarın
-
bugünün işini itinayla yarına bırakanların mottosu.
pop art
-
bütün sahip olduklarımız bir kolajdan ibaret,
karakterlerimiz, istediklerimiz, yaşadıklarımız,
etrafta gördüklerimiz, hayal ettiklerimiz,
onun bunun parçası, toplanmışı, koparılmışı, yırtılmışı,
dünyada gördüğüm her şey bir kolaj çalışması,
ve belki tanrı kendi uygarlığında, bir pop-art sanatçısı.
youtuber'lar yüzünden youtube'un çöplüğe dönüşmesi
-
o kadar çok youtuber var ve o kadar farklı isimde, etikette videoları var ki tüm anahtar kelimeleri ele geçirmiş durumdalar. youtube buna bir çözüm bulmazsa kendi bacağına sıkmış olur.
youtube'u nasıl çöplüğe çevirdiklerini örneklerle anlatayım:
>> mesela "olta" konusunda merak ettiğiniz bir şey var, oltacılıkla, balık avlamayla ilgili / alakalı videolar gelsin diye "olta" (ve alakalı anahtar kelimeleri) arattınız, karşınıza çıkan ilk sonuç: "kuzenimi nasıl oltaya getirdim?" (youtuber videosu)
>> "pasta" dersiniz: "arkadaşıma pastalı şaka [suratına pastayı yapıştırdım]" (youtuber videosu)
>> "covid" dediniz. "salgınlar insanlığın sonunu mu getirecek?" (farklı rivayetler ve efsaneler içeren youtuber videosu)
bu örnekler uzar gider... youtube'un farklı filtreleme seçenekleri mevcut olsa da, o kadar fazla entertainment / clickbait / çöp video barındırıyor ki, bazen insan ne yaparsa yapsın bu video çöplüğünden kurtulup istediği sonuca ulaşamıyor.
istifçilik
-
bir dönem içinde bulunduğum hastalık.
çocukken başladı bu aslında. pazardan aldığımız dandik oyuncaklar zamanla birikmişti. annem atalım dedikçe olmaz diyordum. birazını bile atma taraftarı değildim. sanki onların da canı varmış gibi geliyordu. e o zaman çocuk olduğum için elime geçenler sınırlı sayıdaydı.
lisede çalışıp cebim biraz para görünce aldığım ıvır zıvır şeyleri saklamaya, burnumu sildiğim peçeteyi bile "o günün hatırası" diyerek dolabıma atmaya başladım. zamanla dolabım çeşitli kola kutuları, (üstünde tarih yazdığı için) market fişleri, şişe kapakları, broşür, gazete gibi saçma sapan şeylerle doldu.
birgün kendime geldim ve hepsini attım. bunu başarmak zor oldu.
şimdi matchbox araba ve maket koleksiyonu dışında pek bi'şey yapmıyorum. onlar da belli limitler dahilinde kalıyor.
çevrenizde bu tip bir insan varsa bunun bir hastalık olduğunu anlatın, internetteki yazıları okutun, hemen inanacaktır eminim. yoksa sonu çöp evde yaşayan insanlar gibi olacak, dış dünyaya geri döndürmesi daha zor olacaktır.
emre belözoğlu'na bulaşık fırçası uzatılması
-
uzun zamandır magazinsel bir başlığın tüm entrylerini okumuyordum.
bunu okudum ve insanımıza ve insanlığımıza ait ümitlerim iyice azaldı.
milli takımlar saygıdeğerdir ve her yerde saygı görmelidir orası ciddi bir mesele uluslararası arena filan ama bu net ergen şakası elinde de şahsi telefonu var bunun neresini izlanda halkına mal ediyoruz? hangi akıl ve izanla?
olm biz ampute maçında rakibi ıslıkladık (ingiltere maçıydı) bunu afrika’da da, güney amerika’da da yapmaz kimse. milli marş ıslıklama olayımız da özellikle güçlü ülkelere karşı hep oluyor. nedeni de maalesef ezikliğimiz.
valla kusura bakmayalım adamların salaklıkları bireysel oluyor bizimkiler toplumsal.
ekşi sözlük uygulaması için güncelleme çağrısı
-
bildiğiniz üzere ekşi sözlük'ün mobil uygulamasının birçok eksiği var ve sözlük halkı tarafından hiç beğenilmiyor. donma, yavaş çalışma, debenin olmaması ve şu an aklıma gelmeyen birçok eksiği var. appstore'da puanlaması 5 üzerinden 1.8, google play'de 2.3. ios versiyonu en son 8 ay önce, android versiyonu da 2 yıl önce güncellenmiş. teknoloji günden güne ilerlerken moderatörlerin ekşi sözlük'ün mobil uygulamasına neden güncelleme yapmadığı merak konusu haline geldi. bu kadar büyük bir oluşumun, telefonların hayatımızın merkezinde yer aldığı bir dönemde bu kadar kötü bir mobil uygulamaya sahip olması kabul edilemez. bu nedenle daha işlevsel bir mobil uygulama için moderasyona güncelleme çağrısı yapıyorum. tüm yazarların bu çağrıya desteğini bekliyorum.