hesabın var mı? giriş yap

  • bir kız çocuğunun hayatında ne kadar önemli olabileceğini gözümle gördüm. görmesem hadi len oradan derdim.

    ilayda'ya(7) ufak tefek çok hediye aldım bugüne kadar. sebepsiz yere. sadece canım istiyor diye aldım çoğunlukla.
    geçenlerde ablası ile oyun oynarken ablasından barbie bebeğini istedi. ablası da vermedi. tabii bu paylaşmama durumu beni rahatsız etti ve ablasına minik bir örnek ile sadece oyuncağını değil her şeyini herkesle paylaşması gerektiğini açıkladık falan neyse...
    sonra ilayda'nın barbie bebeğinin olmaması takıldı kafama.
    evet aç değil açıkta değil. ondan zor durumda olan binlerce çocuk var ama bir kız çocuğu için barbie bebek bi şeydir yahu yani bi şey işte, önemlidir.
    benim yoktu mesela. ha dert ettim mi? annemin dediğine göre hiç etmemişim.
    ama barbie'si olan arkadaşlarıma gıpta ettiğimi çok net hatırlıyorum. bunu net hatırlıyor olmam bana yetti zaten ertesi akşam ilayda'ya barbi bebek almak için...

    ufacık çocuk, babasının öldüğü gün 5 yaşında olan çocuk, o güne dair hemen hemen her detayı hatırlıyor...
    istiyorum ki çocukluğuna dair tek kötü anısı bu olsun...
    istiyorum ki gülerek hatırladığı şeyler daha çok, çok çok olsun.

    aldım hediyeyi. geldim eve. nasıl heyecanlıyım ama anlatamam. sanki daha önce onca hediye alan ben değilim gibi heyecanlıyım.
    sürpriz var dedim, verdim hediyeyi.

    ve işte o an...
    bugüne kadar aldığım hediyeleri ona verdiğimde bana hiç teşekkür etmeyen çocuk, barbie'yi görünce nasıl kocaman gülümsedi ve nasıl kocaman teşekkür etti, size anlatamam sevgili okur.
    annesi de ben de şok olduk.
    ilayda teşekkür etmişti.
    "oha çocuğa daha teşekkür etmeyi bile öğretmemişsiniz" diyenleriniz olacaktır.
    açıklayayım.
    ilayda babasını kaybettikten sonra içine kapandı.
    iletişimi çok zayıf.
    korkuyor. utanıyor. vs...
    daha önceki hediye verişlerimde yüzündeki müteşekkir ve mutlu ifadeyi görüyor olmam yetiyordu bana.
    en azından ahlakı, maneviyatı yerinde çocuğun diyordum.
    sadece bunu kelimelere dökemiyor diyordum.
    ama barbie bebek ile o zinciri de kırmış olduk.

    teşekkürler barbie...

    dipnot: bilen bilir... en büyük hayallerimden birisi, çok param olsun ve edebildiğim kadar çok çocuğu mutlu edeyim istiyorum. imkanım el verdikçe yapıyorum ilayda'dan başka çocuklara da. ama yetmiyor işte... o kadar çok muhtaç çocuk var ki

  • de_kütahya
    zaten küçük şehir. sevgi yolundan aşağı süzülen ct timi vazoya üç koldan saldırır. ct timi vazoya ineseye kadar pusularla olmadık kayıplar vermesi muhtemeldir. vazo da savunma alanı pek olmadığından dolayı terör timi kayıp vererek bulvara çekilir. vazo cs tarihinin en heyecanlı kapışmalarına bence adaydır. hele yaz gecelerinde olursa çatışmalar vazo renkten renge girerken çok daha eğlenceli bir hal alabilir bu haritada kapışmak. kışın olursa sakat. karlar altında hafif bir de_snow esintisi bizlerde bırakabilir de_kütahya

  • (bkz: yıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu)

    kaderin cilvesi olsa gerek, profesyonel kariyerindeki son golünü, ankaragücü formasıyla inönü'ye çıktığı ilk maç olan 30 ekim 2005 beşiktaş ankaragücü maçı'nda beşiktaş'a atmıştır. golü atınca boynu bükük, başı düşük şekilde santraya yürüyen bu tatar oğlanı bütün stadyum ayakta alkışlamıştır (kadir gecesine gelen o maç koy ateiste koy sataniste koy putpereste tezahüratının ilk kez yapıldığı maçtı ayrıca. hemen ardından o dönem gündemin en önemli konusu olan islami terör örgütü el kaide'ye gönderme yapılarak "ateizm onuru kaideyi yenecek" diye bağırmıştı bütün taraftarlar).

    attığı golleri, gollerden sonra gidip korner direğini tekmelemesi, dövmesi, sempatik ama çekingen duruşu... ne güzel adamdın sen be ilhan. adın her geçtiğinde yalçın çetin'in sevinç nidalarını duyuyorum ben hala, kep atma törenine gitmeyip evde seyrettiğim o maçı ve bize yaşattığın o sevinci ve sesleri unutmuyorum:

    "ilhan… ilhan… ve goool… yarı finaldeyiz! dünya’nın 4 büyük takımının arasındayız…"

  • size saygısız davranan erkeklere/kadınlara aşık olmak, peşlerinden koşmak.
    daha doğrusu, genel olarak size saygısı olmayan, nezaketten haberi olmayan ya da nezaketi, centilmenliği, hanımefendiliği, kibarlığı zayıflık gibi gören insanlarla arkadaş olmak.

  • kütlesi 1.4 güneş kütlesinden büyük 2.5 güneş kütlesinden küçük yıldızlar çekirdeklerindeki tüm atomları demir'e dönüştürdükleri ömürlerinin sonunda bir supernova patlaması ile dış katmanlarını uzaya fırlatırlarken kendi üstüne çöken çekirdek de notron yıldızına dönüşür.

    bunlara notron yıldızı denmesinin nedeni üst üste yığılma sebebi ile atomlardaki elektronların çekirdek üzerine düşüp protonlarla birleşerek tamamı notronlardan oluşan devasal bir kütle meydana getirmeleridir. küçülerek sıkışan çekirdek açısal momentumun korunumu gereği hızlanır ve inanılmaz magnetik alanında hızlandırdığı parçacıkların periyodik olarak güçlü ışımalar yapmasına sebep olur. bu ışımaların yönü tesadüfen dünya'ya bakıyorsa deniz feneri gibi bir ışıyıp bir sönen yıldız kalıntısı görürüz. pulsar adı da burdan gelmektedir.

    küçük bir hacimde toplanmış devasal kütlelerin meydana getirdiği inanılmaz kütle çekim uzayı ve zamanı bükerek yıldızın yüzeyine yakın yerlerde zamanın %30 daha yavaş ilerlemesine neden olur. kurtdeliği yapmak için bu etkiden faydalanılabilir.