hesabın var mı? giriş yap

  • - deney yapacağım baba. bana bir bardak su ve üç buz getirir misin?
    - tamam.
    - şimdi de beş tane bebe bisküvisi getir.
    - tamam.
    - bisküvileri ye.
    - ama tokum...
    - yemen gerekiyor çünkü bana kırıntı lazım.
    - elimle ufalasam?
    - olmaz. bana gerçek kırıntı lazım.
    - peki. (yiyorum) al bakalım kırıntıları.
    - şimdi deneyimizde önce suyun içine buzları koyuyoruz...
    - evet...
    - sonra da buzlu suyun içine kırıntıları döküyoruz.
    - peki...
    - şimdi de bekliyoruz.
    (birkaç dakika bekledikten sonra)
    - şimdi de suyun tadına bakıyoruz.
    - tamam...
    (sudan bir yudum alıyor, yüzünü buruşturuyor, büyük bir ciddiyetle yorumda bulunuyor)
    - iğrenç ve soğuk.

  • ben esenyurtta yasiyorum ve bu yavsak, kansiz suruleri yuzunden milli bayramlarda bile evime bayrak asamiyorum. cunku ne devletin polisine ne de askerine, beni koruyacagina dair zerre guvenmiuorum. evimin dibinde aponun cocuklari, gunesin cocuklari diye sikimsonik sarkilar falan caliyorlar. polisin sikinde degil tabi.

  • sovyetlerin 1960lı yıllarda gerçekleştirdiği fantastik eylem.

    özbekistan'ın buhara kentine 80 km uzaklıktaki urta bulak bölgesinde bulunan doğal gaz kuyusundaki yangın kontrolden çıkınca sovyetler öncesinde yangın bölgesini topçu ateşine tutmak gibi farklı çözümler görsel denemiş olsalar da başarıya ulaşamamışlar. en nihayetinde çareyi bu çılgın fikirde bulmuşlar. doğal gaz kuyusuna paralel bir kuyu kazıp oraya bir nükleer bomba yerleştirerek oradaki toprak katmanını çökertmeyi ve yüzeye çıkan basınçlı gazı durdurmayı hedeflemişler ve bunu da başarılı şekilde gerçekleştirmişler. görsel

    olayı açıklamalı şekilde anlatan ve patlama anını da gösteren video da mevcut.

    daha sonradan bu doğalgaz yangının bir benzeri de türkmenistan'da oldu ama nedense onu nükleer silah ile söndürmek yerine bırakın yansın demişler. (bkz: cehennem kapısı) https://eksiseyler.com/…gaz-krateri-cehennem-kapisi

    sovyetler abd ile silah yarışına girip 10binlerce nükleer silah üretince bunları bari madencilik vs. gibi işe yarar bir şeylerde kullanalım diye düşünmüş, hatta yakutistan'da bulunan bir elmas madeninde deneme de gerçekleştirmiş ancak içme sularına kabul edilebilir miktarın 20 katı plutonyum karıştığını görünce bu denemelerinden vazgeçmişler.

  • babanı görmek ister misin? dediler.
    istemem mi? babamdı o benim. sarılacaktım bile. boylu boyunca yatıyordu yatakta.
    günlerdir başında beklediğimiz gibi. ama yüzünde acı çeken bir ifade yoktu sadece.huzurlu bir.. bir.. bir..
    evet huzurlu bir gülümseme vardı sanki. sarıldım. dudaklarımı yavaşca yanağına dokundurdum.

    soğuk bir mermeri öpmek gibiydi.

    "baban öldü"den daha acı, daha soğuk, daha şok edici bir şeydi bu.

    o zaman ölüm'ü anladım ben.

    yıllar sonra, "anneni görmek ister misin?" dediklerinde yüksek sesle "hayır" deyişimdeki garipliği aşırı üzüntülü oluşuma bağladılar.
    oysa ben soğuk mermere değil, anneme dokunmak isterdim.
    anlatamazdım. anlatsam da faydası yoktu zaten.

  • "soytarılık etmeden güldürebilmek seni
    ekmek çalmadan doyurabilmek
    ve haksızlık etmeden doğan güneşe
    bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
    mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun"