hesabın var mı? giriş yap

  • james webb uzay teleskobu'nun ilk işlenmiş görüntülerinin yayınlanmasıyla birlikte bazı kişiler görüntülerinde yıldızların neden 8 tane sivri ucu olduğunu merak etti hatta ekşi sözlük'te de buna dair başlıklar açıldı.

    smacs 0723
    carina bulutsusu

    işin gerçeği yıldızlarda gözüken bu sivri uçların gerçekte var olmamasıdır. bu sivri uçlar ışığın teleskobun optik sistemi ile girdiği etkileşimin sonucudur. ışık bir köşe ile karşılaştığında kırınıma uğrar. james webb haricindeki teleskoplarda da bu kırınımlara şahit oluruz.

    görsel

    ışığın kırınımı sonucu ortaya çıkan bu sivri uçlar, ana aynanın önünde ikincil bir ayna kullanan tüm teleskoplarda görülür. kırınıma neden olan ikincil aynadır. james webb uzay teleskobu da 18 adet altıgen parçadan oluşan ana aynasının önünde ikincil bir aynaya sahiptir. bu ikincil ayna, biri dikey diğer ikisi dikey olana 150º açılı olmak üzere üç destek ayağına sahiptir. her desteğin iki kenarı, kenara dik açılarda bir kırınıma neden olur ve toplamda 6 tane sivri uç üretir.

    altıgen aynaların kenarları da 6 tane kırınıma ve 60º aralıklarla sıralanan 6 tane sivri uca neden olur. toplamda 12 tane sivri uç oluşur. ancak teleskobun akıllı tasarımı nedeni ile bu sivri uçların bir kısmı birbiri ile çakışmaktadır. bu sayede de toplamda 12 yerine 8 adet uç görürüz. ikincil ayna desteklerinde gerçekleşen kırınım daha az belirgin olduğu için çakışan sivri uçlar haricinde gözüken 2 sivri ucu, altıgen aynaların yarattığı sivri uçlardan daha kısa olarak görürüz.

    kaynak: science focus

  • çok az ülkenin vatandaşına nasip olur. misal suudi araplar yapmak istemiş ama yeşil kan için uzaylı yakalayamayınca vazgeçmişler...

  • an itibariyle, yıllar sonra ispanya şampiyonu olmuş efsane atletico kadrosunun tarihe geçecek 10 numarasıdır.. gururumuzdur.. cl finalini de kazanırlarsa kaldırmadığı kupa, türk bayrağı açmadığı final kalmayacaktır. darısı o maça..

  • hilalcebeci_ hilal cebeci
    "herkesin askerden kaçmaya çalıştığı bu günlerde keşke beni askere alsalar diyorum erkeklerin bu askerlik korkusuda ne bölee"

    http://twitter.com/…ebeci_/status/48435562503344128

    sabah mıntıkasına çıkarıcan bunu, ardından sabah sporu, hemen ardından 2 saat nöbet, hemen ardından denetlemelerle ilgili işlere gece 12-1'lere kadar, ardından yine nöbet o arada 1 saat falan uyku, sonra yine denetleme hazırlığı falan. doğu, terör, komando falan onlardan bakın hiç bahsetmedim. herhangi bir insanın yaşamadığı şey için böyle laflar ediyor olması insanı zıvanadan çıkarıyor. ben 6 ay yaptım ömrümü yedi, 15 ay yapanı var. sus be kadın! hayır yani ben bunu ciddiye alıp niye yazıyorsam hakkında.

  • hazir karantinaya alınmışken orda tutulması gereken başka bir virüs beyani.

    sanki hastalik akp'li chp'li dinliyor sayin amina koydugum.

  • neden kadın diye belirtme ihtiyacı duyuyorsunuz diyenlere katılıyorum. bence de gerek yok. fren yerine gaz... dediğiniz anda kafada cinsiyet beliriyor zaten.

  • gaziosmanpaşa kafe şanzelizede gördüm o an onu. üzerinde barcelona desenli abidas eşoftman üstü ve o dimdik, aşırı jöleli saçları. değişik bir dans sergiliyordu. bakmaz dedim ama elledi.

    3 yıldır evliyiz tek gözle yazıyorum.

  • biraz önce takriben yirmi dakika kadar babamınkini dinlediğim günlük.

    önce biraz önbilgi verelim. mahkemenin verdiği kararı yargıtay'da temyiz ediyoruz ya, işte yargıtay o kararı bozarsa eğer, "al bu dosyanın şuralarını tekrar incele" deyip aynı mahkemeye geri gönderiyor. mahkeme bu sefer, ya yargıtay'ın bu dediğini yapıp dosyayı tekrar inceliyor, ya da "hayır, yazılanları okudum ve ben haklıyım" deyip önceki kararında direniyor.

    fakat bu direnme kararını almak zordur. mahkemeler genelde yargıtay'a direnmez. şimdi konuya dönelim.

    babamın herhalde 17 senedir filan uğraştığı bir davası var. uzun hikaye. özetle, babam kazanıyor karşı taraf başka bir yoldan yenisini yapıyor. böyle böyle derken işte yıllar oldu. hatta bu yılların birinde, mahkeme babamın aleyhine bir karar aldığında bizimki duruşmada elli saat laf anlatmış, hakimle şöyle bir diyalog geçmiş aralarında:

    - avukat bey, siz bu davanın üzerine çok düştünüz herhalde?
    - hakime hanım, iki çocuk okutuyorum ben!

    nihai karar yine babamın lehineydi, karşı taraf yine temyiz etti, dosya yine mahkemeye döndü. bugün duruşması vardı, ya bozmaya uyma ya da direnme kararı verilecek.

    direnme kararı verilmiş.

    babam o kadar mutlu ki, telefonda yirmi dakika boyunca bu davadan ve mesleki tecrübenin öneminden bahsetti. ki ben istanbul'da olmama rağmen, kendi davam kadar biliyorum artık meseleyi. beş yüz kere filan dinledim çünkü herhalde.

    ve şöyle dedi:

    - kızım, o kadar heyecanlandım ki, duruşmadan sonra kimseyle konuşamadım, müvekkile bilgi bile veremedim. gittim bir bankta oturdum, nefes aldım, ayakkabım da rahat değildi ama te oradan ofise kadar yürüdüm. ancak açıldım. ben bu heyecanı, ancak işte annen evlenme teklifimi kabul ettiğinde filan yaşamıştım.

    42 yıllık avukat bu adam.

    allah bana da yaşatsın.

  • ...

    -ikb (insan kaynakları'ndan burcu)
    -b (ben

    -ikb: evet, son olarak öyle bir şey söyleyin ki her şeyi unutalım (artık ne dediysem mülakatın ilk kısmında) sizi işe alalım? (bunu söylerken gözleri parlıyor, dahiyim ben yha:)) diyor içinden)
    -b: hmm.. büyük bir hipermarket zinciri olarak merkezinizin küçükbakkalköy'de olması sizce de ironik değil mi?
    -ikb: ... ??!?