ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yazarların cüzdanlarında taşıdığı garip nesneler
-
durex: henüz ne işe yaradığını öğrenemedim :(
17 temmuz 1203 konstantinopolis yangını
-
tarihin kayda geçmiş ilk sabotaj kaynaklı yangınlarından birisi olan ve dönemin doğu roma imparatorluğu başkenti konstantinopolis'in kuzey batı bölgesini neredeyse haritadan silmiş felaket.
4. haçlı seferi'nin hikayesi çoğunuzun malumudur. mısır'a doğru yola koyulmak isteyen ama parasızlıktan ve başsızlıktan ne yapacağını bilemeyip kendilerini venedik doçu henricus dandolo'nun adeta kucağına atmak zorunda kalan haçlılar, önce zadar limanını ve kentini yağmalayıp papa tarafından aforoz edilirler. ardından kutsal roma imparatorluğu içerisinde ve katolik bir ortamda yetişmiş aleksios angelos, kendilerine "gelin, beni doğu roma imparatoru yapın ben de sizi kutsal topraklara ulaştırayım" teklifini sununca soluğu konstantinopolis'in surlarında alırlar. dönemin imparatoru isaakios angelos ile kendisine dandolo önderliğinde haçlılar ve aleksios'un yaptığı teklifleri reddeder ve haçlılar kenti kuşatıp tahta aleksios'u çıkarmak için faaliyete başlar.
17 temmuz 1203 sabahı haliç tarafından denizden ve galata'dan dolanarak karadan kentin en kuzeyindeki surlardan işgal çabalarına başlayan haçlılar, kentin bilhassa pyle eis pegas olarak bilinen ve günümüzde cibalikapı taraflarına tekabül eden kısmında imparatorluğun vareng muhafızlarıyla karşılaşınca neye uğradığını şaşırıp geri çekilmeye başlarlar. geri çekilirken takip edilip tamamen yok edilmemek için kuzey doğu yönünde ilerleyerek kentin günümüzde ayvansaray taraflarına tekabül eden kısmında bir yangın çıkarırlar.
vakanüvis niketas koniates'e göre petri kapısından başlayıp cibalikapı'ya kadar olan kısımda rüzgarın da etkisiyle hızla büyüyen yangın kentin blahernai, defteron ve phanarion* bölgelerini kısa süre içerisinde tanınmaz hale getirmiştir. öte yandan; pammakaristos manastırı'nın* tam manasıyla bu bölgede fırtınanın gözü denebilecek bir konuma sahip olmasına rağmen etrafındaki neredeyse her şey yanarken sapasağlam ayakta kalması, dönemin konstantinopolis halkı tarafından ciddi bir mucize alameti olarak kıymet görmüştür.
bir gün sonra sönen yangın, yaklaşık 1.5 kilometrekarelik bir alanı kül ederken kentin içerisinde 20 ilâ 30 bin kişinin evsiz kaldığı tahmin edilmektedir.
kentin kuşatma süreci ise bu yangından sonra da devam etmiş olup 13 nisan 1204 tarihinde kent, haçlılar tarafından ele geçirilip adeta hunharca yağma edilmiştir. şehirde bu dönemde çıkan yangın ise temmuz 17 temmuz 1203 konstantinopolis yangını'ndan bile daha yakıcı ve yıkıcı olmuştur. ne var ki tarihin kayda geçmiş ilk sabotaj vakalarından olan temmuz 1203 yangını da ne yazık ki kente ciddi anlamda hasar vermiş ve haçlılar'ın "kenti ele geçiremiyorsak yakalım" stratejisini benimsemelerine yol açmıştır. bu da olacakların adeta bir habercisi olmuştur.
ağustos 1203 ve nisan 1204 tarihli yangınlarla beraber, kentin aldığı hasarı coğrafi olarak özetleyen bir harita da mevcuttur.
batuhan karadeniz
-
istikrarlı topçu. trabzonspor'da da kadro dışı bırakılarak formundan hiç bir şey kaybetmediğini bir kez daha gösterdi.
burak yılmaz'ın otobüs şoförüyle tartışması
-
burak yılmaz'ın haklı olduğu olayın görüntüleri. bu halk otobüsü, minibüs ve taksi şoförleri hiç yol, yordam bilmiyor. diğer şoförlerin haklarını tamamen gasp ediyorlar.
hemen ünlü ve zengin biri diye burak yılmaz'ın haksız bulunması doğru değil.
yahu bu kadar insan neden bu otobüs, taksi, minibüs şoförleri ile kavga ediyor sizce ? emekçidir, şudur, budur diye hep toplu taşıma şoförleri haklı bulunuyor. ama bunlarla kavga eden herkes mi haksız arkadaş ? herkes haksız da bir tek bu toplu taşıma şoförleri mi haklı ?
bir de kocaman beyzbol sopası gibi sopa çekiyor. burak üzerine gelse vuracak kafasına muhtemelen. o sopa ile darbe yemenin ölüme sebebiyet verebileceğini hesap etmiyor şehir eşkiyası. burak sadece uyarıyor oysa, babam yaşında adamsın diyor. ama şoför maganda diğer toplu taşıma şoförlerinin çoğu gibi.
bu olayda da burak önce uyarıyor. şoför tehdite devam edince, her insan gibi burak da sinirleniyor. hoş olmayan bir durum ama oluyor işte.
jelko obradoviç
-
osmanlı dönemi'nde olsa sırbistan'dan devşir sadrazam yap. o kadar büyük adam.
edit: geçmişteki versiyonu için:
(bkz: sokollu mehmet paşa)
super street fighter 4'teki türk karakter
-
dövüşlere "arkadaşım bir saniye bakar mısın?" diyerek başlamasını bekliyorum.
6 yaşındaki çocuğunu kuran kursuna gönderen millet
-
6 yaşındaki çocuğunu yabancı dil eğitimine yollayıp dünyayı daha iyi okuyabilmesini sağlamak yerine kuran kursuna yollayan ailedir.
kur'an kurslarında ortaya çıkan o kadar haber varken halen bunları umursamaz.
kaldı ki 6 yaşında bir çocuğun soyut düşünme boyutu halen yeterli değildir. o çocuğa yapılan bu yüklemeler onu kötü hale getirebilir. hadi çok muhafazakarsın diyelim, e orada kötü bir hoca çıksa çocuğa alttan alttan ışid zihniyetini verse ne olacak? 6 yaşında bir çocuğun beynine çoğu şeyi yerleştirirsin ve onlardan kurtulsa bile ruhunda yaralar oluşur.
türk f-16'ların düşürdüğü hava aracının fotoğrafı
-
bir yerlerde bir çocuğun gözünde yaşlar, elinde uzaktan kumandasıyla kala kaldığının belgesidir.
ekşi itiraf
-
aslında bütün dizileri izlemiyorum.
türk'ün gücünü göreceksiniz
-
işte yüzünün gösterilmesinden bile tırsan o bakteri
2 bin lira maaş ile krallar gibi yaşayan adam
-
artık öyle bir hale gelmişsiniz ki, "ben mutluyum" diyen adama, "hayır sen mutlu değilsin! olamazsın! nasıl mutlu olursun lan!" diyorsunuz. bir de dalga geçmeler falan.. oğlum, adam mutlu hissediyor kendisini, ne güzel işte; bir dönün kendinize bakın hele, ne hale gelmişsiniz, sorun onda değil sizde, zavallılar.
türkiye'nin dünya ekonomi liginde 19.luğa düşmesi
-
(bkz: 2023 demedim 2123 dedim)