hesabın var mı? giriş yap

  • açık öğretim fakültesidir. dönemlik verdiğin 205 tl harç ile aylık akbil'e 170 yerine 77 lira vererek aylık 93 lira kar ediyorsun. üstüne yine sinema biletiydi oydu buydu, telefonda öğrenci indirimleri falan derken bu karlar haddini aşıyor.

    edit: ögrenci akbili artık 40 lira. bu kazanç yılda 2bin lirayı geçti.

    edit2023: öğrenci akbili 140 tl - normal aylık ücreti 777 tl. buradan matematiği siz yapın. ben ise bu esnada 4. diplomamı alma yolundayım.

  • ?'özcan deniz "woody allen'ın kıskanacağı bir film çekmek isterim" demiş. woody allen'ın haberi olacağı bir film çeksen yeter be abim.

  • "aşkım" yazmış. tabi bizim bünye öküz olunca, açarsın telefonu ve "mesajın yarım kalmış. ne yazacaksan söyle" denir.

    işte kadın ve erkek arasındaki en büyük farklardan biri budur. onun aşkı kabardığı için sms atar, sen ise tüm iletişim araçlarını fonksiyonel olarak kullanırsın.

    kadınlar mı zor, biz mi danayız bu yaşıma geldim halen anlayamadım.

  • re (ra)

    simgeler: bennu (zümrüdüanka), dikilitaş, piramit, udjat (horus'un gözü), güneş, şahini boğa.
    tapınma merkezi: helipolis

    annu'nun (helipolis, günümüzdeki kahire yakınları) güneş tanrısı re, beşinci hanedan zamanında kalıcı bir tanrı oldu. bazı gelenekler onu insanların yaratıcısı durumuna getirdi ve mısırlılar kendilerine "re'nin sığırları" adını taktılar.
    re adının "yaratıcı güç" ya da "yaratıcı" anlamına geldiği düşünülür. mısır tarihinin çok eski devirlerinde, re, gökyüzünün yüceliğini simgeleyen şahin-tanrı horus ile beraber kişileştiriliyordu ve şahin başlı bir adam ya da sadece bir şahin olarak betimleniyordu. bu iki tanrının bileşimi, yani ra-hoor-khuit (ufukların horus'u olan re), güneş'in gücü'nün göstergesini oluşturuyordu.
    re, shu ve tefnut'un babası, nut ve geb'in büyük babası, osiris, seth, isis, ve nephthys'in büyük büyük babası, horus'un büyük büyük büyük babasıdır.
    mısırlılar, yeraltı dünyasına ve cennete giden suları geçmek için içinde re'nin bulunduğu bir kayık gerektiğine inanılırdı. gündüzün bu, "madjet" (güçlenmek) adında büyük bir kadırgadır ve doğudaki "manu" (güneşin doğuşu) dağının arkasından gelerek iki firavunincirinin arasından geçer. güneş batarken, re'nin kullandığı kayık, artık "semektet" (güçsüzleşmek) adında küçük bir mavnadır.
    kayığın başına gelecek olayları tanrıça ma'at belirler. yolculukları boyunca re'nin birçok eşi olur. birçok tanrı onunla beraber yolculuk eder ve ona kayığı yönetmesinde yardımcı olurlar; bu da yolculuğu başarılı kılar. thoth ve ma'at, dümende duran ve kayığın kaptanı görünümünde olan horus'un yanında dururlar. kayığın önünde ise, "abtu" ve "ant" adındaki iki yüö gösterici balık yüzer. deiğer yolcular şunlardır: geb, hu, sin(akıl) ve hike (büyü). gecelerin kayığın ön tarafında tanrı upuaut (yolların açıcısı) durur.
    bu yolculuk hiç de kolay değildir: canavarlar sürekli kayığa saldırırlar. örneğin, sebau, nak ve apep. içlerinden en güçlüsü olan apep, karanlığın kişiselleştirilmesidir ve re'nin doğudan yola çıkabilmesi için, her sabah onu yenmesi gerekmektedir. apep bir yılan ya da bir timsah olarak betimlenir. eğer apep, re ile olan dövüşünü yenerse, bir kasırga çıkar. eğer apep kayığı yutarsai güneş tutulur. apep hakkında "apep'i yakma kitabı" adında bir kitap yazılmıştır ve ona karşı savaşmak için gerekli olan büyüleri verir. bu büyüler, thebes'teki amon-re tapınağında her gün okunur.
    zamanla isis ve osiris daha gözde duruma geldiğinde, re, "re retjer-aa neb-pet" (re, yüce tanrı, cennetin lordu) adıyla korundu ve önceleri yalnız kendisi için; sonraları ise evrenin lordu amon-re'nin yarısı olarak tapınıldı.

  • suriyeliler resmen bizim arapça öğrenmemizi bekliyorlar. biz arapça değil siz türkçe öğreneceksiniz.

    almanya kabul ettiği 1 milyon civarı suriyeli'ye almanca öğretip, birkaç yıla disiplinleriyle kendilerine benzetecek. biz de birkaç yıla suriyelilere benzeyeceğiz. büyük devlet farkı.

  • bir tane var arkadaşımız. 35 yaşında yedek sağ bek. ve yıllardır yedek sağ bek. ama ısrarla her antremana gidiyor.. halı saha maçlarımızda da " ben top oynuyorum", "antremanım var" diyerek kendini sakınıyor, " ben bugün ilerde oynayayım" diyor. ertesi gün maçı varmış..

    bir gün hele " çok hırsladım, amatör kumede oynadığım gibi oynayacağım" demişti... o gün yedek soyundurduk. amatörde öyle oynuyor çünkü..

  • her zaman ikili kanepede oturup, kazak giyip, boynu bükük şarkı söylemek zorunda olan kızlardır. yanlarında mutlaka, tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamayan tipli, sadece la minör, mi majör basan ama müzik ruhunun sillesini yemişler tavrıyla gitar çalan ergen bozması herifler olur.
    ben bu şarkıları hep aynı kişi söylüyor sanıyordum. başlıkta başka başka isimler görünce baktım hepsi aynı kız değilmiş ama ortak özellikleri çok kötü olmaları.