ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
thy'nin başarısız plüton trollemesi
-
dondurma isteyen cocuguna "evde karpuz var soguk soguk" diyen anne cagrisimi yapmistir.
yalnızlığın en çok koyduğu an
-
tarife kapsamında verilen dakikaların %80ini kullanmadığını tespit edip yeni bir tarife önermek için arayan müşteri temsilcisi.
napiyim yaşlı gibi telefonda konuşmayı sevmiyosam, verme 1000 dakika, ben o tarifenin 4 gb internetini seviyorum, ergen gibi vatsapla, yutubla benim işim, diyemedim.
abd'de sevgilisinin evine zorla giren adam
-
türkiyenin sınır kapısı sanmış omuz atarak girmeye çalışıyor, ulan sem amca yer mi?
abd'de bırak birinin evini zorlamayı bahçesine bile giremezsin bazı eyaletlerde yol çizgisinden çıkmayacaksın, her ülke yol geçen hanı değil bizimkiler gibi.
yeliz yeşilmen'in kocasına hazırladığı kahvaltı
-
sözlük tarihinin en lüzumsuz başlıklarından birine sebep olmuştur.
koraç kupası
-
1972-2002 arasinda asagidaki kulüplerin kazandigi avrupanin (bir zamanlar) 3 numarali kupasidir. efes pilsen'in 1996 yilinda kazandigi tofas sas'in ise sacma sapan bir ikinci mac sonunda finalde kendi evinde aris'e kaybettigi kupa.
1972: kk cibona zagreb
1973: pallacanestro cantu
1974: pallacanestro cantu
1975: pallacanestro cantu
1976: kk split
1977: kk split
1978: partizan
1979: partizan
1980: sebastiani rieti
1981: joventut badalona
1982: csp limoges
1983: csp limoges
1984: eb pau-orthez
1985: olimpia milano
1986: virtus roma
1987: fc barcelona
1988: real madrid
1989: partizan
1990: joventut badalona
1991: pallacanestro cantu
1992: virtus roma
1993: olimpia milano
1994: paok thessaloniki
1995: alba berlin
1996: efes pilsen
1997: aris thessaloniki
1998: scaligera verona
1999: fc barcelona
2000: csp limoges
2001: cb malaga
2002: sluc nancy
29 kasım 2016 teoman'ın dayak yemesi
-
çok enteresan aslında ünlü birisini dövmek falan. hani bizim buralarda pek yok, ünlü birisini konser vs. olmadan çok göremezsin. demek ki bolluk olunca istanbul gibi büyük şehirlerde ünlü de dövebiliyosun. mesela konya'da pavyonda, az sayıdaki barda olay çıkarsa yine ünlü birisi diye dövmez kimse. ne güzel bişey adamlarda ünlü dövme rahatlığı var, biz en fazla imza ister, selfi yaparız. sövse mesela abi ünlü bulaşmayın deriz, ünlü adamdır yapar deriz geçiştiririz meseleyi. vay amk ünlü dövüyo adamlar.
işyerindeyken düşünülenler
-
sadece ve sadece tatil.
haftasonu olsa da şunu yapsam. izin alsam da bunu yapsam.
keşke her gün konser filan olsa.
yaz gelse de şöyle olsa.
kışın acaba şu ülkeye mi gitsem?
eve gidince hangisini izlesem?
işten çıkınca ne yesem de keyiflensem?
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: fatih tekke deki inanılmaz mantık hatası
entry : piçler fatih tekke diyo ama iki tane k var lan. şaşkınlık içerisindeyim amk
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
fırından alınan mis gibi bir ekmeğin yerinden oynatılmadan 4 ay boyunca aynı yerde kalmasıyla ekmekten bir adet kedi oluşması.. bayağı tüylü sevimli bişey haline gelmişti ekmek.. beslemek istedik ama yemedi bişey, attık sonra.
zeki insanların ortak özellikleri
-
"aklı ile ovunen kişi, hücresinin genişliği ile övünen mahkuma benzer" - einstein
not: einstein'in olmayabilirmiş.
istiklal'deki patlamada hükümeti suçlu bulmak
-
ne mutlu türküm diyene!
meksika peru kolombiya bolivya paraguay şili küba
-
tum bu guney amerika ulkelerinin geri kalmisliklari farkli iktisadi yaklasimlarla aciklanabilir. hepsinin somurge ulkesi olmasi, yerli halka asimilasyon, gelisemeyen (gelistirilmeyen) demokrasi anlayisi, cok zorlu cografyalara sahip olunmasi, endustri devriminin kuzey yarim kurede yasanmasi sonucu sermaye birikiminin kuzey yarim kurede gerceklesip, guney yarim kurenin geri kalmasi...
isim geregi sabaha kadar farkli goruslerin farkli az gelismislik teorilerini sayar dokerim de isteyenin istedigini veremem.
cevapliyorum; tabi lan sizin dininiz hic geri kalmisliga, kadercilige sebep olur mu? hepsi kuresel gucunuzu cekemeyen gavurlarin oyunu.
edit1; kubanin saglik sisteminin gotunu yiyin
edit2; entry-nick uyumu.