ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yiyişmek için sanat filmine gide gide entel olmak
-
benzer bir edim için: (bkz: askerden kaçarken akademik kariyer yapmak)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kurban bayramı gelir, hem kavurma yersin, hem buzluğa et yığarsın, hem de cennete gidersin. daha da dinini beğenmiyorsun zındık."
ışid'e 10 tane atom bombası atsak sorun biter
-
(bkz: paladin bas)
zihinde yer etmiş anonslar
-
trafik polisi anonsudur:
“mercedes devam edin lütfen,şahin sallanma”
güneşli bir 2005 sabahı
-
tarih, 7 ağustos 2005.. nişanlınız ile uzun süre önce aldığın evlilik kararınızı, bugün eyleme dökmek üzere nikah dairesindesiniz. herkes sıralara oturmuş, sizi bekliyor. 1500 lira kadar maaşınız var, duyunca "oo" çekilecek cinsten.. nişanlınız ise, makine mühendisi. onun da o civar bir maaşı var. gül gibi geçinip gitmek için ideal.. nikah başlamış, şahitler, evet cevapları, alkışlar, gelinin alnından öpmek.. akşam beşe doğru gelen saat, hafiften güneşin dairenin camlarından içeri vurması söz konusu. ve artık evinize gidebilirsiniz. aradan 1 hafta geçtikten sonra çektiğiniz kredi, düğünde takılanlar derken yavaş yavaş borçlar ödenir vaziyette.. 2 mp kameralı telefonlar ile çekilmiş nikah anlarınızı izleyip, 55 ekran televizyonunuzda günün bitmesini bekliyorsunuz. önünüzde uzun bir gelecek olduğunu varsayıyorsunuz, mutlusunuz. akşam haberlerinde avrupa birliği'nin türkiye'ye sunduğu koşulları izleyip düşünüyorsunuz sonra karınıza sarılıyorsunuz. ertesi gün fotoğraf makinesi ile annenizin çekmiş olduğu, fotoğrafları almak ve makineye poz doldurmak geliyor. bilgisayar fiyatlarını soruşturuyorsunuz, 512 mb ram'e sahip bir bilgisayar dikkatinizi çekiyor. borçlar bitince ilk işiniz almak. 1.700 kadar ödemeyi düşünüyorsunuz. gelecek planlarınız var, ertesi sene para biriktirip karınızla brüksel'e gezmeye gitmek gibi bir düşünceniz var. pek zor görünmüyor.. işte, sıcak bir ağustos 2005 vakti.
90'lı yıllar futboluna dair özlenen şeyler
-
- aut atışı kullanan stoper [ogun temizkanoğlu]
- devre arası forma değiştiren takımlar
- 4. hakemin orta hakem yerine maça devam etmesi
- müsabakayı aynı anda cine5'in şifreli ekranında izleyip radyodan dinlemek
- şapkalı kaleciler [aumann]
- endüstriyelleşip samimiyetini kaybetmemiş futbol ortamı
- hakan peker [ateşini yolla bana]
- athena [holigan]
- hagi & hakan şükür
- arçil & şota
- uche & högh
- amokachi & oktay
- bir biletle 3 kişi maça girmek
- tribünleri diklemesine kesen takımın rengini taşıyan şeritler
gibi renkli ve hüzünlendiren şeylerdir.
fatih terim
-
'eve geldim iş bitmiş.usta mutlu,ben mutlu..' diyor boya reklaminda.
e sen türk aile kurumunu yıktın be fatihim.derinden sarstın.
how i met your mother
sözlükçülerin ben de oradaydım dediği olaylar
-
2010-2011 sezonu ikinci devre, fenerbahçe yaptığı 17 maçtan 16sını kazanıyor.
işte ben o kazanmadığımız tek maç olan bursaspor maçındaydım. şansımı sikim.
6 ay 6 bin km'ye uymama cezasının 8400 tl olması
-
cezayı da arabanın fiyatına eklerler. 8400 lira ceza caydırıcı değil.
zorunlu edit: caydırıcılık adı altında gizli ek vergilendirmedir.
beylik ve klişeleşmiş lafların ingilizceleri
-
-tea!! to everyone from me
-i don't want
-fine, don't give it to şakir
-what you mean with şakir?
-isn't your name şakir? did you change it?
-how could you dare to me that say şakir?
-what should i say? for example, should i say mahmut? şakir.
-you are gonna say şakir big bro, şakir uncle
-those days were past, şakir
-what you mean past?
-past is mean past. we both have minibuses. i'm your brother now, şakir