hesabın var mı? giriş yap

  • bir imama, "yahu hoca efendi, kur'an okurken sigara içesim geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "hayır, içemezsin!" cevabı alırsınız; ancak "yahu hoca efendi, sigara içerken kur'an okuyasım geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "evet, okuyabilirsin." cevabı alırsınız.

    önemli olan nasıl sorduğunuzdur.

    debe editi: debe editi.

  • "uzlaşmacı bir tavırla memur olduğunu sabit bir gelire sahip olduğumu bu cezanın hem ağır hem de lüzumsuz olduğunu söyledim diğer polis cebinden çıkardığı telefonla beni videoya kaydetmeye başlayınca sinir krizi geçirdim"

    yalan.. yalan söylüyorsun. polis sana "bana ne öğretmensen" dedi, sen de ego patlaması yaşadığın için çığlık atmaya başladın. nasıl beni ciddiye almaz? ben akademisyenim, diye düşündün. çığlıklarından ürken polis de "başıma iş açacak" diye sonra seni çekmeye, kendini güvence altına almaya başladı.

    yalancının birisin.

  • bu adamın gönderilmesinde (gitmesinde) payı olan herkese bir sözüm var. sizin ben amınıza koyim.

  • çocukları hariç tutarak söylüyorum, kasada çalışan kişinin eline, yediğim ürünün ambalaj çöpünü tutuşturup, onu okutmak zorunda bırakmak beni rahatsız ediyor.bu sebeple asla yapmadığım eylemdir.

  • i.şaban:
    aa maamut hoca
    hoca maamut,
    maamut hoca da kaçmış,
    sende mi kaçtın maamut hoca?
    arkadaşlar sakın gelmeyin tünelin ucu bomb.k bi yere çıkıyo

  • 2002 dünya kupasından kısa bir süre sonra... marmara üniversitesi iletişim fakültesi'nde düzenlenen medya okur yazarlığı konferansına katıldı şenol güneş. üstelik davetli falan da değildi. davetlilerden biriyle telefonda konuşurken "aaa çok yakınlardayım, ben de geleyim" deyip gelmiş. konuklar arasında gazanfer bilge'den tutun da mehmet demirkol'a, yok yok. programda olmamasına karşın koskoca şenol güneş gelmiş diye ona da söz verdiler. salon inliyor. boru mu; adam türkiye'yi dünya üçüncüsü yapmış. kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
    "bir konuşma hazırlayamadım kusura bakmayın. buraya gelmem tamamen tesadüf. gerçi burada bulunan spor basınının değerli temsilcilerine göre benim her yaptığım tesadüf..."

  • toplanin cahiller, sizi ilgilendiren kismi söyleyip yatacagim:
    1) türkiye'nin ihracatinin aslan payi ab'ye yapiliyor, elde edilen döviz euro.
    2) türkiye'nin ithalatinin aslan payi amerikan dolari ile yapiliyor (enerji, cin mallari).

    sonuc: euro'nun usd'ye karsi erimesi türkiye'nin döviz krizini cok daha fena bir hale sokuyor. baska bir deyimle, euro'nun erimesi tl enflasyonunu yükseltecek, türk iscisini daha da fakirlestirecek. yakinda almanya yurt disinda yasayan emeklilerin maaslarini da kesecek ve milyonlarca türkin türkiye'de yasayip euro maaslarini türkiye'ye göndermelerine engel olacak. aha buraya yazdim, bilirin bildi diyeceksiniz, bunlari not alin.

  • bir farazi v kayra albümüdür.
    tekrar tekrar dinlenir ve her seferinde yeni şeyler anlaşılır bu albümden.
    her parçası ayrı bi hikayedir. dinleyen herkes kendinden bir şeyler bulur; çocukluğundan, gençliğinden, aşık oluşundan, dibe vuruşundan.
    bu albümü bu denli dramatize etmek doğru mu değil mi emin olamasam da, bu albüm çok yoğun duygular, çok yoğun olay ve düşünceler barındırır.
    bir rap albümünden çok daha fazlasıdır; müzik doyumuna ulaşmaktan daha fazla şey katar dinleyene.