hesabın var mı? giriş yap

  • bu karikatür daha önce burada vardı ancak yazarı uçmuş sanırım.. bize kısmetmiş..
    penguen no :151

    genç : bütün sülale akraba evliliği yapmış bana niye izin vermiyosunuz?!!!
    anne : çünkü dersimizi aldık!!! yıllarca sakat ya da hastalıklı çocuklarımız oldu!!... sen şanslıydın!!!... ay samet sen de bişeyler söylesene!!!
    baba : oğlum manyak mısın dayınla evlenip napıcan...

    o babanın sakin ve umursamaz tavrı yok mu..

  • sadece etle beslenebilen, su içer gibj viski içen, eski karıları tammy one ve tammy two ile(evet iki eski karısınında adı tammy) başı belada olan, hükümet kavramını küçümseyen hatta yok sayan, minimum iş yaparak para kazanmak isteyen aşmış parks and recreation karakteri. ayrıca sert ve umursamaz goruntusunun altında yumusacık bir kalbi vardır. kapitalizmi "tanrinin kimin fakir kimin zeki olduğunu anlamak için kullandığı yöntem" olarak tanımlar. tıpkı bir başka aşmış karakter dwight k schrute gibi hemen her repliğiyle güldürmeyi başarır. bir fenomendir, yaşayan efsanedir.

  • kamera kaydı

    ders niteliğinde bir olay ve uygulama,polislerimizin bu tür durumlarda çekimser kaldığını biliyoruz çünkü yasalar onları korumuyor.inşallah herhangi bir soruşturma vs geçirmez.

    halk böyle korunur,eline sağlık.

    edit1: polisimizin açığa alındığı bilgisi doğru değilmiş,vali açıklama yapmış ödül verildiğini açıklamış kaynak

  • yamulmuyorsam rtük oluşumuna neden olan reality show programıdır.

    aslında 1983 yılında radyo ve televizyon yüksek kurulu adı altında kurulan rtük, 1994 yılında radyo ve televizyon üst kurulu olarak isim değiştirmiş ve yetkileri genişletilmiş. tam olarak bu gereksiz program yüzünden genişletilmese de büyük etkisi olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. aslında bunları şimdi internette araştırma yaptıktan sonra öğrendim. çünkü ben de henüz şu an itibariyle bir video izlediğim için sıcağı sıcağına programının varlığını hatırladım. keşke de hatırlamasaymışım. ne iğrençmişsin sen arkadaş. canlı canlı, denizde şişmiş cesetleri çıkarmalar, etrafa saçılmış kanlar, kollar, cesetler, boğazı kesilmiş bebekler ve daha niceleri...

    bu program yayınlanmaya başladığında ben daha 6,7 yaşlarındaydım. küçükken daktilo sesinin bana neden çirkin geldiğini, tualete neden koşarak gittiğimi, karanlıkta neden arkama bakmadan yürüyemediğimi şu anda farkettim. gerçi daktilo sesini hala sevmiyorum. o alevli logosunu, daktilo sesiyle beraber gelen donuk sesi aslında unutmuşum ama bilinçaltım hep bir yerde saklamış bu rezaleti. aklıma geldikçe hala ürperiyorum.

  • bu rezilliği savunmak yerine sussalar, ileride çocukları kendilerinden utanmaz belki. konuşarak rezilliklerini kayıt altına alıyorlar.
    onur ve haysiyet bambaşka kavramlarmış her insanda olmayan...

    edit: imla

  • son yılların yeni trendi.

    dobrayım, açık sözlüyüm ayağına insanların kalbini kırmak moda olmuş durumda.

    özellikle kendinden zayıf ve güçsüz insanlara karşı uygulanan bir çeşit güç gösterisidir bu.

    açıksözlü olmak ile patavatsız ve küstah olmak arasındaki farkı dahi idrak edemeyen insanlardır bunlar.

  • tam yemek masasinin uzerine cikmi$ peynir kabina kafayi daldiracakken seni gordugum an tek pati havada sabit kalip kipirdamayinca gorunmez olmuyorsun.

    yemek masasina ciktigini seslerden anlayip geldigimde de o saniye sandalyeye inip patilerini altina kivirmaya cali$man inandirici degil, patiyi kivirayim derken gotunu havada unutuyorsun, son on dakikadir orda oturmadigin anla$iliyor.

    kabina her mama koydugumda deli gibi bagirmana gerek yok, biliyorsun o buyuk kutudan senin kabina gelecek o mama, her seferinde sanki yari yolda vazgecicem veya mamayi ben yiycem gibi cirpinman gereksiz.

  • sofore "musait bi yer" demeye 50-100 metre kalmisken baska bir yolcunun inmek istemesi uzerine "kalmis surada 5-6 bina, tekrar durdurmayayim simdi" diye dunuserek inip yurumeye basladiginda, o dolmustaki baska birinin tam da senin inmek istedigin yerde araci durdurdugunu gormek...

  • herkesin hata olarak gördüğü bir sahne var filmin başında benim de kafama takılmıştı. şaban'nın filmin başındaki kavga sahnesinde görülmesine rağmen "seferoğullarının hiç görmedikleri biri olmalı" denilerek tosun paşa yapılması ile ilgili, arzu film'in instagram sayfasında zamanında şöyle bir cevap verilmiş;

    "film'in başında çıkan kavgada şabanı gördükleri halde tosun paşa kılığına girince seferoğulları şabanı nasıl tanımıyor diye merak ediliyormuş... bunu biz de merak ettik vaktiyle, yapımcı ertem eğilmez'e bu sahnede bir hata mı yaptınız acaba diye sorduk , hayır dedi.. .peki bizi farkedemiyecek kadar enayi mi sandınız dedik, hayır seferoğullarını sandık dedi... başka sorun var mı dedi... yok dedik, kalktık gittik zaten"

    https://instagram.com/p/z41rjom6dp/

  • çalışmada, ışığın vakumdaki hızı olan 300.000 km/sn'nin geçilmediği net biçimde anlatılıyor.

    ışığı, daha yavaş (örn: 100.000 km/sn) hareket etmesi gereken yoğun plazma ortamından geçirmişler. ancak bu plazma ortamında, olması gerekenden daha hızlı (örn: 160.000 km/sn) hareket ettirmeyi başarmışlar.

    yani, ışık hızının geçilmesi diye bir şey söz konusu değil (sebepleri bu yazıda anlatılıyor).

    şimdi dağılabilirsiniz...