hesabın var mı? giriş yap

  • arachibutirofobi, fıstık ezmesinin damağınıza yapışmasından korkmaktır. bu fenomen bir noktada herkesin başına gelse de, arachibutirofobisi olan insanlar bundan son derece korkarlar. arakibutirofobinin şiddeti kişiden kişiye değişir. bu fobiye sahip kişilerin bazıları az miktarda fıstık ezmesi yiyebilir, ancak çoğunluğu fıstık ezmesi veya benzer kıvamda herhangi bir şey yemekten tamamen kaçınır.

  • f-35 vs. s-400 restleşmesinin sonucudur, bu konuda atılan en son adımdır.

    devletler arasında bu tür restleşmelerin olması normal diyeceğim de aslında konuyu geniş düşünürsek, hep aklımdan geçtiği gibi, türkiye'nin mümkün olduğu kadar askeri açıdan elinin zayıf tutulması stratejisine gidiyor olay. eldeki operasyonel askeri uçak envanterinin (nakliye ve eğitim uçaklarını saymazsak) giderek eskidiğini ama bu eskileşmenin zıttı bir oranda da askeri operasyonlara ağırlık verildiğini ve uçağa ciddi olarak ihtiyaç duyulduğunu bu adamlar çok iyi görüyor. netice buraya yazan çoğu askeri uzmanın bilemediği nokta şu ki biz hala fms kanalından eldeki askeri uçak filosu için sürekli malzeme siparişine ve/veya lru/sru onarım/değişimine devam ediyoruz ve bu filo için amerikalılarla kontak halindeyiz. sipariş edilen malzeme oranlarına bakarlarsa eldeki filonun aşağı yukarı ne seviyede olduğunu tahmin edeceklerdir. dolayısıyla eskiyen filonun bize askeri açıdan baskı yaratan bir faktör olması bu adamların f-35 kartını bize karşı böyle ufak tefek gıcıklıklarla devamlı önümüze atmasına neden oluyor.

    yeniden hatırlarsanız f-35 olayında satış kanalı tamamen kapatılmadı. sadece "bilerek" geciktiriliyor, zorlaştırılıyor.

    bu konunun çözümü "sen bana f-35 satmazsan ben de gider su-xx, mig-xx, rafale, eurofighter alırım, parasıyla değil mi?!" değil. parasıyla olmuyor o işler. isterseniz kamyon kamyon para dökün, çıkarlar ortak ya da yakın değilse zırnık vermezler. uluslararası hukuk, mahkeme demek de çözüm değil. askeri satışlarda uluslararası hukuk işlemez, 2 ülke arasında olur sorun ve çözüm. mevzu diyalogla çözülürse çözülür yoksa geçmiş olsun.

    bu işin daha büyümemesi lazım ve uçakları bir an önce almamız gerekiyor. itidallı davranılmalı ve politika oluşturulmalı. f-35 ile ilgili eski yazılarımı okuyanlar bilecektir ki ben f-35 projesine, uçağın durumu ve projenin geneli itibariyle sonuna kadar karşı birisiyim çünkü hem uçak yamalı bohça durumunda hem de proje detayları milli güvenliğe zarar verici unsurlar içermekte ama bu seviyeye getirilmiş bir projenin de artık nihayete erdirilip zararın bir tarafından dönülmesi gerektiğini düşünecek kadar da realistim. ayrıca başta söylediğim gibi, ki bunu daha önce yazdım diye bana saçma sapan yığınla mesaj atıldı, bu sorunun ardında bölgede israil'le rekabet edebilecek ve ileride potansiyel risk oluşturabilecek bir hava gücü yaratmama planı var. israil "bağımsız" (neden böyle dediğimi anlamak için israil ve alis diye yazıp araştırın) f-35 filosu ile bölgedeki hava gücü en kuvvetli ülke şu anda ve bunun böyle kalması lazım geliyor ki bizim f-35 projesine taş koyuluyor. yunanistan'ın f-35 alması falan geçiniz, yunanistan hava gücünün neredeyse türkiye ile paralel oluşturulmasına bakarsak bu ülke hep türkiye aleyhine "çıkarlar için kullanılabilecek" bir emniyet subabı olarak görüldü ama şu anda ne yunanistan'ın f-35 maliyetini karşılayabilecek ekonomik gücü var ne de f-35 satın alınmasını yunan kamuoyuna mantıken açıklayıp kabul ettirebilecek bir siyasi ortam var. ayrıca ab fonlarıyla hayatta kalabilen yunanistan bu durumu ab'ye daha doğrusu almanya'ya açıklayabilir mi bir düşünmek lazım. ha yunanistan 10 seneye toparlar o ara fighter filosu eskir o zaman başka ama yakın-orta gelecekte f-35 için yunanistan faktörü bizim için risk olmaz.

    mevcut konjüktür gereği rus uçaklarını "kolay kolay" alamayacağımızı, eğer alırsak bunun çok çok ciddi bir eksen kayması anlamına geleceğini de yeniden hatırlatmalıyım. avrupa'dan da uçak muçak alınmaz. zaten onlardan mümkünse hiçbir askeri malzeme alınmasa keşke.

    yerli uçak diyen arkadaşlarımıza da hep yaptığım gibi şu tavsiyeyi vereceğim, elinizin altında google var. lütfen oraya usaf experimental fighter project vb.birşeyler yazın ve çıkanları okuyun. bir ülkenin havacılık kültürü kitaplardan okunan bilgilerle oluşturulmaz, 4-5 sene içinde "ben istedim oldu" denilerek oluşamaz, çok rollü savaş uçağı vikipedya okuyarak tasarlanmaz, bu tip silah sistemlerinin tasarım bilgilerine kolay kolay hakim olunamaz, doğru düzgün deneyim kazanmadan da ihtiyaçlarınızı karşılayacak savaş uçağı yapmak imkansız bir durumdur.

    ekleme: "zararın bir tarafından dönülmesi gerektiğini" demekle ne anlatmak istediğime dair bir mesaj aldım. anlatmaya çalıştığım şu, f-35 projesi bizim hem siyasi hem askeri hem de mühendislik anlamında çok emek verdiğimiz ve ilk defa bir silah alımında silahın tasarım aşamasından itibaren işin içinde olduğumuz bir proje. f-16'da kör-topal da olsa başladığımız çabanın daha ilerlemiş ve profesyonelleşmiş bir hali. zamanında bu ülke amerikan döküntülerinden çok çekti ama ilk defa f-35 projesi ile bize bazı teknolojileri sağlayacak ve mühendislik deneyimimizi çok ileriye taşıyacak bir fırsat yakalamıştık. evet ben bu projeye karşıyım çünkü hem uçakta ciddi yetersizlikler var hem de işin lojistik ayağında milli güvenliğe zararlı unsurlar var ama bu kadar da emek verilmiş bir projenin de bu kadar kolayca kenara atılmasına üzülüyorum. o nedenle zarardan dönülmesi gerektiğini vurgulamaya çalıştım.

  • ölüm grubu deniliyordu türkiye'nin grubuna harbiden öyleymiş. biz elendik hırvatlar elendi ispanya elendi. mükemmel bir ölüm grubu. herkes öldü amk.

  • "çevreci kimliği ile tanınan mustafa koç, yatıyla çıktığı deniz sefası sırasında yatındaki tuvaleti kullanmak yerine denize çişini yaptı." yatın tuvaletindeki çişlerin nereye gittiğini merak etmekteyim.

  • güzel kızın alışık olduğu bir harekettir. asıl çirkin kıza yol ver de gününün güzel geçmesine vesile ol. belki seni uzun süre unutamaz çünkü bana da bir keresinde, sanırım 2002 kışıydı, birisi yol vermişti de hala bazen onu düşünür mutlu olurum.
    (bkz: you made my day)

  • ''oruç sayesinde fakirlerin halini az çok anladım. umarım zenginleri de anlayabileceğimiz bir organizasyon vardır.''

    gecenin bu vakti iyi geldi.

  • sizin ben adaletinizi si.eyim!

    allah belanızı versin...

    lan geçtim artık malum kişiyi... milyar dolarlık israflarını; dünkü belediye başkanı bile artık hangi tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediyse 500 araçlık konvoylarla görüntü veriyor, golf sahalarından tarım kurtarıyor. sokaklar ultra lüks alman arabaları ile dolu, ki hepimiz en çok da o şerefsizler biliyor ki biz bu kadar zengin bir ülke değiliz, artık hırsızlık organize hale gelmiş tabana yayılmış, lan resmen hırsızlıkta sosyalist davranılmaya başlanmış... herkes bir yerden adilik peşinde ama bu adamı böyle yakalıyorsunuz...

    bu ülkenin yasalarını çıkaran milletvekilleri, bu ülkenin adalet sisteminin kilometre taşları hakimleri, savcıları, yüksek veya alçak! yargı organları... güvenlik güçleri kolluk kuvvetleri... lan bu adamı böyle kıskıvrak sakatlarcasına yakalayan bu düzene çanak tutan bu ülkenin sözde vatandaşları... sizin ben adaletinizi cibiliyetinizi sileyim! allah topunuzun yedi bin türlü belanızı versin!

    e mi?