hesabın var mı? giriş yap

  • sizler nasıl yalancılarsınız gerçekten inanılır gibi değil. ingiltere’de yaşıyorum. arabalar pahalı falan değil. kendim audi tt kullanıyorum ki türkiye’de 2 milyon fiyatı. eşimde de volvo xc60 mevcut. ben üst düzey yönetici değilim, sırf buraya gelmek için kariyerimde geri gitmeyi göze aldım. iyi ki de yapmışım.

    ingiltere'nin araç alım-satım sitesi autotrader.co.uk'dir. türkiye'den erişim açık mı bilmiyorum, girip bakabilirsiniz.

    not: bazı yazarlar özelden hava atmaya çalıştığımı vs yazıyorlar. arkadaşlar bu arabaların değeri sizin türkiye'de clio aldığınız fiyata. ayrıca kredi faizleri çok çok az. maaşlar türkiye'de üst düzey yöneticilerin aldığı seviyede. neyin havasını atacağım ben bununla?

  • erich fromm üstada göre artık yönetilen ve yönlendirilen kişidir.

    “bir ilişkiyi az seven yönetir. çünkü çok seven kaybetme korkusundan her şeye olur der.” erich fromm

  • lisedeyken sen yeterince çalışmıyosun diye beni dışlayan, boğaziçi istediği halde adana'da okuyan ve 2 yıldır hala düğün fotosu paylaşan arkadaşın koçişli herhangi bir postunun altına boğaziçi diploması fotosu ve ahahahahha yazmak. yapamıyorum.

  • linç etmek için sıraya girenler sayesinde 3 ay hapis cezası almışlardır. hapse girmeyecekler, çünkü önceden sabikalari yok ama kariyerinin başında gencecik insanları sırf hoşunuza gitmeyen bir şey yaptılar diye çarşaf çarşaf hedef gösterip işsiz bıraktınız ve sicillerini lekelediniz.
    çok saygısızca ama olmaz bu kadar falan diyen orta yolcular, en çok da sizin eseriniz bu, gücünü sizden alan bir kitle var, gurur duyun.

  • yasayan en iyi amerikan yazarlarindan biridir ve oldugunde de olen en iyi amerikan yazarlarindan biri olacaktir.. ciddiyet, butunluk, devamlilik gibi cagdaslarinin yer yer gereksiz bir hirsla kovaladigi unsurlara zerrece aldirmadan ve ironinin dozunu her daim yuksek tutmak suretiyle nefis romanlar, oykuler hediye etmistir insanliga.

  • apple tarihinden bildigim ve iwoz'da okudugum kadariyla steve wozniak ile ilgili bir takim yanlislari duzeltmek ve pek bilinmeyen bazi ozelliklerinden bahsetmek isterim;

    i. apple i ve apple ii urunlerinin elektronik dizayn asamalarinda, bilinenin aksine steve jobs herhangi bir rol oynamadi ve bu cihazlar tamamen woz tarafindan tasarlandi. (elbette bu steve jobs'in tedarik, uretim ve pazarlama alanlarindaki dehasini gormezden gelmemizi gerektirmiyor)

    ii. apple'dan ayrilmasinin sebebi spesifik bir tartisma ya da ters dusme degil, sirketin idari problemlerinden duydugu genel rahatsizlik ile birlesen muhendislik ve gelistirme tutkusuydu. 6 subat 1987'de apple'daki aktif kariyerine son vererek cl 9 isimli bir sirket kurdu ve "evrensel uzaktan kumanda" tasarimlari yapmaya basladi ki; bu da basli basina buyuk bir hikayedir. iwoz isimli kitabinda apple ayriligini soyle kaleme almis; "apple was a large company, and it wasn't and still isn't the love in my life. the love in my life is starting small companies with small groups of friends. bringing new ideas out and trying to build them."

    iii. teknoloji ve muhendislikten elini etegini cekmis degil. bilakis, subat 2009'dan bu yana "fusionio" isimli sirkette "chief scientist" olarak gorev yapiyor. (bkz: http://www.fusionio.com/managementbios.php)

    iv. woz, steve jobs ya da bill gates gibi lisans egitimini yarida birakmadi. aslinda birakti ama gecirdigi o meshur ucak kazasindan sonra, apple'da yeniden is basi yapmadan once "sahte bir isimle" okula geri donerek egitimini tamamladi.

    v. woz, jobs'in sinif arkadasi degildi. yanilmiyorsam kendisi jobs'dan 4 yas kadar buyuk ve lise seviyesindeki egitimlerini ayni okulda almis olsalar bile hicbir zaman ayni sinifta olmadilar.

    vi. babasi abd savunma sanayinde calisan degerli bir yuksek muhendisti.

    vii. woz, muzige ve barisa olan tutukusunun bir yansimasi olarak, 1982, 1983 yillarinda ardisik iki muzik festivali duzenledi ve bu festivallerde u2, santana, scorpions, the police, ozzy osborne, the clash gibi gruplar sahne aldi. tek amaci eglenmek ve katilimcilari eglendirebilmekti ancak bunun yanisira, soz konusu organizasyonlarda o donemde abd ve sovyetler birligi arasinda halen surmekte olan soguk savasin halklar uzerindeki etkileri ile ilgili olarak da bir takim bireysel sosyal sorumluluk calismalari yuruttu. her seye ragmen, festivalleri duzenlemek icin kurmus oldugu "unuson" (unite us in song) adli sirketi, yirmi milyon dolar'in uzerinde zarar etti. (ve evet sirket woz tarafindan finanse ediliyordu) iwoz'da anlattigina gore, yirmi milyon dolarlik zarar bile woz'u o organizasyonlari duzenledigi icin pisman etmeye yetmemis. (bkz: http://www.usfestivals.com/)

  • evrimi ispat etmek istercesine uçmaya evrilmiş pislik. sırada ne var la it. napcan bize elektrik mi vercen? yoksa yılan gibi sokcan mı? nereye doğru evriliyon olum dur artık iyice coştun pezevenk.

  • lise zamanlarında bir kış günü çok yağmur yağıyordu, bende şemsiye kullanmayı sevmeyen bir insan olarak yine arkadaşın eşin dostun şemsiyesinin altına girmeye çalışıyordum. arkadaşlarda ya git kendi şemsiyeni getir vs. vs. dedikleri için aman be sizin şemsiyenize mı kaldım diyip önde daha önce okulda gördüğüm ama hiç konuşmadığım bir kızın pat diye şemsiyesinin altına girdim. sonra bende şaşırdım bunu nasıl yaptığıma normalde çok fırlama bir insan değilimdir. neyse şemsiyenin altına girdikten sonra aramızda şöyle bir diyalog geçti.

    ben: arkadaşım şemsiyesinin altından kovdu da bende seninkine sığındım
    şemsiyeli kız : ( gülerek ) olsun iyi yapmışsın, ıslanma çok yağmur yağıyor zaten.
    ben : teşekkür ederim. ( tabii içimden 90 +larda galibiyet golünü atmış forvet gibi seviniyorum. yağmur bereket getiriyormuş gerçekten )

    sonrası kızın sokağına kadar beraber yürümüştük, sonra okulda birbirimizi gördükçe konuştuk ettik çıktık ayrıldık, barıştık, ayrıldık.

  • orijinal ismi kârlek & anarki olan 2020 isveç yapımı netflix dizisi. orta yaşlarında, evli ve iki çocuk annesi sofie’nin yeni işinde stajyer max ile heyecanlı küçük şeyler yaşamasını ve hayatını yeniden renklendirmesini 30 dakikadan oluşan 8 bölümle anlatan dizi, emily in paris gibi romantik ve ilişkiler üzerine kafa dağıtıcı bir şeyler izlemek isteyenler için iyi bir seçenek olabilir.

    aynı zamanda edebiyat gibi kült sanatların, teknoloji ve sosyal medyanın gelişmesiyle uğradığı değişim ve bu kulvarda yıllarını verenlerin bu değişime direnci de güzel anlatılmış.

    --- spoiler ---
    dijital yayıncının, ödüllü yazarın kitabında kullandığı derinlik, metafor ve üstü kapalı okuyucuya vermek istediği mesajlar, örnek izleyiciler için istenen "son"u sağlamadığından filmin sonunu değiştirip daha sükseli ve daha çok izlenme oranına potansiyel hale getirip izleyiciyi mutlu eden bir sonla buluşturması, tarihi doğrudan uzaklaşmış olsa dahi önemli olanın izlenmek, para kazanmak olduğu çağımızda her şeyin hızla değişimine güzel bir örnekti aslında. binbir emekle hazırlanan yemekler yerine fast food tercih edilmeye başlandığında da aşçılar böyle hissetmiştir muhtemelen.
    --- spoiler ---

    stockholm’un güzel ve düzenli sokaklarını gördüğüm her sahne ayrı bir heyecana sebep oldu bende.

    kuzey avrupa ülkelerini ve kültürlerini sevenler için ideal bir yapım olan dizinin yeni sezonuna ilişkin bilgi, son bölümün sonunda “yeni sezon yolda” yazısından ibaret.