hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi eğip bükmeyelim yunanistan'ın haklı bir şekilde ikinci olduğu listedir.

    bakıyorsun yemeklerine:

    imam bayildikis
    patlican oturtmaki
    karniyarikis
    etlikis dolmasos
    smyrna köftekis
    mıhlamaki
    zeytinyağli taze ayşeki

    tatlılar:

    baklavaki
    tel kadayıfıkis
    sütli nuriyesos
    tulumbakis
    maraş dondurmasıkis
    güllaçikis

    gibi gibi gibi... baksana şu listeye, bunlar birinci olmasında biz mi olalım amk. ;)

  • eskişehir akp milletvekili harun karaca'nın müthiş başarılı oğlu alihan karacan'a nasip olandır. sadece 1 ayda thk içinde hızla yükselerek hem de en yüksek gelire sahip eskişehir thk şubesine başkan olmuştur.

    babalar ne evlatlar yetiştiriyor be, 26 yaşında adam başarıdan başarıya koşuyor. siz yeteneği olmayanlar ise işsiz kalırsınız tabi.

    https://www.google.com/…de-baskan-oldu-5929485/amp/

  • bu oltayı atıp % 20 olarak arttırılacaktır. ve maalesef bunu da bakın 40 değil 20 arttırıyoruz diyerek yine prim yapacaklardır. ne güzel ya her yerden win adamlara

  • adama, kişilere, gruplara, cemaatlere ,vakıflara, derneklere hizmet işinin bitmesiyle bir çok şey güzel oldu, olmaya da devam ediyor.

    çatlayın amk

  • geçenlerde çalıştığım şirkette, eşi fransız vatandaşı olan bir abimizle muhabbet ederken kot kumaşının orijinal adı olan denim adının, fransa’nın nimes şehrinden geldiğini öğrendim.
    ilk olarak 17. yüzyılda, orada çalışan madenciler için üretilmiş olan kumaş; kalın ve leke göstermemesinden dolayı tercih edilirmiş ve o kumaş ile yapılan pantolonlara ise serge de nimes derlermiş. oradaki “de nimes” , “nimes şehrinden gelen” anlamına gelirmiş. sonrasında “de nimes”, “denim” olarak evrilmiş.
    bir parantez açmam gerekirse; prof dr. halil inalcık’ın tezine göre bu kumaş ilk olarak denizli ve akhisar yörelerinde üretilip, hindistan’dan gelen çivit boyası ile maviye boyanmıştı ve çiftçiler ile köylüler tarafından kullanılmaktaydı. aynı zamanda bu kumaşlar ilk defa 16. yy’da fransa’nın marsilya kentine ihrac edilmişti. tam olarak emin olmasak da; nimes ile marsilya’nın birbirine yakın olmasından dolayı meşhur denim kumaşları ilk olarak bizim ülkemizden gitmiş olabilir, bilemiyoruz. bulunduğumuz topraklarda yıllardır tekstil yapıldığı için ve bu işte gerçekten çok iyi olduğumuz için bu durum bana mantıklı geldi.

    ok devam edelim. peki bu pantolonlar dünyada nasıl meşhur oldu?

    dünyaca ünlü levi’s markasının yaratıcısı levi straus; 1850’li yıllarda çadır bezi üreticisidir. bir gün madenlerde çalışan işçilerden birinden pantolonlarının çok çabuk yırtılmasına dair bir söylem duyduktan sonra konunun üstüne gitmeye karar verir ve bir kaç çadır bezi parçasını dikerek, işçilerin 2-3 kullanmadan sonra harap olan pantolonlarına bir çözüm getirmeyi dener. yaptığı ürünler beğenilir ve kendi firmasını kurar. bu sayede amerika’da kot üretimi başlamış olur. şöyle bir ayrıntı verelim, levi fabrika’yı kurduktan sonra üretimini fransa’da ki denim kumaşından yapmaya başladı.

    denim pantolonlar o zamanlar kovboy’lar, madenciler, çiftçiler tarafından tercih ediliyordu. yüksek kademeli zengin insanlar bu pantolonları giymezlerdi.

    peki ne oldu da denim pantolonları herkes tercih etmeye başladı?

    pantolonun zengin ya da fakir tüm amerika’da meşhur olması 1950'lerde james dean'in “devlerin aşkı” (rebel without a cause) filminde bir kot pantolon giymesi ile başlar. james dean’ı bilirsiniz, genç yaşına ve kısa film kariyerine rağmen kitleleri sürüklemiştir. bu dönemden sonra pantolon ilk olarak amerikan okullarında yasaklanıyor ve o dönemde, bu giyim tarzına sahip kişiler asi, isyankar bir akım yaratıyor.

    işte işin en enteresan kısmına geldik dostlar,

    bu kumaş fransa’da denim, italya’da bludi genova’dan türeyerek “blue jean” yine amerika’da jean olarak anılıyor. peki neden biz “kot pantolon” diyoruz?

    hemen cevap vereyim “kot” aslında, bu kumaşı fransa’da keşfedip, ülkemize getiren terzi ve girişimci muhteşem kot’un soyadı.

    muhteşem kot fransa’da terzilik okuluna gitti ve o yıllarda fransa’da üretilen denim kumaşlarını çok beğeniyordu ve bu kumaşları ülkemizde üretmek istiyordu. sonrasında muhteşem kot, konu ile ilgili olarak girişimlere başladı. amerika’dan denim kumaşını üretmek için kullanılan makinelerden getirtti ve kendisinin ilk ürettiği numune pantolonu o zamanlar 3 yaşında olan oğlu aytaç kot üzerinde denedi.

    muhteşem bey bu pantolon için etibank, kömür işletmeleri gibi kurumların ihalelerine girdi. sonrasında 1958 yılında singer ile bir makine anlaşması yaparak üretime başladı. kendisi izmir fuarında yapılan anlaşmadan bir süre sonra vefat etti ve aytaç kot işleri eline aldı.

    işte “kot” markası ilk o zaman meydana geldi. aytaç kot, “kot” markasını tescilletti ve ilk olarak, karaköy necati bey caddesinde, ankara'da samanpazarı denen yerde işçi ve köylülere giyim kuşam satan dükkânlarda satılmaya başlandı.

  • 1* tether'in 21,40'ları görüp ufaktan satış yediği fakat bankalararası tabela kurunun 19.40'ta sabit tutulmasıyla aklıma gelen latince terim nedense şu oldu: "ordo ab chao". elde bir ayaklanma, bir darbe gibi fiili bir durum yok elbette ancak finansal olarak ülkenin bir kaos ortamında olduğu kesin. artık resmi döviz kurunun bir anlam ifade etmediği, onun yerine karaborsaya düşen kurun çok daha yükseklerde oluştuğu bir sistemin içine girdik. dün bloomberg international'a bu durum doğrudan kapak olduğu gibi, haberde türkiye'de artık birden fazla kur oluştuğu, vatandaşın ve şirketlerin bankalar yerine "ancient bazaar" diye tabir edilen kapalı çarşı'dan döviz ihtiyacını giderdiği yazılmış. (bkz: ancient bazaar)(bkz: closed bazaar)(bkz: leave the door december)

    2* geldiğimiz aşamada bankalararası tabela kuru, bankaların vatandaşlara uyguladıkları kur, kapalıçarşı kuru, ithalatçıların telefonla arayarak kendileri için alabilecekleri kur gibi birden fazla kur oluştu.

    3* aslında son birkaç aydır kuru baskılayamadıkları için ufak ufak yol almasına izin veriyorlardı. çünkü her ne kadar ilk başta kuru 18'lerde tutabildiyseler de, türkiye tarihinin en büyük dış açıklarını verip yurtdışına net döviz öder pozisyona girildiği için baskının giderek artması beklentileri oluşmuştu. teknikte de her zaman çalışmış 200 günlük hareketli ortalamanın getirdiği baskı diğer yandan da arttıkça artmıştı. dolayısıyla bir süre sonra ekonomi yönetimi dolar'ın gazını almak için kuru mecburen kuruş kuruş bırakmak durumunda kalmıştı.

    4* bu kapalı çarşı haberleri aslında 2022 yaz aylarında ileri sürülmüştü. bunu ilk kez uğur gürses yazmış ve yine uluslararası bloomberg ajansı haberleştirmişti. fakat o zamanlarda bu haberler yalanlanmış, kur da bir nebze olsa tutulabildiği için herhangi bir sorun olmamıştı. o zamanlarda bugünkü büyüklükte bir rekor açık da söz konusu değildi. kur tutuldukça tl değerli hale geldi, ihracat azaldı, ithalat patladı.

    5* sonrasında dış ticaret açıkları aylık bazda rekorlara doyamadı. sadece 2023 yılının ilk 3 aylık açığı 34 milyar doları buldu ve kötü olan, açığın artarak devam etmesiydi. hazıra dağlar dayanmaz hesabı, tcmb de bir süre kadar 18'lerde tutabildiği kuru tutamamaya başlayıp kuruş kuruş artışına izin vermek durumunda kalmıştı. nöbet tutan asker gibi, elinde tüfeği olan tcmb'nin, şarjöründe mermi yoktu ve bunu herkes biliyordu...

    6* bu sefer seçimlere yaklaştıkça kurun seçim sonrası bırakılacağı beklentisi oluştu. diğer yandan döviz talebini kesmek için tcmb de bankalara dolar alış-satış makasını açmasını istedi, iki günde bir regülasyon çıkardı, bankaları, şirketleri arayıp "ricacı" olacak kadar mikro perspektife indi. kurda "spread" olarak da tabir edilen bu makas dün 100 kuruşa yani bir liraya kadar çıktı. diğer yandan kapalı çarşıda kasa kasa arabaların taşınması haberleri, tcmb'nin piyasayı sakinleştirebilecek bir hamlesinin kalmaması, kkm'ye girenlerin tabela kurundan ödemelerinin yapılması fakat gerçekte dolar'ın fiyatının çok daha yukarılarda oluşması derken ufaktan bir panik ortamı başladı ve bu panik eksponansiyel bir şekilde artarak devam etti.

    7* finansal tarih okuyanlar bilirler ki geçmişteki krizlerin en büyük nedenleri arasında panik vardır. zaten panik sebebiyle bankalara hücumlar gerçekleşmiş, son derece sağlıklı olan bankalar, salt panik sebebiyle mudi talebini karşılayamayarak batmış, sonrasında da "ya bankalara da para basma yetkili banka kuralım böyle panik durumlarında batmasınlar" saikiyle merkez bankası fikri doğmuş, bu merkez bankalarına lender of the last resort* yani son kredi mercii unvanı verilmiştir. 1211 sayılı tcmb kanunu'nun madde 4/ii/(e) bendinde de bu husus "e) banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür" ibaresiyle yer almıştır. 2018 kur şokundan sonra da vatandaş bankalara panikle hücum etmiş, sadece bir büyük bankadan birkaç milyar usd tutarında efektif dövizin çekildiğini banka ceo'su o zaman televizyonda açıklamıştı.

    8* bu noktada tether'i izlemek yol gösterici ve tether 21,43'ü görmüş. diğer bir deyişle kur serbest bırakıldığında 21,43'leri görmesi pek muhtemel. kaldı ki bir overshooting senaryosunda çok daha yukarıları görmek mümkün. diğer yandan viop'ta kendini hedge etmek isteyenlere de takasbank kontratlarda teminat tutarlarını iki katına çıkarmış ve kaldıracı düşürmüş. fakat kurla ilgili, dövizle ilgili bir allahın kulunun da çıkıp açıklama yapmaması, tam tersine rte'nin geçtiğimiz günkü yayında "türkiye ekonomi modelinden" geri dönmeyeceğini ilan etmesi, "faizi düşürdük ne oldu battık mı" açıklamasına falan bakıldığında, hastanın halen hasta olduğunu kabullenememesi sendromu yaşadığımız kesin. paniği azaltmak yerine bu açıklamalar tam tersine alevini harlıyor.

    9* bundan 3-5 sene önce, bayram tatillerinde veya hafta sonlarında dövizi etkileyecek kararlar alınır, tatil süresince o işlemin piyasada yarattığı negatif etkileri soğur, yeni işlem gününde bir volatilite yaşanmadan piyasa kaldığı yerden devam ederdi. şimdi de önümüzde bayram tatili var fakat kurun en belirleyici unsurlarından biri olan dış ticaret açığı rekor kırarak gittiği sürece, kurda sakinlik beklemek bana göre mümkün değil. hele ki seçimler ikinci tura kaldığında 28 mayıs'a kadar kim nereye bekliyor? tcmb bir anda kapalı çarşı'dan arabalarını çekmeyecek, çekemez. çünkü rezervi yok. bir anda cari fazla vermeyeceğiz veya bir anda faizler arttırılmayacak. diğer bir deyişle döviz talebini kesecek önemli bir adım atılmadığı sürece panik ateşi sadece harlanır ve düzen ancak o kaostan sonra doğar.

    10* 28 mart 2023 tarihinde attığım tivitte, seçime kadar dolar 20 olacak gibi demiştim. dün "21'de durursa iyi" olarak görüşümü güncelledim. daha bu gece tether'in 21,40'ları görmüş olmasına da diyecek bir şey bulamadım.

    izleyip, göreceğiz.

    *

    (bkz: dolar kurunun 18.58'i aşamamasının sebebi/@dragonlady)

    (bkz: şaka maka türkiye'nin bir türlü batmaması/@dragonlady)

    (bkz: fed başkanı'nın abd senatosuna hesap vermesi/@dragonlady)

    (bkz: borç takmanın ödüllendiriliyor oluşu/@dragonlady)

  • bu vitesten nefret eden ne sennalar ne schumacherler varmış da haberimiz yokmuş. 250 ms tepki süresiymiş, sürüşün temposuymuş. mahmutbey - maslak arası gidip geliyorsun, havan kime yabancı?

  • sesli kahkaha attırmış cümle.

    bu söylediklerine ciddi ciddi inandıklarını söyleyebileceğim olay. gençler siz hani çok komplike şeyler düşünüyorlar değişik olaylar planlıyorlar milleti kandırıyorlar filan zannediyorsunuz ya, gerçeği söyleyeyim size: yok öyle bir şey, ciddi ciddi eğitim düzeyi bilgi düzeyi bu cehalet düzeyi artık ne dersen düzey bu. inanılmaz adamlar.