hesabın var mı? giriş yap

  • yenmesinin değil de bizzat hayvanın kendisinin yasaklandığını sanan bu kafa tüm domuzların toplanıp katledildiği toplama kampları kurulması için kanun teklifinde bulunsa şaşırtmayacaktır! nedir bu domuzların çektiği arkadaş...vallahi de billahi de rezalettir.

  • türkiye cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en çok adam öldüren katili yavuz yapıcıoğlu, 1967 yılında adana’da doğdu. yapıcıoğlu normal zamanlarında sakin ve başarılı bir insan olarak biliniyordu. okul hayatı başarılıydı. yakalandıktan sonra verdiği ifadede cinayetleri kendisinin işlemediğini, içindeki diğer adamın bunları yaptığını söylüyordu. genel olarak "deli taklidi yapan akıllı bir insan" görüntüsü çizen ama işlediği cinayetlere baktığımızda aklından dehşete kapılarak şüphelendiğimiz yapıcıoğlu, cinayet işlemeye başladığı zaman durmak bilmiyor, aynı gün içerisinde beş kişiyi öldürdüğü bile oluyordu. yapıcıoğlu defalarca yakalandı ancak her seferinde "cezai ehliyeti olmadığı" gerekçesiyle salınıverdi. kaldırıldığı hastahanelerdeki koğuş arkadaşlarını ve hastabakıcıları dövdü, birçoğunu soyarak işkence etti, bazen "isa" bazen de "atatürk" olduğunu iddia etti. zaman zaman, ne idüğü belirsiz bir "ışık" tarikatından bahsetti. kaldığı koğuşu ateşe verdi. dışarıda olduğu süre içerisinde abisinin dükkanını yakmaktan anneannesini öldürmeye; simit parası istediği birisini para vermediği gerekçesiyle ankara otogarında şişlerken, işlediği bu cinayeti o an gören bir adamın boğazını garın içinde kesmeye kadar birçok dengesiz davranışta bulundu. hep kaçtı, kurtuldu. yakalandığında yine salıverildi. bu süreçte trajikomik hadieselere de neden oldu: babasıyla yaşadığı bir polemiğin ardından babasını öldürmeye çalışırken babasının açtığı pompalı tüfek ateşi sonucunda adana’daki evinden kaçarak ayvalık’taki anneannesine sığındı. anneannesinin annesi hakkındaki sözlerine burada sinirlenen yapıcıoğlu, anneannesini kafasına kül tablası vurmak suretiyle öldürdü. bu olayı duyan anne yapıcıoğlu, bir gün sonra kalp krizinden öldü. bu ve bunun gibi birçok zincirleme ölüme sebebiyet de vermiş olan yavuz yapıcıoğlu’nun kanıtlanmış 20, kanıtlanamayan da 50’ye yakın cinayeti bulunuyor. bu cinayetleri ilgi çekici yapan şey, katilin belli bir kurban profiline sahip olmaması olarak gösterilebilir ve tüm bu cinayetlerin traji-komik hadiseler etrafında cereyan etmesi tespti yapılabilir. örneğin, bir cami avlusunda kendisine ısmarladığı dondurmayı yemeyi reddeden belçikalı bir kadın turisti avluda öldürmesi gibi. ya da, pertevniyal lisesi önünde bir kız öğrenci ve hizmetli arasındaki tartışmaya birden bire karışarak her iki kişiyi de önce azarlaması, sonra bu kişilere sırasıyla saldırması ve kişileri orada tornavidalaması ya da kaçtığı şehirlerden birindeki bir camiye sığınıp camide kalmak istemesi üzerine cami imamının yapıcıoğlu’na izin vermemesi ve bunun üzerine cemaat namaz kılarken yapıcıoğlu’nun imamı kulağından "tornavidalaması" ve bu tornavidalama anına kadar geçen yirmi dört saat içerisinde dört beş kişiyi daha öldürmesi gibi. mahkemeye son çıkışında, salınıverildiği her tutuklamanın ardından cinayet işleyen bir adama dönüşmüş olması sebebiyle, türkiye tarihinin en büyük psikolojik kurullarından birisinin kurulmasına neden olan bu adam, nihai olarak "akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin bir rapor" sebebiyle "cezai ehliyet kazanarak" tutuklanabilip tekirdağ kapalı cezaevi’ne yollandı ve herhangi bir aftan yararlanmadıysa ya da bir firar gerçekleştirmediyse halen burada kalıyor.

    (bkz: copy paste değil alın teri)

  • 2 ay önce floransa'da bir hostelde, 2-3 yıl önce türkiye'yi ziyaret etmiş, buenos aires'te yaşayan arjantinli bir genç kızın sorduğu sorudur:

    "siz türksünüz, neden arap gibi yaşamaya çalışıyorsunuz?"

    kız ülkeye ülkenin %50'sinden daha hakimdi.

  • -s!-
    pottermore'da verilen bilgilerle hikayesini tam anlamiyla ogrendigimiz ve rowling'e duyulan sayginin kat kat artmasina sebep olan adamin dibi.

    rowling'in karakteri yaratirkenki motivasyonu gercekten takdire sayan. rowling lupin'i yazarken hiv/aidsle yasayanlarin maruz kaldiklari ayrimcilik ve stigmadan ve toplum eliyle zorla itildikleri yalnizlik ve outcast olma halinden etkilendigini soyluyor. tipki bir hiv + gibi lupin de dislanma korkusuyla tibbi durumunu (harry potter evreninde likantrofi bir cesit enfeksiyon gibi tarif ediliyor.) gizlemek, is bulamadigindan yeteneklerinin cok cok altinda islerde calismak zorunda kaliyor. dahasi, kurtbogan iksiri gibi bir tedavi yontemi kesfedildiginde, tipki antiviraller ilk kesfedildiginde hiv pozitiflere oldugu gibi tedavi masraflarini karsilayamiyor bile. ote yandan kendine sans verildiginde butun ogrencilerin sevdigi bir ogretmen olabiliyor. durumu ortaya çıktığında ise toplum, basarisini ve yeteneklerini goz ardi edip onu istifaya zorluyor. en guzeliyse karsisina konan fenrir greybeck gibi bir psikopatla insanlarin karakterlerinin tibbi durumla alakali olmadigi, bir kurtadamin da tipki herkesin, tipki hiv pozitiflerin de oldugu gibi iyi ya da kotu olabilecegini gosteriyor.

    lupin'in kurtadam olusunun oykusune donersek. baba lupin dunya capinda taninan bir sihirli yaratiklar uzmanidir. voldemort'un yukseliste oldugu ve adam topladigi donemde sihir bakanligi buyulu yaratik ve varliklarin politik duruslarini ogrenmek ister ve uzmanlarin goruslerine basvurur. bu sirada oldurulen iki muggle cocugu konusunda greybeck'in ifadesi alinmasi soz konusu olur. ifade alinirken lupin de hazir bulunacaktir. greybeck'in lupin'e hakaret etmesi uzerine baba lupin butun kurtadamlarin canavar oldugunu ve oldurulmesi gerektigini soyler. bu kendi gorusleri degil toplumun genel gorusudur; ancak sinirle bunu soylemistir. daha sonra greybeck durusma salonundan kacar ve lupin'in soylediklerini diger kurtadamlara bildirir. birkac gece sonra da o sirada bes yaslarinda olan remus'u isirarak babasina verebilecegi en agir cezayi verir.

    babasi omrunun geri kalaninda sozlerinden pisman olur ve uzun yillar ogluna bunu anlatamaz. aile remus'un durumunu gizlemek icin kacak gocek bir hayati yasamaya baslar. hogwarts'a gelene kadar remus'un hic arkadasi olmaz. daha sonra da arkadaslarini teker teker kaybedecek, tam evlenip baba olduğundaysa oldurulecektir.

    remus'un acikli hayatinin en kotu yaniysa karisi tonksla birlikte harry potter evreninin en sikindirik olumune kurban gitmeleridir. oldukca onemli bu karakterlerin off-screen oldurulmesi bence bir ayiptir. tonks ve lupin'i kimin oldurdugunu bile rowling ozel olarak aciklayana dek bilmeyisimiz ( sirasiyla bellatrix lestrange ve antonin dolohov) kabul edilebilir bir sey degildir.

    remus lupin standart bir acilarin cocugu degil, derin bir karakterdir ve bu kadar sevdiğim birinin hiv+lerin yasadiklarini yansitmak niyetiyle yazilmasi da beni ayri bir mutlu etmistir.
    -s!-

  • öncelikle söyleyeyim peta üyesi değilim. arkadaşlar benim zenci arkadaşım da var, alevi arkadaşım da var, afedersiniz fenerbahçeli arkadaşım da var; kimseyle bir sorunum yok.

    ancak 18 ekim 2014 galatasaray fenerbahçe maçında wesley sneijder adlı şahsiyetin halihazırda peta'nın türü tükenmekte olan cinsler listesinin tepelerinde olan sakallı ayıya milyonların gözü önünde yaptıklarına sessiz kalamayacağım.

    saat 20.00 gibi galatasaray lisesi önünde başlayacak protesto yürüyüşü nevizade'de sonlanacaktır. herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.

  • sayesinde yılların 'kıro'sunun etnik bir aşağılama olarak algılanmaya başlandığını öğrendik. 'kıroyum ama para bende' mottosu herkesin dilindeyken nerdeydiniz ulan ? kimseye uygulanan bir ötekilestirme falan yok, kıçınızdan ırkçılık naraları atıp adamın canını sıkmayın.