hesabın var mı? giriş yap

  • diziyi bitirdim ama ben de bittim. günlerdir ne yazsam diye düşünüyordum, sonunda kendimce yakaladığım ufak bir detayı paylaşmak istedim.

    --- spoiler ---

    5.bölümde agah bey, nazif-naz ile içerken nazif bir ara şöyle diyor: "hani bir kız vardı güzelce, sungurlar pazarlıyordu hatırladın mı? galiba ben ilk kez o kıza söyledim agah"

    bu bahsi geçen kız reyhan. o sahneyi tekrar izlerseniz konu açılınca agah bey'in yüzünün değiştiğini anlarsınız. hani seviyoruz böyle amerikan dizilerinde dizinin finali aslında önceki bir bölümde verilmesini, aynısı şahsiyette var. o yüzden gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki izlediğim en iyi 10 dizi arasına girdi şahsiyet. finaliyle beni bu derece vuran bir dizi daha hatırlamıyorum.
    --- spoiler ---

  • önümüzdeki sonbaharda gösterime girecek olan spin-off üçlemeden önce bu üçlemede - en azından bir bölümünde - konu edilecek olan amerikan büyücüleri ve amerika'daki büyücü dünyasının temellerini oluşturan hikayelerin, yazar j.k. rowling tarafından pottermore internet sitesinde yayınlanmaya başladığı efsanevi seri. buna göre ;

    - yeni kıtanın büyücülük tarihi 14. yüzyıldan (1300'ler) başlıyor ve film serisinin geçtiği 1920'lere kadar geliyor
    - amerika'daki büyücülük okulunun adı : ilvermorny
    - salem büyücüleri ve cadı yakma muhabbetleri, yapılan duruşmalar işlenecek konular arasında
    - skin-walkers serideki yeni yaratıklardan ki hikayeleri amerikan yerlileri'nden esinlenilerek yazılmış
    - ayrıca hikaye amerika birleşik devletleri sihirli kongresi'ni de ele alacak.

    hikayelerin pottermore'a özgü tanıtım fragmanı yayınlandı. dediğim gibi, bu hikayeler yeni üçlemenin temelini oluşturuyor, rowling yeni üçlemenin dünyasını azar azar işlemeye başlıyor. buyurun izleyin efendim, huzurlarınızda ;

    magic in north america :

    https://www.youtube.com/watch?v=yzthw2ewpj0

  • taraftarının yarısı scout olan kulübüm. diğer yarısı ise pro lisanslı teknik direktör elbette.

  • diyanet çalışanları sakallı ve bıyıklı kadın seviyorsa demek ki...
    tercihlerine saygım sonsuz ama kişisel bakıma günah gözüyle bakılması çağın ne kadar gerisinde, medeniyetten ne kadar uzakta olduklarını gösteriyor.

  • ispanyolca, ingilizce, danca ve almanca bilen, profesyonel yüzücü olan, unıcef'in iyi niyet elçisi olarak görev yapan ve bugün doğum günü olan sanatçı...

    josé pedro balmaceda pascal, 2 nisan 1975'te şili'nin santiago şehrinde doğdu. annesi bir psikolog, babası ise bir tiyatro yönetmeniydi. pascal, 10 yaşındayken ailesi danimarka'ya taşındı ve 1993'te amerika birleşik devletleri'ne göç etmeden önce orada birkaç yıl yaşadılar.

    pascal, oyunculuk kariyerine 1990'ların sonlarında başladı. ilk yıllarında birçok tiyatro oyununda rol aldı ve 2000'li yılların başında televizyon dizilerinde ve filmlerde küçük roller oynamaya başladı.

    2011 yılında hbo dizisi game of thrones'ta oberyn martell karakterini canlandırmaya başladı. bu rol, pascal'a dünya çapında tanınma kazandırdı ve oyunculuk yeteneğiyle birçok övgü topladı.

    game of thrones'tan sonra pascal, netflix dizisi narcos'ta javier peña karakterini canlandırdı. bu rolüyle de büyük beğeni topladı ve 2017 yılında en iyi erkek oyuncu dalında altın küre ödülü'ne aday gösterildi.

    pascal, 2019 yılında vizyona giren star wars evreninde geçen the mandalorian dizisinde din djarin karakterini canlandırmaya başladı. bu dizi, büyük bir başarı elde etti ve pascal'ın popülerliğini daha da artırdı.

    pascal, son yıllarda birçok film ve dizide rol aldı. 2022 yılında vizyona giren the unbearable weight of massive talent filminde nicolas cage' ile beraber rol aldı.

    pascal, oyunculuk kariyeri boyunca birçok ödül kazandı. 2017 yılında narcos dizisindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında altın küre ödülü'ne aday gösterildi. 2020 yılında the mandalorian dizisindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında primetime emmy ödülü'ne aday gösterildi.

    pascal, özel hayatını korumaya özen gösteren bir aktördür. 2019 yılında marie leoni ile evlendi ve bir kızları var.

    pedro pascal'ın önerebileceğim bazı işleri;

    law & order: special victims unit (2005)
    (bkz: the good wife) (2010)
    (bkz: game of thrones) (2011-2014)
    (bkz: narcos) (2015-2017)
    (bkz: kingsman the golden circle) (2017)
    (bkz: the equalizer 2) (2018)
    (bkz: triple frontier) (2019)
    (bkz: the mandalorian) (2019-)
    (bkz: wonder woman 1984) (2020) (gerçi film berbat ama pascal iyi)
    (bkz: the unbearable weight of massive talent) (2022)

  • bu sabah işyerine gelen bir arkadaşım şöyle dedi:

    "lan oğlum bu nasıl soğuk lan! paranoyak etti beni! gelirken ikide bir paçalara baktım, acaba pantolon giymeyi mi unuttum bu bacaklar nasıl bu kadar üşüyo diye!"

  • askerde bizim arkadas sunguyu kaybetmis, depocuyu falan baglamis, idare et demis, carsiya cikmis ertesi gun nereden bulduysa almis bi tane bicak gelmis, depoya koymus, obur gun bulunmus, depoda fazla var, yine gerilim. sonra alip cekmecede sakladilar aylarca:) kaybetsen dert bulsan dert

  • doğrusu, milli bayramlarda eve türk bayrağı asmak olan eylemdir.

    artık ağız burun öyle bir yamulmuş ki millî diyemiyor bazıları.

    milli bayram lan adı üstünde. diğeri de bayrak. türk bayrağı. asacam tabi sana mı sorucam hırt!

  • hayatımda bu kadar kezbanca ve ezik bir şeyi ilk kez okudum. ınşallah trollsundur. ınşallah.

    bi de utanmadan profesyonelim yazmış. hahahahahaha. ben kizin yerinde olsam ve böyle bir kezban beni kovsa işe duygusal ilişkilerini karıştıran müdürüm var diye hayvan gibi mobbing davası açardım. üstüne twitter ekşi vb her yerde de şirketin bu politikasını anlatırdım. şirket de kendisini rezil eden bu yeni kezoş müdürü atardı. zaten hikaye feyk bence. hahahah. çünkü değilse, o ne dandik firmadir ki işe yeni giren müdürün pat diye adam atmasına izin veriyorlar. zaten bu kadar kezbanini kurumsal firmada yönetici yapmazlar.

    edit: bir de kadını tehdit etmiş ya. allahım hikaye gerçek galiba. kimler kimler yönetici oluyor yarabbim. tez elden atılırsın umarım işten "sayın yönetici ". özel hayati ise karıştıran kendisi, bir de utanmadan kiza "özel hayati ise karistirma" yazmış. hahahahha. şimdi anlıyorum çoğu yöneticide niye ego olduğunu. kendilerine güvenmiyorlar ve bunu böyle bastırıyorlar demek ki.

    ımza: yönetici

  • türkiyedeki suriyelileri göçmen kabul edip bir de almanya'ya giden türklerle kıyaslama yapması gerçekten akıllara ziyan. türkiyedeki suriyelilerin hepsi (bkz: sığınmacı) statüsündedir ve türkiye bu suriyelileri göçmen statüsüne alıp ülkeye adapte etmek zorunda değildir. bunu akplilerin de bu tuzu kuru liboşların da iyi anlaması gerekiyor.

    (bkz: ülkemde suriyeli istemiyorum)

  • tatlı su hümanistleri de teşrif ettiğine göre mükemmel bir haberdir.

    edit: bu entry'de hümanizme bir sataşma tespit eden adam, su katılmamış bir gerizekalıdır. solunan oksijene yazık. kadın küçücük çocuklara işkence yapıyor, arkasından oklava sokup bağırsaklarını deşiyor. kendinize gelin.

    edit 2: "tatlı su hümanistleri" dedim diye, bu kadın kadar cani olduğumu iddia edenler beni çok şaşırttı ve üzdü. benzer her olayda "oh iyi oldu" diyen bir insan değilim. ama burada o iki çocuğun çektiği eziyetleri görünce bir robot olmadığım, duygularım olduğu için kadının canının yanmasına sevindim. makatından oklava sokulup bağırsakları parçalanan, 2 ay hastanede yatan o güzel çocuğun hayatı bitti. bu travmadan sonra onun güzel bir hayat geçireceğini kimse düşünmesin.

    evet, kadının acı çekmesi hoşuma gitti. bu beni o kadın kadar cani yapıyorsa, o zaman buyrun şikayet edin, ben de gireyim içeri. potansiyel bir tehditim sonuçta.

    tekrar izleyin görüntüleri: http://www.liveleak.com/view?i=d38_1450956945

    ama kulaklık takın, sesi sonuna kadar açın, gözlerinizi kırpmadan izleyin.