ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
boğaziçi üniversitesi
-
ee bu isler boyledir iste. sen turban yasagini okul tarihin boyunca uygulamayip islamcilara kol kanat gererek demokrat oldugunu zannedersin ama ayni turbanli bacilar iktidari ele gecirince butun kurumsal kulturunu yerle bir edip universiteni cezaevine cevirirler. ha bu turkiye'deki sol liberal salaklarin daha da salagi icin:
(bkz: tudeh)
trabzon'un bu ülkeye faydası
-
ahşap yangın merdivenidir.
2 haziran 2021 optimar seçim anketi
-
akp'nin kendisi %39 alabileceğine inansa 3 saat sonrasına seçim organize ederler.
kandırmayın milleti.
otobüs şoförü ve yolcu diyalogları
-
16-17 yaslarinda bir cocuk kocaman mutfak tüpüyle sofore fark ettirmeden otobüse binmistir. yolcularin sikayeti üzerine:
- tüpün sahibi yanima gelsin (mahmut hoca)
- (fiti fiti fiti)
- oglum bu tüp dolu mu bos mu?
- bos abi
- (coskun bir ses tonuyla) dolu da olsa yasak, bos da olsa yasak. otobanda olmasak otobüsü kenara ceker seni indirirdim ama indirmiyorum. neden? çünkü otobanda durmak da yasak!
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
-kolyeni bende unutmuşsun, akşam gel al.
+yangında düşürdüm sanıyordum.
-yangın sayılır.
(bkz: ağır roman)
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
bu çocuk bir de yaratıcı(!) bir bakkal amcayla eşleşirse fantastik sonuçlar elde edilebilir.
usta: aslan, kap gel bakalım bir ufak yoğurt!
***
çırak: ufak nohut var mı?
bakkal: ufak nohut mu? leblebidir o oğlum; ufak nohut diye bir şey olmaz.
çırak: tamam. leblebi olsun.
bakkal: ama leblebimiz biraz bayat şimdi. ben sana şam fıstığı vereyim, taze taze.
***
usta: ???!!!
gurbetçi akp'li kızın tarihi ayarı
-
skeç herhalde. gerizekalıyı yada beyinsizi canlandırmaya çalışıyor. çok başarılı bence.
ali koç
-
lan ben “bu adam ülkeyi yönetse keşke” diyodum... abow... ben bu işten hiç anlamıyomuşum ya...
iyi ki dağdaki çobanla benim oyum birmiş lan...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hükümet asla yolsuzluk yapmaz. muhalefet kadar dürüstlük peşinde kimse yok. ülkücüler kadar kimse sevemez bu ülkeyi. hoca efendi zaten evliya. ne bileyim demek ki halk şerefsiz
shakira'nın suratına şut çekmek
bilişsel davranışçı terapi
-
kişiyi mutsuzluğa iten sebebin çoğu zaman rastlantısal ve doğru olmayan düşünceler (otomatik düşünceler) olduğunu savunan bir terapi türüdür.terapinin amacı düşüncedeki hataları davranışa ve duyguya dönüşmeden ortadan kaldırmak ve kişiyi sağlıklı otomatik düşüncelerle baş başa bırakmaktır.ayrıca konu hakkında dr.aoron t. beck ve phd judith s. beck tarafından yazılan 'cognitive therapy basic and beyonds' adlı kitapta, düşünce hataları şu şekilde sıralanmıştır:
1.ya hep ya da hiç düşünme(siyah ve beyaz, kutuplu, ikili düşünce olarak da adlandırılır): bir durumu süreklilik içinde görmek yerine sadece iki kategoride görmek.
örneğin:"eğer tamamen başarılı değilsem başarısızım"
2.felaketleştirme(falcılık olarak da adlandırılır): diğer daha olası sonuçları göz önüne almadan geleceği olumsuz olarak öngörürsünüz.
örneğin:"o kadar üzgün olacağım ki bir parça bile iş yapamayacağım"
3.olumluyu yok sayma veya değersizleştirme: kendinize olumlu yaşantıların, edimlerin ya da özelliklerin sayılmadığını söylersiniz.
örneğin:"o projeyi iyi yaptım ama bu yeterli olduğum anlamına gelmez, sadece şanslıydım"
4.duygusal düşünme(çıkarsama): bir şeyin doğru olması gerektiğini düşünürsünüz çünkü onu çok güçlü 'hissedersiniz'(aslında inanırsınız) ki aksi delilleri yok sayar ya da önemsemezsiniz.
örneğin:"işte bür çok şeyi idare edecek düzeyde yaptığımı biliyorum ama hala bir başarısız olduğumu hissediyorum"
5.etiketleme: kendinizin ve diğerlerinin üstüne o kadar felaket sonuçlara ulaştırmayacak daha gerçekçi kanıtları göz önüne almadan kalıcı, genel etiketler yapıtırmak.
örneğin:"bir hiçim" " o çok kötüdür"
6.büyütme/küçültme: kendinizi, başka bir kişiyi ya da durumu değerlendirirken nedensiz yere olumsuzu büyütür veya olumluyu küçültürsünüz.
örneğin:"sıradan notlar almak benim ne kadar yetersiz bir kişi olduğumu gösterir.yüksek notlar almak benim zeki olduğum anlamına gelmez"
7.zihinsel filtre(seçici soyutlama da denir): tüm tabloyu görmek yerine dikkatinizi olumsuz bir detaya yönlendirirsiniz.
örneğin:"değerlendirilmemde bir tane düşük not aldım(birçok yüksek not da var) ki bu benim kötü bir iş çıkardığım anlamına gelir"
8.zihin okuma: diğerlerinin ne düşündüklerini bildiğinize inanır ve diğer daha olası ihtimalleri göz önünde bulundurmazsınız.
örneğin:"benim proje hakkında hiçbir şey bilmediğimi düşünüyor"
9.aşırı genelleme: var olan durumun çok ötesine geçen kapsamlı sonuçlar çıkarırsınız.
örneğin:"(toplantıda kendimi rahatsız hissettiğim için) arkadaş edinmeyi gerektirecek özellikler bende yok"
10.kişiselleştirme: başkalarının sizin davranışlarınız yüzünden o şekilde davrandığını düşünürsünüz ve onların davranışları için daha olası sebepleri göz önüne almazsınız.
örneğin:"tamirci bana ters konuştu çünkü yanlış bir şeyler yaptım"
11.meli,malı, gerekli ifadeleri(mecburiyetler de denir): kendinizin ve başkalarının nasıl davranması gerektiği konusunda kesin, sabit düşünceleriniz olur ve bu beklentilerin karşılanmamasının olumsuzluğunu abartırsınız.
örneğin:"hata yapmak felakettir.her zaman en iyiyi yapmalıyım."
12.tünel bakışı: bir durumun sadece olumsuz yanlarını görürsünüz.
örneğin:"oğlumun öğretmeni hiçbir şeyi düzgün yapamıyor.o kınayıcı ve duyarsız birisi ayrıca berbat bir eğitmen"
not: copy paste değil el emeği.
19 kardeşini boğduran osmanlı padişahı
-
kendi halkını 600 sene tezeğe, mayasız hamura, cehalete mahkum eden ailenin fertlerinden biridir.