ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şırnak'ta bulunan 1 metre boyundaki kertenkele
-
seçim sandığından çıkarıldığına göre milli iradeyi yansıtan kertenkeledir.
mevi mermere
-
eskiden mavi marmara olarak adlandırılan gemi.
ssg'nin microsoft'ta sözlükten bahsetmesi
-
gates- neden "ekşi" ve "sözlük"?
ssg- neden "micro" ve "soft"?
gates- hiç sorma...
en çok kompleksli insan barındıran meslek grubu
ateistlerin en az bulunduğu mekanlar
-
hırsızlık, cinayet, tecavüz mahkumu adi suçluların bulunduğu hapishane koğuşlarında pek bulunmazlar.
ancak siyasi suçluların koğuşlarında bol miktarda bulunurlar diye tahmin ediyorum.
aleviliği türkiye'ye ingilizler getirmiştir
-
foyamızı ortaya çıkartan bu saptama bir ingiliz olarak beni çok üzmüştür.
sen o kadar uğraş, yeni mezhep kur, tam türkleri bölmeyi başarıyorken son derece prestijli bir üniversitede bilim yapan bir profesör gelip bütün çabalarını yerle yeksan etsin. olacak iş mi bu yahu?
tası tarağı topladım, buckingham'a, anamın evine dönüyorum.
türkiye'de yeterince sincap olmaması
-
üniversitelerimizin kürek takımlarının yeterli olmamaları ve çimenlerde laptop kullanan öğrenci sayısındaki azlıkla beraber, muasır medeniyetler seviyesine erişememizin nedenlerinden biri.
batının ahlaksızlığını alıyorsak bence sincabını da almalıyız. gerek abd'de, gerekse birleşik krallık'ta sincabı olmayan okul yoktur. adamlar bilim geliştiriyorlar, bizler ise sadece kullanıyoruz. bak mesela otomativ endüstrisine, ancak parça birleştiriyoruz. (ki bunu new york'un arka sokaklarındaki herhangi bir oto sanayici de yapıyor, hem de özbeöz kendi kapitasıyla)
liselerin spor takımlarına özel ceketler tahsis edip dolaplarının önünde konuşmalarını sağladıktan sonra bu probleme de eğileceğim.
benzer bir sorunumuz için:
(bkz: türkiye'de yeterince seri katil olmaması)
15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü
-
bir ülkenin göz göre göre içine sürüklendiği rezilliğin bayram olarak kutlandığı gün. şahsım olarak ben, tiyatrolar günü olarak kutluyorum.
suchwiin bulmyeong
-
the coast guard ile paralel sayılabilecek konuya sahip, gözyaşı torbasına bol ok saplayan, göğsü bıçaklayan, şiddeti ve metaforu bol kim ki duk filmi. bu film ile; son 50 yıldır kore'de çok da fazla şeyin değişmediğini, orada hala amerikan askerlerinin bulunduğunu ve amerikalı askerlerin uzun süre vatanlarından uzak kalmalarının üzerlerindeki pskilojik etkilerini anlatmak istemiş.
gene kendisinin ifade ettiğine göre, çok da uzak bi zamanda değil, kore'de halk uzun süre köpek eti yeniyormuş. filmde köpekler üzerine uygulanan şiddet, amerika ve kore arasındaki bitmeyen savaşın metaforu olarak kullanılmış.
hadise
-
avrupa görmüş kezban.
hoşlanılan kızın akp'li çıkması
-
kızın makarnayla ve kömürle tavlanabileceğine işarettir, hadi yine iyisiniz.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bir ilişkinin sonunda kazanan taraf; ya bir bayan kuaförüdür, yada tekel bayi."