ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tetris'te çubuk beklemek
-
tetriste iyimserlerin cok sık dustugu stratejik bir hatadir.
risk almaktir, onerilmez.
acikta kalan bosluklari buyuk bir cubugun
kapatacigini dusunup cubuk beklemek
buyuk olasilikla oyunu kaybettirir.
onun yerine bosluk sineye cekilmeli
ve gelecek hamleler dogru oynanmaya calisilmalidir.
ayrica bosluk icin cubuk bekleyenlerde
gercek hayatta da bir takim mental rahatsizliklar olusur.
misal trafikte ilerliyorsunuzdur.
araclar kirmizi isiga dogru sagli sollu bosluklari doldururlar.
ancak sol seritte en az 3-4 araclik bir bosluk kalir.
cok tetris oynayan bunye bu durumdan
korkunc rahatsiz olur ve dua etmeye baslar
allaam nolur otobus gelsin o boslugu doldursun.
sonra mucize gerceklesir.
sol seritten upuzun bir otobus gelir boslugu doldurur.
hayatta da bonus kazanilmis olur.
burçların değişmesi
-
eski sevgilim artık tescilli yılan olduğu için haklı bulup onaylıyorum.
randy gardner
-
4 gün sonra halüsinasyon görmeye başlamış, birkaç gün sonra kendini ünlü bir futbol oyuncusu sanmış ve araştırmanın sonuna doğru bilişsel aktiviteleri ciddi ölçüde düşmüştür.
gündemi ekşi sözlük'ten takip etmek
-
sokağa indiğinizde sik gibi kalmaktır. lan milletin bir boktan haberi yok amk kemal kılıçdaroğlu gibi elimde belgeler var modunda dolaşıyorum.
napcaz bee kamil?
levent kırca'nın borcu bizim borcumuzdur
-
:/
kelimeyle ifade edemedim özür dilerim.
"redd-i miras" diyince hemen "aman!". kulağa kötü geliyor diye çünkü. halbuki hiç alakası yok.
şimdi diyelim ki baban borç yaptı. sen hiçbir söz sahibi olamadın bu konuda. belki senin için borca girdi, bilemezsin, ama o borç karşılığında bir mal mülk proje tiyatro herneyse, birşey edindi. yani "maddi" bir karşılığı var. sonra da baban vefat etti. iki seçeneğin var.
1) mirası alacaksın, vergini vereceksin, mal mülk -varsa- kalacak, ama borçlar da gelecek. ödeyecek paran varsa ödeyeceksin.
2) mirası reddedeceksin. mal mülk -varsa- gidecek, ama hayatının baharına da borç yüküyle başlamamış olacaksın.
gençler ikincisini seçmiştir.
sana ne?
şimdi gelmiş bazıları "vay efendim onun mirasına nasıl sahip çıkmaızya09a" mahiyetinde birşeyler filan deniyor.
çocuklar manevi mirasını reddetmedi ki? maddi mirasını reddetti. borcuyla malıyla -kaldıysa- onu reddetti. eğer "sanatçıya vefa" ise belki de çocukların eğitimi için olan yapılmış borçlar -ki manevidir, karşılığı yoktur- borçları ister istemez çocuklar üstlerine aldılar zaten. o sorumluluk zaten onlarda var.
hayata temiz başlamak onların da hakkı. ama sen kendi uydurmuş olduğun bir sorumluluk ile o gençlere bu borcu yüklemeyi "namus borcu" filan gibi görüyorsun.
bravo.
aynı şeyi başkaları sana "ataların için ölmelisin" filan şeklinde de yapıyor, hatırladın mı?
gs fb'yi kadıköy'de en son yendiğinde
-
uefa kupamız bile yoktu lan daha. *
kızım istediği erkekle yatabilir diyen baba
-
bu baba:
amerika'da ise; "tabi korunmak şartıyla" diye ekler.
fransa'da ise; "tabi fransızca konuşması şartıyla" diye ekler.
rusya'da ise; "tabi ayık olmak şartıyla" diye ekler.
türkiye'de ise; "tabi bir daha kalkmamak şartıyla" diye ekler.
21 ağustos 2014 karabükspor saint etienne maçı
-
aklıma ister istemez lise dö sen benuğa çeliktepe cengizhan lisesi maçını getiren karşılaşma.
bakkal diyalogları
-
yaş ortalaması 13 falan olan çocuklar, bakkal amca aracılığı ile alışveriş yapma niyetindedir:
"bebe: bakkal amca, bakkal amca bana bir tane şundan verir misin?
bakkal amca: al bakalım.
bebe: tenkyu veri maç!
bakkal amca: senin babandır mari maç..." der ve çocukları kovalamaya başlar.
hey gidi bakkal amca, hey... hala kahkaha attırtıyor.
attila ilhan
-
onu yazmakla bitmez,anmakla bitmez...müjgan, ben ve o mahur beste...
şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı
bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara
starbucks'tan elinde kahveyle çıkan insan
-
levyeyle mi cikacakti amk dedigim insan. baska neyle cikacak olm, mal misiniz? (duz adam taylan)