hesabın var mı? giriş yap

  • la daha benim maskem gelmedi hangi ara 90.000 haydutun salınması için işbirligi yaptınız da meclisten geçirdiniz. maske diyorum maske, hiç mi umrunuzda değiliz? vergi veren ve hapiste olmayan vatandaşı düşünen yok mu bu ülkede?

  • kiracım var ve bende bir kiracıyım. kiracımdan kirayı alamazsam bende ev sahibime kirayı ödeyemem. ev sahibim benden para almazsa muhtemelen yaşayamaz. hadi gel çık işin içinden. devlet yardım etmedikçe olabilecek bir şey degil. tamamen ütopya

  • selam xbox severler. microsoft'un yerel fiyatlandırma ile bizlere sunduğu bir çok oyunda mükemmel indirimler olduğunu duyurmaktan mutluluk duyuyorum.

    1- gelmiş geçmiş en iyi oyunlar arasında zirveye oynayan, vahşi batı temasını arşa çıkaran red dead redemption 2 oyunu 154 liraya, bu yetmez ben ilk oyunu da oynamak istiyorum diyorsanız red dead redemption 1 de 54 liraya,

    2- efsanevi metro serisinin en son çıkan oyunu dahil olmak üzere 3 oyununu birden içeren metro saga bundle paketi 34 liraya,

    3- dövüş oyunları arasında kült yapımlardan biri olan mortal kombat xl, 31 liraya,

    4- görsel tasarımı ile bizi kendine hayran bırakan, bulmacaları ile zorlayan, korkunç ve acımasız bir dünyada hayatta kalmaya çalıştığımız little nightmares 14 liraya,

    5- gotham'ın en kötülerine karşı deneyimsiz bir maceraya atıldığımız, süper kahraman oyunları arasında en iyileri olarak nitelendirilen 3 muhteşem batman oyununa ek paketleri ile ev sahipliği yapan batman arkham collection 61 liraya,

    6- dc evrenindeki bilinen neredeyse bütün karakterle kurgulanan, destansı dövüşlere tanıklık eden injustice 2 21 liraya, daha önceki oyunu olan injustice gods among us 9 liraya,

    7- need for speed, plants vs zombies ve unravel oyunlarını içeren ea aile paketi 19 liraya,

    8- orta dünyada geçen sayılı kaliteli oyunlardan biri olan middle earth shadow of mordor 15 liraya,

    9- maziye gidip eski günleri yad etmek isteyen dövüş oyunu severler için street fighter iv 9 liraya,

    10- dead island ve dead island riptide oyunlarını içeren dead island definitive collection paketi 16 liraya,

    11- star wars evreninde uzay savaşlarına daldığımız star wars squadrons 27 liraya,

    12- son zamanlardaki en yaratıcı evren birleşmesine sahip olan bridge constructor portal oyunu 7 liraya,

    13 - savaşların harabeye çevirdiği, büyünün hüküm sürdüğü eski dünyada geçen aksiyon rpg warhammer chaosbane oyunu 11 liraya, yeni nesil versiyonu ise 17 liraya,

    14- duyurulduğu zaman dünyayı kasıp kavuran fakat çıkışında herkesi hayal kırıklığına uğratan watch dogs oyunu 22 liraya,

    15- 80lerin japonyasında geçen, ilk çıktığı zaman açık dünya oyunlarında çıtayı belirleyen shenmue serisinin ilk 2 oyunu toplamda 25 liraya,

    16- 60ların sonunda amerikalı genç bilim adamı olarak nefes kesici bilim kurgu maceralarına atıldığımız trüberbrook oyunu 8 liraya,

    17- i. dünya savaşı'nda düşman cephelerde karşı karşıya gelen iki askerin hikayelerini anlatan duygusal ve öyküsel bir macera olan 11-11 memories retold 20 liraya biz oyunculara sunulmuş durumda.

    bunların dışında bir çok oyunda büyük küçük indirim bulunmakta. tüm indirimlere ise buradan ulaşabilirsiniz. 2-3 liraya da 1000 liraya da oyun bulabilirsiniz. sık sık xbox mağazasına göz atmakta fayda var. güncel kura göre inanılmaz ucuz oyunlar bulabiliyorsunuz.

    bu arada cumhuriyetimizin 100. yılını kutlar, başta gazi mustafa kemal atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. yaşasın cumhuriyet.

  • bugünün iç sıkan haberlerinden biri olmuş. adam atlamıştır, sen çarpmışsındır orasını bilemeyiz de adam yerde yatarken kezban sıkılma ifadesiyle telefondan e-maillerini kontrol etme hareketi nedir be ablam?

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1839142/default.htm

    (bkz: kezban trafikte)

    ek:
    kadına hakaret edilmesini doğru bulmuyorum fakat görüntü ne kadın ne erkek için etik.

    birisi yerde can derdiyle uğraşırken (hele bu yaralanmada bizim de payımız varsa durum daha vahim) gidip o benim önüme atladının derdine düşülmez.

    belki toplum olarak kadından daha duygusal bir tavır beklediğimiz için de tepki büyüyor olabilir ama burada kilit nokta şu: kadın çevredeki "sağlık" görevlilerine adamın nasıl da önüne atladığını anlatma derdinde. burada bir cinsiyet rolü yok; şunu ne erkek yapar ne kadın...

    akabinde gazeteciye gösterdiği "küçük dağları ben yarattım" tavrı da durumu daha itici hale getiriyor ve oklar kendisine çevriliyor haliyle.

  • zaytung'un formulle ile ilgili son derece carpici yorumu,

    coca cola'nın formülünün ortaya çıkmasından sonra le cola'dan beklenen açıklama geldi: "maalesef bir tanesini bile tutturamamışız...

  • morötesi ve daha yüksek frekanslar (x-ışını, gama-ışını) neden atmosferi geçmekte zorlanır ve neden hücrelerle etkileşime girmeye başlayan ilk dalga boylarına sahip ışımalardır? basitçe anlatmaya çalışacağım.

    --- spoiler ---
    temeller
    --- spoiler ---
    güneşten çıkan ışık bir elektromanyetik dalgadır ve enerji taşır. boşlukta yayılabilir. dalga veya parçacık gibi davranabilir ki parçacık gibi davranması fotoelektrik olay ile einstein'a nobel kazandırmıştır. morötesinin hücrelerle etkileşimi ise foton özelliğinden gelmektedir. planck bunu e=hv eşitliğiyle açıklamıştır. (burada v frekanstır, arttıkça doğrusal olarak fotonun enerjisi de artmaktadır.)

    --- spoiler ---
    neden görünür ışık bize kadar gelirken yüksek frekanslar gelemez?
    --- spoiler ---
    dünyanın yapısı özellikle atmosfer akıl almayacak güzelliktedir ve bizi bütün tehlikeli elektromanyetik ışımalara karşı korumaktadır. gama, x-ışını veya çok yüksek frekanstaki mor ötesi ışık, foton gibi davranarak atmosferin en üstünde bulunan iyonosfer tabakası tarafından durdurulur. peki nasıl durdurulur?

    gelen ışığın taşıdığı enerji burada bulunan azot ve oksijenin moleküllerine bağlı bulunan elektronla etkileşecek kadar yüksek enerjiye sahiptir ve hepsini iyonlaştırır. iyonlaştırma esnasında da zararlı ışığın frekansının bütün enerjisi atomlar tarafından absorblanır, dışarıya ise elektronlar çıkar. güneşten gelen ışıma devamlı olduğu için atomlar da devamlı olarak iyonlaşmaktadır. bu yüzden bu tabakaya "iyonosfer" ismi verilmiştir. referans: atmosfer tabakaları ve atom oranları geri kalan ışık ise yine ozon tabakasında benzer şekilde etkileşemeye devam edecektir. harvard referans. bir bölümü ise çeşitli yüzeylerden(bulut, dağ, parlak karlı yüzeyler) dalga gibi davranarak geri yansır. her 1000 metrede uv ışını %10-12 oranında arttığı bilinmektedir. who referans.

    insan gözünün algılayabildiği dalga boyları (400-700 nm arası) veya yer yüzüne ulaşan düşük frekansa sahip (uv-a) morötesi atomları iyonlaştıramayacak kadar düşük enerjilidir. bu sebeple bize kadar ulaşır. yeryüzünde bulunan bir çok şey karbon esaslıdır ve organiktir. bu yüzden gelen yüksek frekanslar tarafından iyonlaşmaya, dna zincirinin kırılmasına hazır durumdadır. sonsuz büyüklükteki evrende sonsuz miktarda ışından atmosfer tabakaları ve yansıma ile korunuruz fakat gelen az miktardaki morötesi ışık bile bize zarar verebilmektedir. referans

    --- spoiler ---
    morötesi frekansları (dalga boyları)
    --- spoiler ---
    mor ötesi (ultraviyole) de hücreler için yıkıcı etkiye sahiptir. özellikle değer olarak x ışınlarının üst sınırına yakın olan 100 nm boyutunda uv-c küçük dalga boyu sayesinde kolayca sızabildiği için hücreler için ölümcüldür. 10 nm dalga boyuna kadar bir çok farklı morötesi ışıması olsa da bizi ilgilendirenler şunlardır:
    uvc= 100-290 nm
    uvb= 290-320 nm
    uva= 320-400 nm
    daha fazla bilgi için: stanford uv

    --- spoiler ---
    morötesi ve insan derisinin etkileşimi
    --- spoiler ---
    neyse ki uvc bize ulaşmaz. uvb'nin %10'u, uva'nin ise yaklaşık %40'ı ulaşır. bu ışınların da dalga boyu deriden bir miktar emilir, çok uzun maruz kalınmazsa zarar vermez. derimiz de bu konuda bize yardımcı olan melanin pigmenti mevcuttur. gelen morötesi ışını absorblayarak ısı yayar, biz de karşılığında bronzlaşırız fakat gereğinden uzun maruz kalırsanız, daha derine işleyerek dokuların bağlarını kırarak yaşlanmanıza sebebiyet verebilir broznlaşmak.

    --- spoiler ---
    morötesi vitamin etkileşimi
    --- spoiler ---
    uv-b'nın bir diğer özelliği d vitaminini aktifleştirmesidir. uv-a'a göre daha yüksek frekansa yani düşük dalga boyuna sahiptir ve derinin katmanlarından geçebilir. böylece böbreklerimizde inaktif durumda bulunan d vitaminini uyararak aktif hale getirir. belirtmem gerekiyor ki haftada 3 defa 5-15 dk eli-yüzü-kolları güneşte tutarak durmak yeterlidir uvb ve d vitamini. yani saatlerce güneşlenmeye gerek yoktur. ışık ile insan etkileşimi üstüne daha detaylı bilgi sahibi olmak için sizi şuraya alalım:
    (bkz: ışık-insan etkileşimi/#107131960)

    --- spoiler ---
    morötesi dna etkileşimi
    --- spoiler ---
    özellikle uvb'nin deride dna lezyonları oluşmasına sebep olur. gelen ışığın frekansı dna sarmallarına zarar verecek kadar enerji taşır ve buradaki bağları kopartır. sonuçta siklobüton primidin dimeri oluşur ve hücre zarar görür. ışığa maruz kalındıkça saniyede 50-100 dimer oluştuğu bilinmektedir. dna'nın kendini onarmasına izin verilmez ve devamlı deformasyona sürerse mutasyon gerçekleşebilir, kanserli hücreler oluşabilir. örneğin virüsler bu durumda korumasız olduğu için dna sarmaları morötesi sebebiyle hızlıca parçalanmaktadır. referans

    --- spoiler ---
    mor ötesinden nasıl korunuruz?
    --- spoiler ---
    bir ışını durdurmak, yani emmek veya yansıtmak istiyorsanız bunu 2 şekilde yaparsanız.
    1) kalın bir cisim kullanırsınız. böylece ışığı bloklarsınız.
    2) bunu yapamadığınız yerde duruma atomik açıdan yaklaşır ve bant aralığı geniş bir cisim seçersiniz. örnek: güneş gözlüğü!

    bant aralığı nedir?
    basit anlamda dış yörüngedeki bir elektronun valans seviyesinden iletim bandı seviyesine atladığı aralığa bant aralığı denir. iletken malzemelerde bu aralık yokken ya da çakışıkken, yalıtkanlarda büyüktür. bant aralığının büyük olması demek planck (e=hv) eşitliğine göre ancak yüksek frekans tarafından uyarılabileceği anlamına gelir ki bu mesafeyi geçebilsin.

    gelen mor ötesi fotonlar bant aralığındaki elektronları uyarır, uyarılan elektron fotonu sönümleyerek bir üst seviyeye çıkmaya çalışır. foton enerjisini tükettiği için diğer tarafa geçemez(tam olmasa da iyonosfer mekanizmasına benzer şekilde düşünebilirsiniz). bu da mor ötesi gibi ışınların yalıtkanlarla etkileştiğini yani bu ışığı zor geçirdiklerini gösterir. örneğin düşük frekanslı kırmızı gibi ışınlardan etkilenmezler ve geçirirler. bu yalıtkanlara en önemli örnek camlardır. daha fazla bilgi: https://en.wikipedia.org/wiki/band_gap

    kısacası gözlük kullanmak ince retinanızı mor ötesi ışıktan koruyacaktır. karanlık bir ortamda belli frekans üstündeki mor ötesi ışığı cama tutarsanız, sadece karanlık bir bölge görürsünüz. alttaki referansta ışığın farklı dalga boylarını ne oranda absorblandığını görebilirsiniz:
    şekil: cam ve absorblama

    bilindiği kadarıyla camın uvb ve uvc'i %90'na yakın oranda durdurur, uva'ı ise belli oranda geçirir. enerjisi düşük olduğu için bant aralığındaki elektronları uyaramaz makale=cam - mor ötesi etkileşimi. tabii bu şu anlama da geliyor. güneş gözlüğü alırken camdan yapıldıysa özellikle uv koruması yazmalarına pek gerek yoktur, cam zaten doğal olarak geçirmez ama içine katılacak çeşitli elementlerde bu sönümleme oranı ve frekans aralığı arttırılabilir. referans: william d. callister jr., david g. rethwisch, "materials science and engineering: an introduction, 10th edition", wlley, 2018.

  • 0-0'ın 1 puan olması. bence 0-0'ın karşılığı 0 puandır. bunun dışındaki tüm beraberlikler yine aynı şekilde 1 puan sayılmalı. böylece hem defansif futbol bitecek hem de yeni bir heyecan gelecektir.

  • sol frame'de göreceğimiz durum.

    özellikle biontech aşısı için başlık üzerine başlık açıyorlar. bu arkadaşlar kendilerini çok zeki bir azınlık olarak görüp geri kalan herkesi kandırılmış, hiçbir şeyi araştırmadan kabul eden insanlar olarak görüyorlar. sen ne araştırdın diye sorunca; bazı twitler, ya da uzmalığı bu konular olmayan otçu, modern tıbba karşı, durumdan çıkar elde etmeye çalışan, fav manyağı doktorları kanıt olarak gösteriyorlar. var mı kabul olmuş uluslararası bir makale diye sorunca, bilimsel makalelerinde büyük oyunun bir parçası olduğunu söylüyorlar.

    biraz önce de bunlardan birine maruz kaldım. (bkz: mehmet okan özdemir) diye bir doktorun 1,5 saatlik videosunu izletti bana. kendisini kırmamak için izledim. lanet olsun dedim, izleyelim. herif baştan sona manipülasyon yaptı. araştırdım elemanı. cerrahmış! ulan valla siz iflah olmaz enteresan insanlarsınız.

    edit: "aşı karşıtı değiliz. covid-19 aşısına güvenmiyoruz" diye eleştiride bulunan arkadaşlar var. bence haklı bir eleştiri olabilir. bu sebeple moderatörlerden ricam başlığı "15 haziran 2021 covid-19 aşı karşıtlarının çıldırması" şeklinde değiştirmeleri. kırmayalım bu minnoş arkadaşlarımızı. zaten yeterince endişeli ve ürkekler.

    edit2: ulan ne adamsınız ya. covid-19'un uzun vadede vücuda olumsuz bir etkisinin olmadığından emin ama aşının uzun vadedeki etkisinden endişeli.

    neymiş efendim. aşı çok hızlı üretilmiş. yeterince test edilmemiş. uzun vadede yan etkisi bilinmiyormuş. oldu paşam! 5 yıl pandemi devam etsin. peki bu 5 yıl içinde insanların bozulan psikolojisinin başka hastalıkları tetiklemesi ile ilgili bir endişen var mı?

    normalden hızlı üretilmesinin sebebi bütün dünyanın gözünün bu aşıda olmasından kaynaklı bürokrasinin daha hızlı çalışması ve daha fazla finansman sağlanmasından olabilir mi?

    soruyorum sadece. siz de sorun ama uzmanına sorun. cerraha, otçuya, büyük resimcilere değil. kolun kırıldığında tedavi için jinekoloğa gitmediğin gibi bu konuyu da uzmanlarına sorun. risk hesaplaması yapın. yapamıyorsanız yapan uzmanlara güvenin. alkol kullanıp, sigara içip, fast food’u gömüp içinde ne olduğunu bilmediğim sıvıyı vücuduma almam demeyin. komik oluyorsunuz. ha yine olma aşını. senin bileceğin iş ama gelip burada bir günde 750.000 aşı yapıldıktan sonra bilimsellikten uzak manipülatif başlık açmayın.

  • polisi polis, kanunu kanun olan memlekette gerçekleşmiş olay. böyle manyakların defterinin dürülmesi toplum acisindan sevindirici.