hesabın var mı? giriş yap

  • ali ismail korkmaz'ı da bunun gibiler öldürdü işte. jurnalci, hükümetten daha çok hükümetçi, gözü gönlü kör esnaflardır. yarın öbür gün de taksim esnafı gibi çok ağlayacaksınız ama biz unutmayacağız!

  • müthiş olay. bir yandan sevindim bir yandan da duygulandım.

    buz devri filmlerinin yaratıcısı blue sky studios, şirketin kapanması ardından bir veda videosu yayınladı ve meşhur sincap scrat sonunda palamutu yedi.

    kaynak

  • bizim evin salonundan aktarıyorum. bir saat yirmi dakika önce izlemek üzere bir film açtık. sevgili kişisi yeni edindiği strateji oyununa gömmüş burnunu. ayıp olmasın diye filme razı oldu, belli. filmi başlatmadan önce tuvalete gittim niyetini anlamak için. oyunu geri başlatmış aynı benim sabahları beş dakika daha uyumak için her fırsatı ganimet bilmem gibi. hır çıkarmadım tabii. du bakali modundayım başıma geleceği bildiğim halde. sonra düşündüm. strateji oyunları oynamaya bayıldığım dönemlerde anama ettiklerim geldi aklıma. filmine tüküreyim dedim, ona bi şey olmasın. yan yana oturuyoruz, huzursuz olduğumu anlamasın diye bücürük tableti kaptığım gibi kozmetik, entari artık ne kadar karı-kız işi incik mıncık satan site, tanıtan blog varsa açtım önüme. halbuki çok sıkılıyorum sözlük, bildiğin gibi değil. bi de özledim mi ne. ağzını burnunu mıncırasım var ama kıyamıyorum. ellemeyeyim istediği şeyi yapsın dedim. o bilgisayarda galaksiler arası dalgadan bi savaşta dünyayı kurtarırken ben bebeği gözünün önünde dünyadan bi haber oyuncaklarıyla uslu uslu oynayan bir anne gibi oldum. öyle, garip bir his. sevginin aşkla usulca, güvenle yer değiştirdiği anlardan birinin tadını çıkarıyorum.

    birden ayaklandı az önce, geldi ayağımı öptü ve sonra ellerimi. dondum kaldım öyle sözlük. teşekkür etti, başımı göğsüne bastırdı. günlük hayatın içinde eriyip gidebilecek ufak bir jesti görmezden gelmeyip mutluluğa dönüştürebildiği andır. şimdi ben bunu sevmeyip ne yapayım!

  • https://www.youtube.com/watch?v=pyyzfcvqfrg

    1981 yapimi kult otesi film. yonetmenligini hollywood'da bir turlu hakettigi saygiyi goremeyen efsane yonetmen john carpenter (bkz: john carpenter/@lemre) yapmistir. basrolunde ise yine hollywood'da bir turlu hakettigi degeri goremeyen muhtesem oyuncu kurt russell (bkz: kurt russell/@lemre) vardir. ayrica lee van cleef, isaac hayes ve harry dean stanton gibi karizma abidesi oyuncular da filmde rol alir.

    butun john carpenter filmleri gibi bu film de yeterince butce bulamadigi icin produksiyon kalitesi hakettigi kadar yuksek degildir. buna bagli olarak sanki kalitesiz/dusuk kaliteli bir filmmis intibasi uyandirabilir ama john carpenter'in buyuculugu de her turlu imkansizliklara ragmen caginin otesinde mukemmellikte isler cikarabilmesidir zaten. karanlik sinematografisi, kaliteli kamera acilari ve carpenter'in elinden cikan gaz muziklerin de etkisi ile distopya (bkz: distopya/@lemre) bir basyapita donusur escape from new york filmi.

    konusu kisaca; new york'un manhattan adasi bir acikhava hapishanesine cevirilmis, iceri girenin bir daha cikamadigi karanlik bir beton ormanina donmustur. dis dunyanin bu durumdan haberi yoktur. bir gun amerikan baskaninin ucaginin kacirilip buraya indirilmeye calisilirken baskan acikhava hapishanesi haline gelmis manhattin adasinda kaybolur. ustelik uzerinde soguk fuzyona dair belgeler iceren bir kaset tasimaktadir. bu umutsuz kurtarma gorevi icin gonulsuz olarak da olsa snake gorevlendirilecektir.

    tabii hinzir carpenter bu filmde alttan alta ruyalar sehri ve herkesin goc edebilmek icin herseyini verdigi bir sehir olarak unlenen new york'u bir hapishane olarak resmederek, siddetin, acgozlulugun ve sucun baskenti haline cevirmesi muthis bir alt metindir (o zamanlar bu tarz cesur altmetinler yoktu, bugunden bakip alay etmeyin bununla). ayni sekilde yasadisi olarak amerika'ya sizmaya calisan gocmenler konusunu tersine cevirerek amerika'dan kacmaya calisan gocmenler seklinde yansitmasi da efsanedir. amerikan kulturunun altyapisini resmen igdis eder bu filmde carpenter. yani basit bir aksiyon filmi degil, amerikan ruyasi karsiti bir manifestodur oz be oz amerika'li bir yonetmenin elinden cikan. tabii bu tarz cesur isleri yapanlar hep batidan cikar, bu gibi isleri doguda yapmaya kaba tabirle kimsenin gozu yemez o ayri. bu bile batinin dusunce dunyasi acisindan dogudan fersah fersah onde oldugunun kanitidir.

    21. yuzyilda oyunlardan muzige kadar pek cok alanda bu kult filmden alinan sayisiz ilhamin katkisi vardir, distopya denildiginde ilk akla gelen gorsel islerden biridir kisacasi. dikkatli gozle izlerseniz bu filmdeki sahnelerin, karakterlerin, ve genel atmosferin gunumuzde sayisiz filmde ve dizide taklit edildigini gorebilirsiniz.

    eger 70'ler-80'lerdeki o kendine ozgu yaraticiligi sevenlerdenseniz mutlaka izleyin bu filmi. hatta hazir baslamisken butun john carpenter usta filmlerini de seyredin. bu degeri bilinmemis hazinenin yasarken hakkini verin.

    not: enteresan bir sekilde bu film bana surekli syndicate (oyun) oyununu cagristiriyor, belki girisindeki muzik sebebiyledir.

  • -ya sen google musun?
    -neden?
    -aradığım tüm cevaplar sende de.

    (bkz: ba dum tsss)

    -ilk karıma çok benziyorsun.
    -kaç kere evlendin ki?
    -hiç!

    (bkz: ba dum tsss)

    -ikizin var mı?
    -yoo neden?
    -o halde dünyadaki en güzel kadın olmalısın.

    (bkz: ba dum tsss)

    -neyin 42 tane dişi var ve hulk'u zapt edebilir?
    -neyinmiş?
    -fermuarımın!

    (bkz: ba dum tsss)

    -hayatın nasıl?
    -iyidir, seninki?
    -ona bakıyorum şuan!

    (bkz: ba dum tsss)

    -adın katrina mı?
    -yoo neden?
    -çünkü beni kasırga gibi vurdun bebeğim!

    (bkz: ba dum tsss)

    -pardon da bana bir içki borçlusun.
    -o neden?
    -çünkü seni ilk gördüğümde benimkini üstüme döktüm!

    (bkz: ba dum tsss)

    -bir yol tarifi alabilir miyim?
    -nereye?
    -kalbine!

    (bkz: ba dum tsss)

    -telefonumda bir sorun var ya!
    -nedir?
    -içinde senin numaran yok!

    (bkz: ba dum tsss)

    -merhaba nasılsın?
    -güzel.
    -nasıl göründüğünü sormadım!

    (bkz: ba dum tsss)

    -biraz bozuk para verir misin?
    -neden?
    -annemi arayıp hayatımın kadınını buldum diyeceğim de!

    (bkz: ba dum tsss)

    -pardon benimle mi konuşuyordunuz?
    -yoo.
    -e başlayın o zaman!

    (bkz: ba dum tsss)

    -off dişim ağrıyor!
    -neden?
    -çünkü çok şekersin!

    (bkz: ba dum tsss)

  • değişim şart olmuştur, öncüsü de ekrem başkandır. parti kur, hiç çekinme hepimiz arkandayız.

  • şöyle bakın isterseniz
    o dönem asgari ücret 78 milyon lira imiş. yani asgari ücretin 512 kat fazlasını alıyormuş
    yani şimdiye kıyaslandığında aşağı yukarı 5.8 milyon lira kazanıyormuş.
    dipnot: kadının en prime olduğu dönemdi bu arada.

  • sağlam irade, güçlü ekonomi masallarıyla insanları uyutan iktidarın zamanında gerçekleşmiştir. tabi kitlesi "ben hep 3 aldığım için beni etkilemiyor ehue ehue"cular olanın ekonomisi de aynen böyle olur. daha da artması öngörülen, yıl sonu 3.45'i göreceği düşünülen değerle karşı merkez matematik kurulu acil kararlar almalı. aksi takdirde ne kadar biyoloji alanı etkilenmeyecek olsa da fizik ve matematik alanlarında kartlar yeniden dağıtılacak gibi duruyor.