ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
latin erkeklerine dibi düşen türk kızı
-
(bkz: kezban avrupa'da)
ronaldinho'nun beşiktaş'tan istedikleri
-
(bkz: beşiktaş ronaldinho'da)
hoşlanılan kızın -cım'lı konuştuğu an
-
- hacım naber?
-- tısss
böyle bir an olmalı.
erdoğan'ın konuşmasında kendinden geçen muhtar
-
ben mi duyamadım bilmiyorum ama kurduğu cümle şöyle sanırsam:
"agdhjagsh ahfshhagd ahsghdjkfl agkfjahv ahhfklshgsj agjfjahhdj ahhfjaksh agırırırııgııt ahgıdıah ahjfıdhwuufb ahıfnebjaı..."
ben başka bişey duymadım.
edit: (bkz: tazmanya canavarı)
trendyol'da satıcının linç edilmesi
-
yorumların yarısı "dolar düştü" ibaresi içeren bir müşteri popülasyonu barındıran satıcıdır. 2 yıldır 7-8 bandında gezen doların 11 lira olmasına dolar düştü olarak yaklaşan insanlara her şey müstehak. daha bir ay önce dolar 10 lira oldu denilince herkes şok olmadı mı? balık hafızalılar. ayrıca adamın fiyatını beğenmediysen kesersin çeneni almazsın. zara'da bu mont niye 1500 tl diye kavga ediyor musun?
müşteri her zaman haklıdır sözü dünyanın en aptalca tespitidir.
sosyoloji öğrencilerinin yaşadığı diyaloglar
çocuk sahibi olunca hayatın kaydığı gerçeği
-
kimsenin itiraf edemediği bir gerçek.
leyla ile mecnun
-
--- spoiler ---
ismail abi iş bulamıyorum her yere öğretmenleri almışlar diyerek; öğretmenler başka işlere yönelmeli diyen milli eğitim bakanı'na(!) pek güzel göz kırpmıştır.
--- spoiler ---
gurban olduğumun dizisi.
hafta sonu eşiyle english home gezmesi yapan adam
-
toplasan 3 bornoz 2 nevresim 2 kırlent var o mağazada, bunu kaldıramıyorsanız eğer boşanın, çünkü daha bunun mango'su, zara'sı var. bahçelievler mango önünde bekleyen erkekler arasından 5 adet müzik grubu, 3 adet halı saha turnuvası çıktı, bazılarımız bir araya gelip tekstil işine girdik sırf bu zulm bitsin diye. adamlar mağazanın yanına banka açtılar beklerken sıkıntıdan hisse alıp satanlar broker oldu orada. zaman geçsin diye park eden arabalara yardımcı olayım derken değnekçi olanlar var.
ingiliz aksanı
-
oxford advanced learner's dictionary'de british english kısmı altında telaffuzları bulabileceğimiz; benim de gerek bu sözlükten, gerek kendi deneyimlerim sonucu farkettiğim bu aksanın bazı özellikleri:
-r harfleri, sadece kendisinden sonra bir sesli harf (vowel) telaffuz ediliyorsa okunur.
örneğin; car, emergency, there sözcüklerinde okunmaz. "there" kelimesinde her ne kadar r'den sonra sesli harf var gibi gözükse de denildiği gibi telaffuz edilen sesli harflere bakılır.
burada türkçe'deki ulamayla bir çağrışım yapabileceğimiz bir durum var. örneğin "over", telaffuz edilirken sondaki r telaffuz edilmiyor denildi. ama "over it" deyince, yani bir sonraki kelime sesli harfle başlıyorsa buradaki r telaffuz ediliyor. ya da "overit" şeklinde bitişik yazdığımızı düşünelim ve ilk başa yazılan sesli harf kuralını uygulayalım.
-hot, not, got gibi sözcüklerin telaffuzunda o harfi olduğu gibi okunuyor. yani hat değil, hot. nat değil not. bu arada what da aynı şekilde. "wot" diyorlar.
-amerikan ingilizcesinde sesli harflerin arasında kalmış "t", "d" gibi okunurken; ingiliz aksanında böyle bir şey yoktur. örnek olarak amerikan ingilizcesinde "writer" ve "rider" benzer şekilde telaffuz edilirler.
not: tabii benim yukarıda yazdığım "hat", "wot" vs. bu sözcüklerin fonetik yazılışları değil. ben sadece fikir vermek veya çağrışım yapması amacıyla o şekilde yazdım. ayrıntılı bilgi için en uygun adres: http://oald8.oxfordlearnersdictionaries.com/
eğer farkettiğim ve öğrendiğim yeni şeyler olursa ekleyeceğim.
hastası olunan sözler
-
freud der ki:
“çocuk yapmayı doğal ihtiyacın zaruri olarak giderilmesi gibi karmaşıklıktan çıkarıp, üzerinde düşünülmüş sorumlu bir eylem seviyesine çekebilseydik, insanlık için en büyük zaferlerden birini kazanmış, doğanın koyduğu sınırlardan esaslı şekilde özgürleşmiş olacaktık."
arif v 216
-
filmin yarısında çıktım. bir sonraki seansın ikinci yarısında girdim filmi bitirdim. neden mi böyle yaptım çünkü amcam sinemanın sahibi. kafama göre istediğim filme giriyom çıkıyom.