hesabın var mı? giriş yap

  • bedelli askerlik ben de istiyorum da, bedelli olmazsa oy vermem diyenleri görünce kanım donuyor. bu mu yani? bu kadar basit mi?

    tanım : haysiyetsizlerin toplandığı bir hashtagdir.

  • "sokak köpeklerini zehirlemeli yoksa bu iş bana kalacak" diye hakaret ve tehdit suçu işleyen bir apaçinin internette hakkında yazılanlara dava açması. valla kafası çalışmıyor hiç.

  • hayatı boyunca “köklerinizden kurtulun, kopun, her şeyi reddedin” diyen nietzsche‘nin doğduğu ile öldüğü yer arası mesafenin sadece 30 metre oluşu; “kötülük en büyük güçtür, merhamet büyük zayıflıktır” diyen nietzsche‘nin kırbaçlanan bir atı görüp merhametten hüngür hüngür ağlaması..

    demem odur ki; insan çelişik ve ironik bir varlıktır. insanların ne dediğinden çok ne yaptığına dikkat etmekte fayda vardır. iyi geceler..

  • video oynatıcıların neredeyse duş başlıklarına kadar indirgendiği bu çağda, hakkettiği değeri göremeyen bir sanat dalıdır. evet, film olayından farklıdır. genelde senaryo kaygısı yoktur. sanatçının o an hissettiklerini dijital ve hareketli tuvaline yansıtmasıdır. kısa film genelde bir şeyi kanıtlamaya veya anlatmaya çabalar, video art bu tür kaygılar içinde değildir.

    stop motion çekilen güzel bir örnek: http://videoart.net/…918&artwork_id=969&player_id=6

  • yüksek lisansın size verdiği unvan "uzman". yani kabaca sizden tez savunduğunuz alanın uzmanı olmanız beklenir.

    doktorada ise sizden o bilim dalına bir katkı yapmanız beklenmektedir.

    ikisini de tek cümleyle anlattım ama arada dağlar kadar fark var.

    yüksek lisans size bir diploma kazandırır.

    doktor unvanı ise sizi bir camiaya sokar.
    mesleğiniz çöpçülük bile olsa herhangi bir bilim dalında doktor unvanı aldığınız zaman bu aslında hayat değiştiren bir şeydir. herkese mr. denirken size dr. denir yani... bir gruba aitsiniz artık bir anlamda.

    ülkemizde her şey sulandığı gibi doktora da sulanmıştır. kanaatimce her üniversitede lisans ya da yüksek lisans olabilir -bir ölçüde- ama doktora olmaz. yrrak kürek fihristleri, şifalı otları falan alt alta dizerek doktor olan şerefsizler var. bunları doktor yapan haysiyetsiz jüriler var. bu anabilim dallarını kilitleyip üstüne erimiş bakır dökmek gerekiyor. başka türlüsü mümkün değil.

    yok bütünleşik doktora, yok tezsizden doktora falan derken zaten sağlam sktiler bir ara. hepsini tuvalete atıp sifonu çekmek gerekiyor. cemil meriç iğrenç bir çağdan şanlı maziye duyulan özlem gericilik olmaz diyor ya hani. doktora eğitiminde geçmişe dönmemiz gerekiyor. buyurun biraz da gerici olalım.

    akademisyen olmayan öğrencilerin doktora derslerini ve tezlerini de "hanimiş yavyum... yajdın mı bakiim tejini?" diye koçaklayan danışman ve jürilere de lanet olsun. o herifler mezun olunca her kadroya dosya gönderip üstüne bir de torpille, bilmem neyle atanıyor. hayatında bir gün asistanlık yapmamış dümbük gelip dr. öğr. üyesi oluyor. tabi bölümü skmek kalıyor geriye bir tek. onu da kariyerinin kalanında hallediyor sağ olsun. akademiye giriş sadece ve sadece asistanlıktan olmalıdır. öğretim görevlileri de dahil kimseyi en az 2 yıl asistanlık yapmadan öğretim üyesi yapmamak gerekiyor. doçent de olsa ya dışarıdan ders versin ya da gelsin 2 yıl fiilen asistanlık yapsın. kimseyi elmakaya belediyesine şef bile yapmıyorsun dışarıdan küt diye. öğretim üyesi oluyor adam. daha öğretim üyesi ile öğretim görevlisinin farkını bilmiyor ama fyk üyesi. her neyse...

    ama yine de hala doktor unvanının bir anlamı var... rahatlıkla söyleyebilirim bunu.
    özellikle iyi bir üniversiteden aldıysanız...

    yüksek lisans meraklısına, ilgilisine iyidir. vaktiniz, enerjiniz, işiniz gücünüz varsa yapın. çevre edinirsiniz. okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi seviyorsanız yüksek lisans çok keyiflidir.

  • eşinin yanında arkasından vurularak öldürülen sehit astsubay necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu'nun düşük yapması ile vuku bulan elim, kahreden hadise. kaynak

    --- spoiler ---

    diyarbakır'da maskeli 2 kişinin silahlı saldırısında başından vurularak hayatını kaybeden astsubay üstçavuş necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu, karnındaki bebeğini üzüntüden kaybetti.
    --- spoiler ---

    sonra bebek katili deyince kızıyorsunuz, şerefsizler.

  • ''oruç sayesinde fakirlerin halini az çok anladım. umarım zenginleri de anlayabileceğimiz bir organizasyon vardır.''

    gecenin bu vakti iyi geldi.