hesabın var mı? giriş yap

  • panama bandırası

    sen tam röbdeşembırını çekip mürebbiyenin hazırladığı kahvaltıya inecekken camdan içeri kuru yük gemisi girebilme ihtimali. güverteden yatak odana help help diye atlayan gundiler. yaşadık bunları üstadım zor zor.

  • asistan olarak başladığım klinikte ilk iş günüm, sabah saat 8 sularıdır. günaydın dedim, işe yeni başlayan, henüz kimseyi tanımayan ama tanışmak isteyen hevesli kız olarak, sadece soğuk bir günaydın dedi. ne asık suratlı nemrut bir adam dedim içimden.
    büyük konuşmamak lazım demekki, kocam oldu sonra.

  • arkadaşlarla yemeğe gittik. o zaman kerem 3 yaşında. bir ailenin 4.5, diğerinin 5.5 yaşında birer oğlu var.

    5.5 yaşındaki oğlanın oynadığı oyuncaklar kerem'in çok ilgisini çekti. belli alıp oynamak istiyor. durdu durdu.. çocuğa baktı. sonra çocuğun annesine baktı, döndü ve sordu

    "çocuğunuz paylaşımcı mıdır?"

    masa koptu tabii ve arkadaşım oğlunun önünden bir oyuncağı alıp kerem'e verdi.

    tam bir strateji uzmanı namussuz.

  • akan sıcacık suyun altında, tüm askerlik dertlerinden arınarak, gül kokulu sabunlar, dinlendirici bir fon müziği eşliğinde yapılan banyo...

    değil tabii ki.

    "süre dolduaaa çığın artık, keserem suyu haaa" diye bağıran hırt bir banyo çavuşu eşliğinde, 3.8 dakikada 0.79 litre su ile yapılan bir banyodur bu. unutulmayacak bir andır. kars'ta soğuk su altında yapılmış olsa da, 14. günün sonunda yapıldığından garip bir haz bırakmıştır bünyede.

  • kurum: travel şirketi
    görev: otobüs sayma sorumlusu
    mesai: otobüsü saydıktan sonra evime dönüyorum.
    maaş: 300 tl
    işin bana kattığı: ileri seviyede matematik.

  • daha vahimi yaşanmıştır.

    geçen güz 600 yataklı bir askeri hastanede ölümün kıyısında yatmaktaydım. ızdırap içindeki günlerin birinde hemşire kolumdaki serumu değiştirip az sonra doktorun geleceğini söylemişti ve bunu önemsememiştim. bir perişan akşamüstü ailemi, sağlığımı ve hürriyetimi özleyerek hastanedeki odamın penceresinden bahçedeki çam ağaçlarını seyre dalmıştım. birden doktorum yanı başımda beliriverdi. üstelik çok uzun süredir beklediğim bir mucizeyle birlikte..

    bulunduğum odaya giren genç bayan teğmen, çocukluk aşkımdı. evet başkası olamazdı, yıllar önce gata'da okuduğunu duymuştum. o'nu gördüğüm an çok güçlü bir sevinç akımı, tarifsiz bir mutluluk olup dolandı damarlarımda. mahallemden ortaokul yıllarında büyük bir üzünçle ayrıldığında ben o üzüncün belki de kat ve kat fazlasını yıllarca ruhuma çarmıhlamıştım. büyüyüp tabip ve komutan olan, seneler boyu gizli merakıma ve ara sıra bıçak gibi saplanan hasretime konu olmuş bir kızdı. fakat kızın subay üniforması giymiş, yaşlanmış, eğitilmiş hali bir an için gözlerinde bir ışık belirse de ciddiyetini takınırak sordu: "asker! rütben ve birliğin?"

    "tankçı çavuş x antalya. 5. kolordu komutanlığı ulaş garnizonu keşif taburu 1. bölük. emredin komutanım!"

    karşımdaki tabip teğmenin gözleri yıllar önce tanıyıp sevdiğim küçük kızınkiyle kesnlikle aynı elaydı. lakin sanırım gülmeyi epeydir unutmuş bir soğukluktaydı. ismimi, memleketimi söylemişken neyden çekinip de konuşmamış, geçmiş masum ve güzel günlerin hatırına niçin bir şeyler anlatmamıştı, anlayamadım. kesif bir düş kırıklığı duyumsadım. emreden sorgusundan sonra, sayrılı bedenimin yanı sıra bilincim ve duygularım da yıkıktı..

    yakınlığı, ilgiyi ve şevkati zaten belki pek fazla ummamıştım. ama yok sayılmak, kendisini hiç tanımamışımcasına umursanmamak neyin yaptırımıydı?

    elbette hemingway'in silahlara veda'sındaki gibi bir romantizm ve yaşama direnci asla söz konusu olmasındı, buna razıydım. ama böylesi bir red ve inkar bana çok ağırdı, bunu hakedecek ne yapmıştım?... 10 küsur yıl evvel sarılıp ağlaşarak vedalaştığımız kız, beni tanımamıştı. varlığımı zerre umursamamıştı. üstelik sır olmuş ve yaşlanmamla büyümemiş düşlerime karşın...

    zaman geçti. artık fiziken iyileşmiştim. fakat taburcu hattâ terhis olsam da aklım hep o soğuk hastane odasına mıhlıydı. etrafında askerlerin nöbet tuttuğu hastaneyi çevreleyen o dikenli tellere; çocukluğumun sonlarından ilk gençliğime uzanmış ve o güne kadar tümden ölmemiş hayallerim takılı kaldı. kurtaramadım...

  • savaş değil sadece karasularının ihlali söz konusu.
    ukrayna donanmasına ait 2 hücumbot ve 1 romörkör azak denizinden kerç boğazına ilerlerken, rus savaş gemileri bölgeye intikal etti ve iddialara göre rus gemileri ukrayna gemilerine önleme sırasında taciz atışlarında bulundu.
    kerç boğazı, ruslar tarafından kapatılmış durumda.
    rus sahil güvenlik gemisi 'ızumrud' bir ukrayna romörküne çarpmış ve hasar almış
    rus sahil güvenlik gemisinin ukrayna römorkörünü önlemesi
    ukrayna gemileri boğazın 3 mil açığında beklemede.
    olayın yaşandığı nokta
    rusya, kerç boğazını geçişlere kapattı.
    olaylara ait video kayıtları
    rus gemileri bir ukrayna hücumbotuna 30mm'lik silahlar ile atış gerçekleştirdi, hücumbot isabet aldı ve yanmaya başladı. 2 ukrayna denizcisi yaralandı(düzeltildi).
    vurulan gemi gyurza-m sınıfı berdyanks hücumbotu, motor kısmından aldığı hasar yüzünden hareket edemiyor.
    ukrayna gemisine ait ''mayday'' çağrısı ses kaydı
    rus özel kuvvetleri, azak denizi açıklarında, kreç kenti yakınlarındaki ukrayna donanmasına ait 2 hücumbot ve romörköre baskınlar yapmaya başladı. 23 ukraynalı denizci esir alındı.
    rus yanlısı bir haber bu olanların yaşanmadığını ve ukrayna gemilerinin üslerine döndüğü aktardı(yalanlandı).
    ukrayna deniz kuvvetleri ve savunma bakanlığı internet siteleri şutlanmış.
    kerç boğazı gemi trafiği, saat 22:56
    ukrayna topçuları donetsk şehrine topçu atışları yapıyor, donetsk, rus yanlısı milislerin kontrolündeki en büyük şehir.
    poroşenko'nun kurmaylarıyla toplantı yapmadan önce çekilmiş fotoğrafı
    poroşenko, ülkede sıkıyönetim ilan edilmesi kararını hemen parlamentoya sunacak. poroşenko, ayrıca sıkıyönetimin savaş ilanı olmadığını söyledi.
    rusya tarafından ele geçirilen gemiler kerç limanında.
    bir başka görüntü.berdianks(u-175), nikopol(u-176) ve yank kapu römorkörü görülüyor.
    amerikan hava kuvvetlerine ait rq-4b insansız hava keşif aracı doğu ukrayna üzerinde uçmakta, saat 14:10-26 kasım.
    ufak bir hatırlatma; amerikan donanmasına ait uss harry s. truman(cvn75) uçak gemisi ve görev gücü akdeniz açıklarında.
    ukrayna devlet başkanlığı, meclis'den aldığı yetki sonucu ülkede 25 ocak 2019'a kadar sıkıyönetim ilan etti.
    sıkıyönetim ilen edilen bölgeler
    putin, savaş kabinesini kırım yalta kentinde cuma günü toplayacak.
    ukrayna gemisinin aldığı hasar
    rusya ilhak ettiği kırım'a s-400 hava savunma sistemleri konuşlandırdı.
    ukrayna'da 40 yaşın altındaki erkekler askere alınacak.
    amerika, rusya'nın kırım'daki faaliyetlerini dikkatle takibe almış durumda. krizin başlamasından bu yana keşif uçakları bölgede hergün uçuş yapmaya başladı.

  • tarlayı yeni satmış hacı dayı adisyonu. sabah ayıldığında iş işten geçmiştir.

    edit: tarlayı satan dayıların 90'lınyıllarda kaldığını iddia edenler var, o iş öyle değil. bugün en çok pavyon olan şehirler adana, mersin, manisa, aksaray, bursa, muğla, ordu, giresun. hatta ilçe olarak karacabey, mut, salihli, erdemli, tarsus, espiye sayılabilir. buraları özel kılan nokta çiftçilerin olması. üretici ürünü satar ve soluğu pavyonda alır. ankara pavyonlarında durum farklı değil, orada bürokrat, müteahhit fazla ama çiftçi de çok. zaten pavyon sahibinin hedefi kadın görmemiş dayılar genelde.

    bir pavyonda meze ve içki söylerseniz, dışardaki herhangi bir mekan kadar para ödersiniz ammma ne zaman masaya kadın çağırırsanız içilen ve yenilen her şey en az dörtle çarpılır.

    (bkz: pavyon/@sonbahar yolcusu)

  • yıllar sonra siyaset okullarında görevi kötüye kullanım dersi olarak okutulması ve gösterilmesi gereken konuşma.

    cumhurbaşkanı çıkmış "koalisyon olmasın haaa", "sakın haaa koalisyon kaos demek", "400 milletvekili istiyorum", "muhalefetin bir çakılı çivisi yok", "ssk'yı batıran adam biliyorsunuz" falan diyor.

    yazık bu yüce makama kimler layık görülüyor.