hesabın var mı? giriş yap

  • 8 yaşında bir çocuk 2 yaşında bir bebeği elinden tutup dolaştırmaktadır.
    -aaa iki bebek elele dolaşıyorsunuz.
    -ben bebek değilim, o bebek; ben çocuğum.
    -ee peki ben neyim o zaman?
    -sen züppesin.

  • kötü niyet yok. hassasiyet var. zihniyetleri sorgulanabilir ama hitap ettikleri toplum düşünülünce yadırganamaz. içinde yaşadığımız yapıda % 10 böyle gönderilmesini eleştirir ama % 90 bundan memnuniyet duyar. bu durum malesef böyle. onlar da çoğunluğa hitap edecek. mecbur. o beklenen eşik bize halen çok uzak. ben olsam gönderiyi yapan ben de öyle koyardım.

  • bence otobüs durağının rızası var; hiç tepki vermiyor.

    edit; başlığı açan, benim entrymden (ç)alıntı yapmış ama olsun onu da beğenin.

    tanım; son kelimesinde "d" harfinin fazlalık olduğu başlık.

  • ayni soruyu california'lilar da sormus yillar once. o yuzden konutlarin ezici cogunlugunu ahsap yapmaya, sadece depreme dayaniklilik raporu alabilecek dayaniklikta binalari betonerme yapmaya karar vermisler.

    bugun california'da evlerin cogu ahsap, yollarin cogu da betondur (asfalt sicaktan eridigi icin).

  • sanırım yapması gerekeni yaptı. meydanı boş bırakmayıp mütemadiyen konuştu -hakaret etmeksizin- ve meydanı boş bulacağını düşünen kişinin duyulmasına müsaade etmedi.

    edeplice yapılacak tek şeydi sanırım.

    https://www.youtube.com/watch?v=hqs69slviq4

    yeğenlerim gibi kotalı filan kullananlar için:

    özetle, güzel güzel başladılar. mirgün bey "2. bölge 7. sıradan adaysınız. bu bazılarına göre keskin bir dönüş. baykal'ın istifa ettiği basın toplantısında sizin haykırışınız, gözyaşı dökmeleriniz, 'babamı kaybetmiş gibi oldum' diyerek bu durumdan duyduğunuz üzüntüyü dile getirmeniz, sonra kılıçdaroğlu'nun seçilmesinden önce baykal adına yaptığınız girişmler herkesin aklında. şimdi chp'nin bir numaralı rakibinden aday olduğunuz zaman bu yadırganıyor haliyle. bunu nasıl açıklıyorsunuz?" diye sorar sakince.

    "net bir şekilde açıklayayım. herhalde benim dönüşüm kılıçdaroğlu'nun cemaate yaklaşması kadar kesin bir dönüş değildir. paralel örgüte yaklaşması kadar keskin bir dönüş değildir. ikincisi, benim ağlamam, ben öyle bir aileden geliyorum ki, benim dava arkadaşlarımı, benim yol arkadaşlarımı makam ve mevki uğruna satmam. sayın kılıçdaroğlu gibi sayın baykal'ın evine gidip... benim ogünkü ağlamamın bir başka sebebi de vardı. ben o günkü şartlarda türkiye'nin geleceğini az çok okuyabiliyordum. sizin medya grubunun chp'nin eline geçeceğini bildiğim için, biraz da ondan dolayuı hıncımdan ağlıyordum. yani.."

    "savcı bey lütfen ithamlarımızda ölçülü olalım ve burada birbirimizi kırmak üzerine, yayına davet edildiğiniz yerde asgari etik kuralları çiğnemeden birbirimizle muhattap olalım" dedi mirgün bey ve adamın "siz doktor değilsiniz benim durumumu teşhis etmek neden bu kadar sizi ilgilendiriyor. çünkü siz yayın grubu olarak bu güne kadar türkiye'nin birliği beraberliği için hiçbir çaba sarfetmediniz ki. ne zaman ki bir nifak sokmak için işinize nasıl geliyorsa onu değerlendirdiniz..." dedi ve koptu mirgün bey.

    ben olsam ben de kopardım, yalan değil. ha o ağzını bozmadı, ben bozardım.

    not: cümlelerin kurulamamasının sorumlusu ben değilim, bizatihi kendisi. ben dediği biçimde yazıya döktüm.

    çok özür dileyerek bir not: gezi olaylarında polis şiddetine maruz kalan, gözü çıkarılan ve yakılan minibüs şoförü hakan yaman "2 çocuğum var, çalışmam lazım" diyerek iş arıyormuş. istanbul'da bir vicdanlı işveren arkadaş bulunur belki diyerek...

    (bkz: hakan yaman)

  • hayatimda gitmeyi en cok istedigim yerlerden biri, tapinaklar kompleksi.

    ulasim: suvarnabhumi havaalani icindeki terminale gidip 140 baht (14tl civari) bir ucretle sinira bilet alinabilir. 9-10 kisilik klimali minibus pek konfor vaadetmiyor ancak is goruyor. sinirin tayland tarafinda her sey guzel, binalar klimali falan. kambocya tarafina gecince kendinizi "aha simdi asya'dayim" derken buluyorsunuz. 30usd'ye kapida vize alinabiliyor. (gorevliler daha fazla almak istiyor, o is pazarlik yetenegine kaliyor, ben 32dolar gibi bir sey vererek gectim) aslinda eger donerken de karayoluyla donulecekse vize almaya pek de gerek yok, kambocya sinirinda giriste ve cikista herhangi bir kontrol yapilmiyor. el kol sallaya sallaya da gecilebilir, benim gibi donerken ucak kullanmayi dusunuyorsaniz pasaportunuzu damgalatmaniz sart. siniri gectikten sonra otobuse 3-4 usd civari vererek (kambocya'da gecerli olan para birimi amerikan dolari. cent yerine kendi paralarini kullaniyorlar) siem reap'teki otele ulasmak mumkun.

    ulkede motosiklet kiralamak cok mantikli, google maps'te kambocya haritasi indirilerek gitmek istenilen yerler rahatlikla bulunabilir. motosikletin gunlugu 7 dolar, kask ucretsiz. ufak tefek olanlari saymazsak baslica tapinaklar:

    angkor wat: uzun zamandir hayalimdi bu mabedi gormek. sabah gittigimde kapkaranlikti her yer, gunesin dogumunu orda izlemek gerekiyormus. loslukta gorebildigim karadiyla bekledigime degmisti. hayatimda gordugum en guzel seylerden biriydi karsimdaki. gozlerimi kapayip onu ilk kez gordugum ani dusundugumde kendimi hala mutlu ve huzurlu hissediyorum. sabah serinliginde tapinagin icinde kaybolmak, tunellerden gecip kimsenin olmadigi avlulari kesfetmek, bir koseye cekilip kendini ve kuslarin civiltilarini dinlemek o kadar guzel oluyor ki. kisa bir sure de olsa "monk olup buralarda 1-2 ay takilsam nasil olur acaba" diye dusundurttu. gunesin biraz yukselmesiyle beraber hava bunaltici bir hal alabiliyor, haliyle monk olma hayalleri de buharlasti.

    ta prohm: nami diger lara croft temple. kucukken ust kattaki komsunun bilgisayarinda oynadigim iki oyundan biriydi lara croft. oradaki tapinaklarin gercek oldugunu o zamanlar bilemezdim. agaclarin yuzlerce yillik taslarin arasinda kendinlerine yol buldugunu gormek buyuleyici. insan atlamak ziplamak, lara croft gibi davranmak istiyor. yikilma tehlikesinden oturu pek cok yapi demir cubuklarla desteklenmis durumda, yikilmadan gorulmeli.

    bayon: kafanizi cevirdiginiz her yerde bir baska buddha oymasi gormek mumkun. dile kolay tam 11bin figure ev sahipligi yapiyor. bunlardan 216'si gulumseyen buddha yuzu. 1100lu yillarda yapildiginda figurlerin hepsinin rengarenk oldugu dusunuluyor, yillar gectikce renklerini kaybetmisler. diger tapinaklara nazaran biraz kucuk olsa da ayrintilariyla gozlere ziyafet sunuyor. buddha fotografi cekmek icin birebir.

    banteay srei: merkezdeki tapinaklara biraz uzak (35km civari kadar) olsa da 9.yuzyilda tamamlanmis olan bu tapinak insana "insanlar bin yil once bunun gibi bir eser ortaya cikartabiliyorsa ben neyim?" sorusunu sorduruyor. duvarlari dantel gibi islenmis tapinaga motosikletle giderken yolda koylulerden muz-mango-ananas gibi meyveleri cok ucuza alip yolda afiyetle yemek onerilir. otoparki ucretli olan tek tapinak, 2000khmer parasi(50 cent) ucreti var. yolun hemen diger tarafina (tuktukcular orda bekliyor genelde) birakirsaniz ucret yok.

  • cahit sıtkı tarancı'nın şiirinden çok yeditepe istanbul'un yusuf'unu getirir akla;

    "35 yaşındayım. daha hiçbir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. ama kenarındayım, o kesin"

    çoğu yaşa musallat olan cümledir esasen. ancak kaç ortalı ki hayatlarımız?

  • arctic monkeys frontmanidir. kendisini yıllardır hayranlıkla takip eden bir insan olarak şarkıları dışında özel hayatı hakkında da epey bir bilgi sahibi oldum. günümüzün en iyi şarkı yazarlarından birini hem daha yakından tanımak isteyenler için hem de şarkılarına kimlerin/nelerin ilham olduğunu merak edenler için dosyayı açıyorum.
    dosyada bahsedeceğimiz kişiler zaman sırasıyla lauren bradwell, johanna bennett, alexa chung, arielle vandenberg, taylor bagley ve louise verneuil. biraz uzun olduğu için alexa chung'tan önce ve sonra olarak iki part halinde anlatmak daha iyi olacaktır.

    part 1.

    -lauren bradwell (2004)
    alex'in bildiğimiz ilk sevgilisi lise yıllarından lauren bradwell. bilindiği üzere grubun davulcusu matt helders ile alex turner çocukluk arkadaşı ve aynı liseye de gitmişler. aslında lauren ilk önce matt ile sevgiliymiş. daha sonra dördüncü sınıfta alex ile çıkmaya başlamış. alex hakkında şöyle söylüyor: “oldukça utangaç ve sessizdi ama bütün kızlar ondan hoşlanıyordu. gerçekten yakışıklıydı ama kibirli değildi. iyi anlaştık ve her türden şey hakkında yıllarca konuştuk. şarkılar yazardı ve hep bir grupta yer almak istediğini söylerdi. derslerde oturup hayal kurar, kitabının arkasına sözler yazardı.”
    daha sonra lauren, alex'i onlardan yaşça büyük arabası olan bir çocuk için terk etmiş. hatta bu olay bigger boys and stolen sweethearts şarkısına da ilham olmuş. lauren bu şarkıyı duyar duymaz kendisi hakkında olduğunu anlamış. şimdi “keşke alex'le olsaydım” diyor…
    “okul erkek arkadaşının dünya çapında bir yıldız olmasını görmek delilik. keşke ona daha iyi davranabilseydim. "

    -johanna bennett (2005-2007)
    2005 yılında johanna bennet ile bir ilişkiye başlıyorlar. johanna da o dönem müzisyenmiş ve bir grubu varmış. hatta fluorescent adolescent şarkısını alex ile beraber yazmışlar. johanna “alex normalde başkalarıyla şarkı yazmaktan hoşlanmaz ama bu ikimiz için de güzel bir anı oldu” diyor. alex grubuyla konserler için tura çıkarken, johanna üniversiteye gidiyormuş. alex groupie'leriyle fazla yakınlaşmaya başlamış ve pek parası da yokmuş. johanna hep aynı ucuz yerlere gitmekten sıkılıyormuş ve en sonunda 2007 yılında alex'i terk etmiş. bu ayrılık the meeting place şarkısına ilham olmuş olabilir diye düşünüyorum; zira 2015'teki bu performansta şarkının sonunda (3:07) alex onun ismini söylüyor. :) ayrıca 505 de büyük ihtimalle johanna hakkında. bu arada kadın daha sonra 2009'da kings of leon'un gitaristiyle evleniyor. hala evliler ve iki çocukları var.

    -alexa chung (2007-2011)
    temmuz 2007'ye geldiğimizde alex'in şimdiye kadar en bilinen ve sevilen ilişkisi başlıyor. yani alexa chung ile olan. bu kısım biraz uzun olacak. (hatta alexa'dan sonraki ilişkilerinden bahsederken de onu sık sık anacağız.)
    alex ile alexa, t in the park'ta bir festival sonrası karaoke partisinde tanışıyorlar.

    öncelikle kimdir alexa chung? alexa o zamanlar popworld gibi müzik programlarında sunucuydu, müzik gruplarıyla röportajlar yapıyordu. daha önce de müzisyenlerle çıkmıştı. kendisi yine ünlüydü ama “it girl”/stil ikonu/”indie queen” olarak anılmaya başlaması aslında daha çok alex'le birlikte olmaya başladıktan sonra oldu. (2007 civarı işte) çabasız görünen güzel stiliyle, dağınık saçlarıyla gerçek bir stil ikonu haline geldi. dergilerin kapaklarında o vardı, marka işbirliklerinde o vardı. karl lagerfeld, anna wintour gibi isimler bile ondan övgüyle bahsetti. 2010'da ünlü mulberry markası ondan esinlenerek “alexa” isimli bir çanta bile tasarladı. “festival kızı” denince akla alexa chung gelirdi. bunun yanı sıra samimi ve esprili bir kişilikti.
    dönemin en popüler rock gruplarından birinin solistiyle güzel ve popüler alexa'nın ilişkisi elbette çok ilgi görüyordu. baktığın zaman müthiş bir eşleşme. çok cool'dular, “indie couple” idiler. o dönem sosyal medya çok yaygın olmasa da, ikilinin nesiller boyu yetecek paparazzi fotoğrafları mevcut elimizde.
    2008'de alexa, the last shadows puppets'in my mistakes were made for you klibinde yer aldı. (alex ile birlikte arabanın içinde.)
    yine 2008'de alex'in alexa'ya yazdığı aşk mektubunu alexa barda unuttu ve bulan kişi bunu bir gazeteye sattı. böylece hepimiz görmüş olduk. 13 yıl olsa da hala internette dolanmaya devam ediyor. alexa'nın söylediğine göre bu bir aşk mektubu değil, sevgililer günü kartıymış. internette dolaşan yazı da alex'in yazısı değil, temize çekilmiş hali zaten. ilk başta kadın bunu bilerek “unutmuştur” diye düşünsem de yıllardır alexa'yı takip eden ve biraz karakterini çözen biri olarak öyle olmadığını düşünüyorum.
    “alex bana bir sevgililer günü kartı yazdığında ve bunu yanlışlıkla bir barda unuttuğumda gerçekten üzücü bir olay oldu. birisi onu the sun'a sattı ve sevgililer günü kartı gibi görünmemesi için değiştirdiler. bir aşk mektubu olduğunu söylediler. onu gerçekten aşırı duygusal olduğu için suçladılar. bak, bu benim erkek arkadaşım ve o da alex. tabii ki bir hikaye gibi yazacak.”
    kadın o kadar da romantik olmayan ve sevgilisinin aşırı duygusal biri olarak görünmesini istemeyen biri. daha çok eski tarz rockstarların hayranı, alex'in de öyle olmasını istiyordu bence. “ben kendini itiraf eden bir groupie'yim” diyor kitabında da. -alex'ten önce ve sonrasında da lead singerlarla çıktı.-

    ayrıca söylemekte fayda var; ikisi de birbirine çok aşık gözükse de bu ilişkide baskın olan taraf alexa. aynı şekilde alex'e göre daha dışa dönük biri. 2011'de verdiği bir röportajda şöyle diyor: “o geceleri sözlük okuyan türden biri. "dostum, 25 yaşındasın. hadi bir bara gidelim" derdim.”

    2009 yılında alexa, abd'den bir iş teklifi alıyor ve taşınması gerekiyor. bu olayın fire and thud şarkısına ilham olduğu söylenir. “benimle gitmek istemesine sevindim.” diyor alex. new york'a taşınıyorlar ve beraber yaşamaya başlıyorlar. aşk burada da devam ediyor. ancak birkaç ay sonra alexa'nın tv show'u iptal ediliyor. bundan sonrasında bazen new york'ta, bazen londra'dalar. ama hep beraberler ve mutlu görünüyorlar.

    2009'daki bir röportajda alex hakkında konuşuyor:
    “erken kalkarım, belki sabah 9'da ve yaptığım ilk şey erkek arkadaşımı öpmektir. alex ile çok tatlı bir eve taşındım. o çok düzgün, temiz bir çocuk ve ben gerçekten dağınık bir kızım. giysilerim her yere dağılmış durumda.”
    “alex ve ben müzik dinleyip rahatlamaktan hoşlanıyoruz ve kollarımızı birbirimize dolayarak uykuya dalarız. o gerçekten küçük ve ben de öyleyim, bu yüzden kimsenin kolu ölmez. bazen aynı pozisyonda uyanırız. şimdiye kadarki en iyi şey.”

    2010 yılının sonunda çıkan bir habere göre alex onunla evlenmek istiyor ama alexa bu fikre pek sıcak bakmıyor. daha sonra yine 2011'de birkaç kez mutlu görünüyorlar. bu sırada suck it and see albümü çıkıyor. she's thunderstorms albümden alexa için yazılan aşk şarkılarından biri. bir de love is a laserquest var. alex her ne kadar “bu şarkı alexa chung hakkında mı?” sorusuna “umarım değildir. çünkü şarkıda bitiyor.” dese de büyük bir ihtimalle bu şarkı olası ayrılık hakkında. şu videoda 2.42'de görebileceğiniz gibi alexa laserquest'i sevdiğinden bahsediyor.
    ayrıca 2014'te laserquest ile ilgili tweetine bir hayran şarkıdan alıntı yaparak “do you still think love is a laserquest?” diye mention atıyor. alexa da şarkıya atıfta bulunarak “no, i'm taking it very seriously.” yazarak cevap veriyor.

    ve en sonunda 2011 temmuz'da alexa'nın menajeri ayrıldıklarını açıklıyor. sebep olarak yoğun iş programları ve aynı evde yaşamalarına rağmen artık görüşememeleri gösteriliyor. alex albüm turundayken alexa evden eşyalarını taşırken görüntüleniyor. ilişki bitiyor yani gerçekten.
    (beraberken verdiği bazı röportajlarda alex evde oturup yalnız kaldığından bahsediyordu. alexa da ayrıldıktan baya sonra bir röportajda, programı iptal olduğu zamanlar üzüldüğünü ve yalnız kaldığını, alex'in de sürekli turda olduğunu söylemişti.)

    ve ayrılık haberinden iki-üç gün sonra çok farklı bir alex turner görüyoruz! saçlar kesilmiş, tarz değişmiş. daha bir özgüvenli görünen alex var karşımızda. iki hafta sonra da model ve oyuncu arielle vandenberg ile sevgili olduğunu öğreniyoruz. e bundan sonrası part 2 oluyor artık. alexa, alex'i neden terk etti? alex, alexa'yı gerçekten hemen unuttu mu, yoksa onu arielle ile aldattı mı? neden birden tarzını,saçını,sahnedeki tavrını değiştirdi? bunların cevapları part 2'de gelecek, editleyeceğim.

    edit: part 2 için #135178066

  • allah'tan arada "öncelikle, türk insanı gerçekten de farkındalığı yüksek bir kitledir. " cümlesine rastladım hızlıca geçerken. yoksa bütün yazıyı okumak zorunda kalacaktım.