ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
marketlerde poşetin parayla satılması
-
koroplast bunu beğendi.
biten ilişkinin ardından kalanlar
-
bir omre yetecek kadar buyuk hayalkirikligi, bir daha asla kimseyi sevemeyecegim korkusu, insani kendinden utandiracak kadar cok "belki bana doner" umudu, donmeyecegini bilmenin agirligi, unutmanin zorlugu, ozlemenin kahri, hatirlamanin yogunlugu, suskunlugun gurultusu, aglamanin hafifligi, gecenin koyulugu, gunduzun anlamsizligi ve yasandikca farkina varilacak bir suru sey..
71'de stanford'da çekilen protein sentezi videosu
-
kır düğünü yapan mrna'lar, nevruz kutlayan amino asitler içermektedir.
mark twain
-
bu adam 1835'te, amerika'da halley kuyruklu yildizinin göründügü gün dogmus, sonra hayati boyunca halley bir daha göründügünde öleceginden bahsetmis, ve hakikaten de 75 yil sonra halley tekrar göründügü gün ölmüstür. böyle de ilginçtir.
jim carrey
-
1996 yılı oscar ödül töreninde en iyi sinematografi ödülünü sunuş konuşması müthiştir.
https://www.youtube.com/watch?v=2leqeo8nik8
özellikle verdiği politik mesaj dikkat çekici.
pazar sabahı gülümsemek için bir neden
-
çıktığımız turda dönüş yolundayken otoyolun kenarında karpuz satan amcalardan birinin elinde karpuzu kafasının üstüne kaldırıp bizim dikkatimizi çekmeye çalışmasıyla durduk karşı şeride geçtik herhalde bir şeye ihtiyacı var diye. gittiğimizde sabah bizi giderken gördüğünü orada akan suyu buz gibi bir çaya karpuzu koyduğunu ve dönüşümüzü beklediğini öğrendik. amcayla sohbet esnasında çocuğunun bu sene üniversite sınavına hazırlandığını ancak dershane(özel okul) tarzı yerlere gidemediğine geldi konu birlikte sürüş yaptığımız insanlardan biri de o dershanelerde müdür olarak çalışıyor ben elimden gelen yardımı yaparım birazcık da çalışır başarısını gösterirse tamamen ücretsiz bir şekilde başlatırız onu okulumuza dediğinde amcanın gözleri doldu. siz geçerken bir şey dürttü beni karpuz kesmem gerektiğini hissettim buradan hep böyle gelip geçerler hiç böyle bir şey hissetmemiştim demek ki kendi kısmetimi açmışım dedi gülümsemeye başladı. bu gibi insanların yaşadığı dünyada başka nedene ihtiyaç mı var gülümsemek için
21 ekim 2015 kılıçdaroğlu teke tek özel yayını
-
(bkz: allah'ım gol)
15 dakikadır izliyorum adam hat-tricke koşuyo yeminle..
fatih: silah saklamışlar devleti kandırmışlar
kılıçdar: ne kandırması herşeyden haberleri var.
fatih: valiler saklamış
kılıçdaroğlu: al o zaman valileri görevden. neden almıyorsun alamıyorsun...
devlet içinde paralel yapı olmaz.
eğer bu durum oluştuysa, onların döneminde oldu.
genel müdürü, müsteşarı ben atamadım onlar atadı.
düne kadar kolkola gittiğiniz adama terör örgütü diyorsunuz.
fatih: kandırmışlar ama
kılıçdaroğlu: çocuk musunuz devlet yönetiyorsuz. kandırılıyorsanız devlet yönetemezsiniz...
suruç'ta doktora atılan dayak
-
ben hiç karışmam hasta yakınlarına. hayvan gibi doluşurlar mesela. enfeksiyon olacakmış, işimizi yapmamız engellenecekmiş filan bunlar tırt sebepler. aradan sıyrılır bakarım, bakamazsam az bekler diğer tarafa geçerim. ama asla ses etmem. çıkın ya da güvenliğe çıkartın hasta yakinlarini asla demem. banane amk. şartlar suriye iken ben neden isviçre kalitesinde hizmet vermeye calisayim ki?
survivor all-star
-
kupa açılınca ilahi gibi müzikler, ışıklar falan çıktı, dedim heralde en sonunda acun peygamberliğini ilan etti. herkesin içi gitti.
insanlar büyüdükçe hayallerinin küçülmesi
-
düşündüm benimkiler de büyüdükçe çekti mi diye. çocukken en büyük hayalim neydi, şimdi ne diye... motorlu kanatlardı, yelek gibi giyiyorsun düğmesine basıyorsun çalışıyo. burada yok ama almanyada falan kesin yapmışlardır bunu. bizim de almanyada benim tanımadığım bi akrabamız oluyo, istanbul'a gelirken bana bunlardan getiriyo bi tane. her gün kanatlarımı takıp bizim sokağın üzerinde uçuyorum . bütün çocuklar bi tur istiyo, hiçbirine vermiyorum. yalnız oğuz isteyince onu da yanıma alıp uçuyorum. karşı apartmanın çatısına tünüyoruz beraber, orada çekirdek yiyoruz. çok spesifik olarak çekirdek ama. romantik buluyormuş olmalıyım.
yaklaşık 25 yıl geçti, şimdiki hayalim daha az mekanik. basit bir hamak. limon ağacının altında bir hamak, o kadar. yıldızları gören bir yerde olsun. bir de güzel bir ses sistemi olsun, müzik olsun hep. içimden geçen o anda çalınsın. karşımda bir dağ olsun. mümkünse hep gece olsun, ve hep dolunay yükselsin o dağın tepesinden. limon ağacının dalında bana arkadaşlık edecek bi cırcır böceği olsun yeter. hiç konuşmasın, sadece bi ayağıyla müziğe ritm tutsun sakin sakin, ki bileyim o da seviyor çalanı. karnım hiç acıkmasın ama limitsiz içecek olsun ve ne kadar içsem de hiç çişim gelmesin. bak düşündükçe hayal komplikeleşiyor. oysa haftalardır "sadece bi hamak" deyip duruyordum. belki de insan büyüdükçe hayalleri küçülmüyordur da, hayal kurmaya zaman ayırmadığı için detayları modellememiş, ilk aklına gelen dilekte yorulup bırakmış oluyordur?
28 nisan 2015 barcelona getafe maçı
-
çok nadir olan olaya sahne olmuş maçtır. golü atan futbolcu, bir sonraki golün asistini yapmış.
https://pbs.twimg.com/…ia/cds2gf8ukaeoq9f.jpg:large
24 ağustos 2022 cüneyt özdemir tweet'i
-
ya cüneyt sen akp'lisin. seni ne ilgilendirir birader milletin kime oy vereceği.
31 mayıs 2022 istanbul'da kendini yakan adam
-
"parası yoksa benzini nereden bulmuş?" rte.