hesabın var mı? giriş yap

  • telefonu sessize almayan hocayı suçlayan salakları gösteren başlıktir. bu amk telefonunu bu saatte aramaya hakkı olmayanlar için değil, acil ve hayati durumlar için seslide tutuyorum, saygısız denyolarin keyfi için değil.

    edit: kimisi de mesaj patrondan gelse ses edemezsiniz diye salak duyar kasmis embesiller de var. bir önceki çalıştığım üniversitede bölüm başkanının ısrarla darlamasindan mütevellit telefonu hiç açmamış, ertesi gün de "elimdeki telefon kişiseldir, senin telefonunu açmak zorunda değilim. resmi iletişim yolu e-posta'dir, çok istersen e-posta yollarrsiniz ben de sabah bakarım, aksi takdirde bana mobbing yaptığınız için şikâyette bulunacağım!" demisligim de varsdir.

    yani özetle kendi sindirilmiş embesil hayatlarinizdan yola cikarak duyar kasmaya kalkmayın. insanların istirahat hakkına tecavüz etmeye kimsenin hakkı yoktur.

  • babamın işsiz oldugu sıralar veresiye ile alışveriş yaptıran tek bakkaldan ekmek almaya giderdim. kabaran veresiye nedeniyle sert bakışlar altında yaptıgım küçük açıklama (parasını babam sonra verecekmiş) sonrasında dükkandan dışarıya kendimi zor atardım. ancak evin en küçüğü olmam nedeniyle ve herhalde en az tepkiyi benim alacagım düşünüldüğünden her seferinde bu zorlu görevi yine ben üstlenirdim.

    aynı zamanlar kentkart dolumuna verecek paramın olmaması nedeniyle birkaç defa eshot şoförlerine yaklaşık 1200 metre ve çok dik bir yokuş olan okuldan dönüş yolunu yürüyerek çıkmamak için beni otobüse bedava almaları konusunda ricada bulunmuştum. otobüse binebildiğim zaman bedava binmenin mahcubiyetiyle oturamaz ve ayakta inecegim duragı beklerken gözyaşlarıma hakim olamazdım. şoför tarafından azarlanıp reddedildiğim durumlarda ise sırtımda agır bir çanta ile o yokuşu çıkarken epey ter dökerdim.

    o günler çok sıkıntı çekmiş olsam da şu an bunları tecrübe etmenin de faydalı oldugunu düşünüyorum. hayatın maddi ve manevi açıdan birçok sıkıntı ile dolu oldugu gerçeğini gözönüne alırsak, küçük yaşta bunları yaşamak hayata atılmaya hazırlanmak gibiydi.

    not: yaklaşık 12 yıl önceki bir zamandan bahsettim. çok şükür ki o günler geride kaldı. artık site'ye gidip peşin para ile 2 ekmek alabiliyor ve kentkart'ıma bir defada 5 liralık dolum yaptırabiliyorum.

  • işviçreli bilim adamı haldunbarda sizin için araştırdı, sizin için açıklıyor. boynunuz tutulduğunda aktara gidip biberiye yağı alın, aktara kafayı çevirmeden asker selamını çakıp ortamı terkedin. sonra yağı bir güzel boynunuza sürün. ne yağı bol bulup başka yerinize sürün ne de malzemeden kaçın. biberiye diyince yakar filan diye korkmayın, bengay kadar bile yakmıyor keza. sonra bir havlu ya da tülbentle boynunuzu sarıp sıcak bir ortam bulun ve bir güzel yatın uyuyun. kalktığınızda mario jardel gibi boyundan yaptığınız yılan gibi hareketlerle hayvani kafa vuruşları yapan bir kobra olacaksınız. aha da size benden garanti. ben yaptım oldu.

  • madem ki bir $ekilde afi$e edilmi$ bulunduk anlatalim.
    90 li yillarin baslarinda satirlarin sahibi bir "gece kalkip yemek yeme" hastaligina tutulmu$tur. oglunun gozleri onunde $i$manlamasina dayanamayan anne de her gece yatmadan mutfak masasina bir tabak meyve soyup hazirlamakta bulmu$tur cozumu.

    bir gun agizda aci bir tat ile uyanilmistir. mutfaktan annenin feryatlari gelmektedir. anne meyve soymayi unutmu$, entry sahibi de topraginin degismesi icin mutfak masasinin uzerine birakilmi$ olan 3 saksi menek$eyi yemi$ yutmu$tur.

  • meraklılar açıklama istemiş, açıklaması şu: mevsim normallerinin çok üzerinde bir yerden mevsim normallerinin çok altında bir yere çok hızlı geçiyorlar. bunu yapan da basınç merkezlerinin dağılımı. hızla kuzeydoğuya hareket eden ve derin(burası çokomelli) bir alçak basınç merkezi, dağılımın da uygun olmasıyla(burası da önemli) kuzeydeki(kanada’dan ithal) soğuğu aşağı çekebiliyor.

    kuzey amerika iki koca okyanus arasında görece büyük/kesintisiz bir kara parçası. birbirinin tersi ekstrem hava kütleleri hızla hareket edip yer değiştirebiliyor. kara ikliminde gece çok soğuk gündüz sıcak olabilmesi gibi düşünün.

    bu olayda bir çok şeyle birlikte bölgenin karasallığının ve yüksekliğin etkisi var. bu bölgenin tarihsel olarak da sert dalgalanmaları mevcut. ama yine de bu kadarı oldukça sıradışı bir durum elbette.

    bir değişiklik olmazsa, ki olma ihtimali var, kar örtü yapacak. 1882’den beri ölçülen meteorolojik tarihte, denver’ın en erken kar rekoru 3 eylül 1961. o tarihtw şaka gibi 10cm örtü yapmış. eylülde kar son yıllarda nadirleşmiş ve eylül ayı içinde en son örtü yapan yağış 24 eylül 2000’de olmuş.
    tarihsel verilere ulaşırsam paylaşırım.

  • ''en pratik sucuk'' diye satılıyor bu garip ürün. pratik olmayan sucuk diye bir şey mi var? soyup doğruyorsun işte daha ne olacak.

    bunun bir adım ötesi ''sizin için yedik, pınar boketto'' olacak herhalde, alıp doğrudan klozete dökeceksin, çok pratik.