hesabın var mı? giriş yap

  • bu ülkede 5'te kalkıp 800 metre yer altına inip güneş görmeden en ağır şekilde çalışan ve belki de "kaza!" sonucu hayatına veda etme ihtimali olan, maaşını alamadan patrondan tekme yiyen birisini aklıma geliyor reklamda.

    futbolculuğu çok emek sarfedilen çok kutsal bir meslek gibi gösteren sermaye babaları ancak kendileri çalar kendileri oynar.

    halk sizin ne bok olduğunuzu çok iyi biliyor. dünyayı kurtarana verilmeyecek miktarda büyük paralar ile bir futbolcuya veriliyor. çünkü sermayenin asıl amacı toplumların gerçeği görmek yerine maç izleyerek tahtlarına saldırmamaları.

    bir maçta 40 tekme yiyormuş. halkın suratına nasıl bakıyorsunuz lan!

  • bugün problemlerimi çözme politikamı belirleyen bir sözü vardı;

    -oğlum, bağırırsan duyarlar. konuşursan dinlerler.

  • bu olayı desteklemeyen sistemlerde bilgisayarın haşin yollardan kapanmasına ve zarar görmesine yol açar..
    şöyle bir örnek vereyim rahat olsun..
    sizin uyumanız gerekiyor şimdi..
    bende elimde bir sopayla geliyorum..
    çötenk diye indiriyorum kafanıza sopayı..
    tataam.. baygın haldesiniz.. uyuyorsunuz..
    kafaya aldığınız darbenin zararını uyanınca algılayacaksınız..

    işte bu olayı desteklemeyen bilgisayarı öyle langadanak kaparsanız böyle zarar görür alet..
    (bkz: evet)

  • -alo aşkım napıyosun
    +sağol hayatım iyiyim, evde televizyon seyrediyorum. sen napıosun?
    -sen de karı gibi ne oturuyorsun evde anlamıyorum ki...
    +birazdan çıkacam zaten arkadaşlarla ya
    -kim kim?
    +ercan, kamil, ufuk, behzat...
    -kesin bi bok yiyeceksiniz erkek erkeğe siz. ne yapmaya nereye gidiyorsunuz bu saatte?
    +kızlar da var hayatım
    -ne işin var ben yokken kızların arasında senin ha???
    +yok öyle değil hayatım, yani bizim arkadaşların sevgilileri falan, boşta kız yok yani
    -o daha kötü ya, ne işin var onlar çift sen tek..
    +onlar sorun etmiyor ki...
    -sen niye etmiyorsun?
    +lan ben niye edeyim?
    -hoşuna gidiyor galiba...
    +sende gel...
    -ben gelemem!
    +lan o zaman ne yapayım.. manyak mısın?!
    -ne biçim konuşuyorsun sen yaaa? kavga çıkarmakta üstüne yok! nereye gidersen git, beni ilgilendirmez...
    +tamam o zaman
    -nereye gidiyorsun?
    +allah belamı versin, bi yere gitmiyorum evde oturacam..
    -otur zaten evde karı gibi
    +.....
    -sana diyorum orda mısın?

  • baba tarafımdan kürdüm. anne tarafımdan yörük türkmen.

    babamda dahil ailecek bu vatan ve bayrak için kanımızı canımızı veriririz. maddi durumum elverdiği bedellı askerlıge yasım ve param yettıgı halde babam tarafından gecen sene askere sırf vatan gorevıdır dıye yollandım. baba tarafımda ataturkten mebusluk almış, madalya almış, kurtuluş savasında aşiretiyle beraber savasmış buyuklerımız var.

    evet kanımda kurtluk var ve ben bu topraklarda buyudum bu bayrak altında dogdum bu bayrak altında olecegım.

  • ampül ve hırsızlık çok moda. bu trende yabancı kalmayan bir kiracıdır.
    kim bilir belki havaya atıp zevkle yere düşüşünü seyretmiştir ampülün.

    yanında da bir cigara.

    (yazarken farkettim, ampül; ne iğrenç bir kelime. başka bir şey bulamadınız mı?)

  • osmanlı imparatorluğu'nu yok etmiş devrim.

    hep aynı geyik döner ortamlarda; "osmanlı bilime ve teknolojiye önem vermedi ondan yıkıldı." alakası bile yoktur. osmanlı bilime ve teknolojiye önem verecek bir durumda değildi. bu devrim osmanlı'da yaşanmadı, başka yerlerde yaşandı ve osmanlı neye önem verirse versin, atı alan üsküdar'ı geçmişti bile. osmanlı bunlara önem verseydi çok çok 20 yıl daha tutunur diğer savaşta gümlerdi.

    devrim ingiltere'de devasa etkilerini gösterdi ve tabi ki abd ve avrupa'ya inanılmaz bir hızla yayıldı. özellikle sanayileşme, sömürgeleşme ve silahlanma ayağı öyle hızlı bir şekilde yayıldı ki o dönemler, günümüzden bile daha hızlı ve kontrolsüz biçimde silah üretimine sahne oldu.

    çok çok basit bir örnek vermek gerekirse; 2. dünya savaşı'nın önemli 4 ülkesinden bahsedebiliriz. bu ülkeler geliştikçe ve de silahlandıkça devrimin yakın dönemlerine göre silahlanma konusunda daha büyük paralar harcamaya ve de birbirlerini izlemeye başlamışlardır. günümüzdeki bir uçağı mal etmek çok büyük bir külfet iken 40'lı yıllarda çok daha düşüktü. çünkü diğer bir ülke bu piyasayı domine etmiyordu ve de en önemlisi şimdiki gibi fazla üreten ülkeye sınırlamalar kısaca silahlanmaya karşı bir durdurma mekanizması yoktu.

    abd'nin günümüzde kullanılabilir 13.000 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 303.000 uçak kullanmıştır.

    rusya'nın günümüzde kullanılabilir 3.500 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 160.000 uçak kullanmıştır.

    ingiltere'nin günümüzde kullanılabilir 880 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 130.000 uçak kullanmıştır.

    almanya'nın günümüzde kullanılabilir 800 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 120.000 uçak kullanmıştır.

    bu devrimini sanayileşme ayağını ilk yaşayan herkes pisi pisine ölmüştür. mesela amerikan iç savaşı bu devrimin en pisi pisine ölenlerinin var olduğu savaştır. büyük kalabalıklar halinde gerçekleşen savaşlarda askerlerin üzere ölümcül hasarlar veren havan topları, parça tesirli tüfeklerle ateş edilmiş bu denli büyük bir silah yaralanmasına ne doktorlar müdahale edebilmiş ne de topyekün katliamlardan kaçınabilmişlerdir.

    kısaca bu devrim endüstriyel savaşı tüm dünyada başlatarak her şeye sebep olmuştur.

  • lager biralarla şekillenmiş damaklara sahip bizler için kolaylıkla sevilemeyecek bira çeşididir. acılık değerleri alt sınırda olanları belki bir nebze olsa sevilebilir fakat ibu (international bitterness unit) değeri 30'dan yüksek olanları -ki ipa için 40 ibu hafif bir başlangıçtır- damakta bıraktığı ve hiç gitmeyecek gibi asılı kalan portakal - greyfurt kabuğu acılığı yüzünden bezdirebilir. bu yüzden dengesini tutturmak zordur. dengeli bir ipa sevilir. yani ipa illaki acı olmak zorunda değildir, dengeli bir acılık ipanın can damarıdır. seveni sever, sevmeye çalışanı sevemez.

  • bade işçil'in zengin ve güzel tiki kız rolüyle oyunculuk sınırlarını zorlamasıyla saygımı kazanmış dizi. bade, oyunculuğuyla adeta gerçek hayatta da zengin ve güzel tiki kız olduğuna inandırıyor bizi. ayrıca golf kulübünün girişinde karşılaştıkları sahnede bade'nin, kuzey'le güney'in kardeş olduğunu öğrenince "tahmin ettim" demesiyle de gregor mendel'e selam çakmış dizidir. kardeşlerden biri norveçli balıkçı, diğer pakistanlı gazeteci gibi, ben bile hala emin değilim kardeş olduklarına, ama o şak diye anladı. özetle saygımı kazanmış dizidir diyebilirim.