hesabın var mı? giriş yap

  • akıllara fatih yaşlı'nın şu sözlerini getirendir:

    "çok ilginç bir yalan söyleme tekniği geliştirdiler, ne iseler, ne yapıyorlarsa tam tersini, anti-tezini iddia ediyorlar."

  • sahaflık etiğini bilen, müşterisine sahip çıkan site.

    akademik bir çalışma için belli konuda kitapları topluyordum. eledim, inceledim, kitapların tamamını almak için minimum (2) kargoya bölecek şekilde ayarladım. ilk sahafın kargosu hemen geldi. ikinci sahaf (x sahaf diyelim) mesaj attı: falanca kitap yok. yine de gönderelim mi?

    kitabın eksik olması kötü çünkü tematik bir sipariş veriyorum. sonradan o kitabı tek başına sipariş etmek zor. üstelik bu kitabın yokluğu nedeniyle kargo ücretsiz olmaktan çıkacakmış, kargo ücreti de ödemem gerekecekmiş. ya da aynı fiyata başka bir kitap alacakmışım.

    x sahaf'a, aldığım şeyin elma, armut olmadığını, kitap olduğunu (aynen bu şekilde) ifade ettim. cevap gelmedi.

    bunun üzerine nadirkitap yetkilisine ulaştım. hemen döndüler. sahaf adına özür dilediler. eksik kalan kitabımı başka bir sahaftan (y sahaf diyelim) bulmuşlar. onu da ücretsiz elime ulaştıracaklarını söylediler.

    üstelik, üstüne para verecek oldular. kitap, y sahafta x sahaftakinden daha ucuzmuş. aradaki farkı iade edebiliriz dediler.

    teşekkür ettim. gerek yok dedim. donanımhaber ölücüsü değiliz. o paraya o kitapları alacaktım ve almış oldum.

  • insana kökeni farsça olan dost kelimesinin acaba türkçe tam karşılığı nedir düşündürten bir durumdur. sen git hem arkadaş gibi harika bir etimolojisi olan kelimen olduğu halde başka bir dilden eşanlamlısını al, hem de daha sonra dışarıdan aldığın kelimeye daha büyük anlamlar yükle. sonra da neymiş ingilizce bıdı bıdı.

    not:bu entry arkadaş kelimesini daha samimi bulanlar derneğinin bir ferdi tarafından girilmiştir.

  • ingiliz zırhlısı malaya gemisine 20 bin altın ile binip kaçan bir vatan hainidir.

    paşa'nın da dediği gibi “gaflet,dalalet, hıyanet” içindeydi. bağımsızlık isteyen yürekli subaylar için idam fermanı çıkarttı.
    yurdu işgal edilirken beşinci karısı ile zevk-ü sefada idi

    en sonunda papa'nın da heykelini diktirip gitti.

  • rasyonalistler ve empiristlerden ortak bir payda çıkaran, üstüne felsefenin kopernik devrimini gerçekleştiren akademik filozoftur. ona göre insanı özgür yapan, ahlak yasasına uymaktır. özgürlüğümüzü kısıtlayan arzularımız ve ihtiraslarımızdır.

    mezarının üstünde yazan şu sözüyle beni derinden etkilemiştir:

    "ne kadar sık ve uzun düşündüysem, şu iki şey hep yeni ve artan bir hayranlık ve huşuyla doldurdu ruhumu: üstümdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası. yukarıda ve içimde bir tanrı olduğunun kanıtı bunlar."

  • elbette yayaya çarpmak.. ki seneler önce yaşadım.. sanırım sene 1997 idi. kör bir virajı döndüm, hızım 60-65 km/s falandı. 70 yaşlarında bir teyze yola yeni adım atmıştı. beni görünce duracağına koşmaya başladı,fren mren derken muhtemelen 20 km/s civarı bir hızla kadıncağıza çarptım. önce kaputun üstüne sonra yere düştü.. hemen indim,yanımdaki kız arkadaşıma ambulans çağırmasını söyledim. etraftan koşan esnaf kadını çekiştirmeye çalıştı, oynatmayın vs dedim. neyse,kadın hastaneye ben karakola.. sadece bacağında bir morluk oluştu ama gel de bana sor.. vicdan azabı vs eşi emekli bir diş hekimiymiş ve olayı balkondan görmüş. polise "çocuğun suçu yok, bizim hanım resmen koşup arabaya çarptı" demiş ve şikayetçi olmamışlar. ertesi gün çiçek vs yaptırıp utana sıkıla evlerine ziyarete gitmiştim.. o zamandan beri yayaya çarparım diye altıma sıçıyorum..