hesabın var mı? giriş yap

  • cm 4'de takımdaki 3 adet emre takımı sırtlayıp şampiyon yapması, bende emreler futboldan çakıyor hissiyatı yaratmıştı. ertesi sezon kadroda revizyon yaptım herkesi sattım ne kadar emre varsa doldurdum takıma. bu muhteşem proje emrelerin aslında o kadar da emre olmamasıyla hüsrana uğradı. ligi dokuzuncu bitirdim. iki isimli emrelerin performansı tek isimli emrelerden kötü olması gibi değerli bi veriyi kafaya attım. içim rahat.
    edit: aynı sistemi ibrahimlerle uygulamaya çalışan bir yazarla yaptığımız mutabakat sonucu, emrelerin iyi futbolcular olduğu fakat aralarından kaleci çıkmadığı konusunda hemfikir olduk.

  • kar lastiği takmayın. burası sibirya mı? bu lastik lobisinin, lastik satmak için uydurduğu bir şey. sanki daha önce kar lastiği vardı...

    araç patinaja düşerse daha fazla gaz verin, lastik sürtünmeden ısınıp, bölgedeki karı buzu saniyeler içerisinde eritiyor. böylece hareket etmeye devam ediyorsun.

    araç patinaja düşerse yoldan geçen vatandaşlardan rica edin, arkadan çekerli araçlarda vatandaşları bagaja oturtun ve otururken yaylansınlar. önden çeken araçlarda kaputa oturtun. direksiyonu sağa sola çevirin hep

    otomatik araçlarda kar düğmesi varsa kar düğmesine basın, yoksa spor moduna alın şanzıman gerekli deviri ayarlıyor.

    cip gibi arazi araçlarınız 20-22 jant arası ve spor lastikse hiç korkmayın. zaten dört çeker. verin gazı asfaltı bile parçalar vallahi.

    bütün bunları yapın ki, akşam haberlerde daha sonra da youtube vidyosu olarak çekirdek
    çitlerken izleyip gülelim.

    edit: besyaprakliyonca uyardı. sakın ha bu entry'imi ciddiye falan almayın.
    bunları uygulayanları akşam "nerde bu devlet niye tuzlamıyor" diye hönkürürken izleyip gülücez ve cık cık diycez.

  • az önce bir akp'li ile bu konuyu konuştum. konudan haberi bile yok, bu adam bir ilin milli eğitim müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapıyor.

    + artık yüzde 8 vergi alınacak internete giren her aletten.
    - ya olur mu öyle şey, saçmalama.
    + yapmışlar işte.
    - aldım ben 670'e. 50 lira indirimle aldım. çok dokunmaz zaten.
    + öyle mantık mı olur, 2000 liralık telefon artık 2160 lira.
    - onu da 2000 liralık telefon alan düşünsün.

    işte bu zihniyet bizi avrupa'da temsil ediyor. bu düşünce yapısı bizim geride kalmamızın sebebi. böyle bir kabulleniş, böyle bir saçma düşünce yapısı var işte. yazık.

  • belki de çocuk olabilen son nesle ev sahipliği yapmasındandır. şimdi kimse çocuk değil ki. herkes twitterde facebookta ya da en kötü ihtimalle bir rpg yada moba oyununda fenomen olmanın peşinde.

    hatırlıyorum da kahvaltıdan sonra gelir zilimize basardı arkadaşlar. öğlenin sıcağında çıkma diye azarı yedikten sonra yemin billah eder gölgede oynayacağımıza ikna ederdik evdekileri. güneşin altında it gibi dilimiz dışarı çıkana kadar top oynardık. sonra mahalledeki tulumbaya birimiz üstten su döker diğerimiz pompalardı. o buz gibi suyun altına kafamızı sokar, kana kana içerdik. serinledikten sonra gölge bir yere çöreklenip tekrar kuvvet toplayana kadar cips kola çekirdek takılır muhabbet ederdik. hayat çok güzeldi lan.

  • köşeye sıkışmış savunacak argümanı, mantığı kalmamış akp'li beyanı. klasik. 11 yıldır "tamam haklısın ben de farkındayım ama x gitse yerine kim gelecek" diye dolanıyorlar.

    yılmaz vural gelsin amk. en azından küme düşmeyiz.

  • sözlükte bu aralar salgın şeklinde yayılan hastalık. bilinen en önemli semptomu; şöyle güzel, böyle kafası var diye roman yazar gibi 50 paragraf bonzaiden bahsedip entry'i "kesinlikle ama kesinlikle içmeyin! bak allah'ın adını verdim ne olur bunu kendinize yapmayın! söz mü? içmeyeceksiniz değil mi???" diye bitirmek. ya viral reklam, ya da madalya falan bekliyorlar sanırım.

    (bkz: geçen gün yine arkadaşlarla bonzai içiyoruz)

  • bundan beş ay kadar önce sputnik v hakkında ekşi sözlük yazarları atıp tutarken, rusları hafife almamak gerektiğini, bu adamların kalaşnikof'u üretmiş millet olduğunu, üstelik yayınlanan faz 1-2 çalışmasının son derece olumlu gözüktüğünü yazmıştım.

    o zamanlar adı da yoktu sanırım, rus aşısı denip geçiyordu. ne espriler, ne komiklikler gidip geliyordu.

    sadece bizde de değil, tüm dünyada durum benzer bir şekildeydi.

    söz gelişi, new yorker gazetesinde yayınlanan ve o dönemde rus aşısına karşı yaklaşımı özetleyen şu anekdot, batı medyasının sputnik v'e nasıl yaklaştığını özetler nitelikte:

    "eylül ayında "the daily show" da yayınlanan bir bölümde, abartılı bir rus aksanıyla bir anlatıcı seyirciye sordu: "covıd-19'un putin'in şansı olmadan seni öldüreceğinden korkuyor musun? o halde rusya’nın yeni covid-19 aşısını deneyin. "

    "devam ediyor, “bu aşının güvenli ve etkin olması garantilidir. nasıl mı biliyoruz? çünkü bir ayı üzerinde, aynı zamanda bir ayı olan bir bilim insanı tarafından test edildi. "

    ***

    yine beş ay kadar önce sayın cumhurbaşkanının putin ile yakın ilişkilerinden yararlanarak bu aşının türkiye'de üretilmesinin son derece mantıklı bir seçenek olacağını tahmin ettiğimi yazmıştım. şu aşamada bu yönde bir gelişme var ve umuyorum yakın gelecekte sputnik v türkiye'de de üretilecek.

    neden rus aşısına ihtiyacımız var?

    çünkü alman/amerikan biontech, ingiliz astra zeneca ve amerikan moderna aşılarının neredeyse tüm üretim taahhütleri daha 2020 yılının ortalarında satılmış, bitmiş durumda. bize gelmiş olan coronavac (çin aşısı) ise, atenue bir aşı olduğu için üretim hızı yavaş bir aşı. ilk aşamada üretilmiş olan coronavac stokları sayesinde ulusal aşı kampanyamıza hızlı bir başlangıç yapabildik, fakat 2021'in ilerleyen dönemlerinde çin tüm türkiye'yi aşılamaya yetecek kadar aşı üretmeye muvaffak olamayacak gibi görünüyor.

    işte tam bu aşamada, faz 3 çalışma sonuçları son derece olumlu (beklenenden bile çok daha iyi) gelen sputnik v'in türkiye'de üretilmesinin önemi net bir biçimde ortaya çıktı.

    işin hoş tarafı, başlarda çok ciddi biçimde karalanan bu aşı, maliyet, etkinlik, güvenlik, kullanılan bilindik teknoloji, saklama ve taşıma şartlarının olumlu olması gibi tüm faktörler hesaba katıldığında, mevcut aşılar arasında en iyi profile sahip aşı gibi görülüyor.

    bu sebeple sadece doğu bloğu ülkeleri değil, biontech ve oxford aşılarının avrupa birliği üyelerine zamanında ve yeterli miktarlarda temin edilememesi üzerine birçok avrupa birliği üyesi ülke de sputnik v tedariki için sıraya girmiş durumda.

    ***

    yukarıda soruluyor, e bu aşı iyi bir aşı işe, neden rusya'da bugüne kadar sadece bir milyon kişiye uygulanabildi?

    çünkü rusya da, bizim gibi bir ülke. halk ne yazık ki şaşırtıcı bir biçimde cahil, aşının güvenliğine inanmıyor. rus devleti de bu açıdan hatalı. geçmişte olduğu gibi, günümüzde şeffaf olmayan devlet uygulamaları ve zorlamaları, devletin sıklıkla vatandaşa yanlış bilgi vermiş olması, kapalı kapılar ardında yürütülen işler, rus vatandaşın güvenini kendi ürettikleri ve son derece başarılı olduğu klinik çalışmalarla teyit edilmiş bir aşıya karşı kırmış durumda.

    eylül ayında rus halkının sadece yüzde 14'ü, aralık ayında ise sadece yüzde 42'si sputnik v'e güveniyordu. aşının bedavaya uygulandığı klinikler bomboş. bir klinik, günde 10-15 kişiye aşı yapılabilirse, kendini şanslı sayıyor.

    ve bu dönemde rusya'da insanlar coronavirüse yakalanmaya ve hatta ölmeye büyük bir hızla devam ediyor. üstelik daha çok da aşı yaptırma şansı olan ve aşı yaptırması gereken yaşlılar ölüyor.

    gençler, internette gördükleri saçma sapan aşı karşıtı karalamalara inanıyor ve yaşlıları bu zihin virüsleri ile zehirliyor. asıl acı olan, gençlerin oynadığı bu acımasız oyunun kurbanlarının yaşlılar olması.

    vatandaş ile devlet arasındaki bağların zedelenmesi durumunda ortaya çıkan sonuçlara çok acı bir örnek.

    ***

    yukarıda alman biontech ile rus sputnik v aşılarının, atenue aşılardan (coronavac) farklı olarak vücuda bağışıklık yanıtı vermeyi öğrettiklerini, bu yüzden benzer bir etki mekanizmasına sahip oldukları yazılmış.

    aslında tüm aşıların amacı bu. sadece kullandıkları yöntemler farklı. sputnik v kullandığı teknoloji açısından ingiliz (oxford) aşısına daha çok benziyor. etkisiz hale getirilmiş bir adenovirus vektörü aracılığıyla, vücuda covid ana proteini sokuluyor ve vücudun bu proteine bağışıklık yanıtı vermesi öğretiliyor. (sputnik v diğer tüm aşılardan farklı olarak ikili farklı vektör aşıları uyguluyor, ilk doz ile booster doz birbirinden farklı. oxford işe tekli, şempanze adenovirüsü chadox1'den yararlanıyor).

    moderna ve biontech ise gelecekte kanser tedavisinde de yaygın olarak kullanılacağını tahmin ettiğim, tıp açısından büyük umutlar içeren yeni bir teknoloji olan ve hakkında çok spekülasyon yapılan mrna teknolojisinden yararlanıyor.

    gerek mrna teknolojisinin, gerekse şempanze adenovirüs teknolojisinin geçmişte yaygın kullanımda olan aşılarda mevcut bir örnekleri yok.

    rus ve çin aşıları ile aynı teknolojide üretilmiş geçmiş örnekler mevcut ve uzun dönemde endişe edilecek bir yan etki ortaya çıkarmayacakları tahmin ediliyor

    bunu daha yeni teknoloji kullanan aşılara güveni sarsmak için söylemiyorum, hatta şahsi fikrim, şu aşamada on milyonlarca kişiye uygulanan bu aşıların da uzun vadede güvenli olduklarının ortaya konulacağı yönünde.

    tek şahsi, sübjektif şüphem mevcut, o da moderna aşısı. çünkü bu şirket tam bir kapalı kutu ve kaynağı nereden geldiği belirsiz bir para ile bir anda kurulmuş ve büyümüş bir firma. aşı çalışma sonuçları halka yakın zamana kadar açık değildi ve nedense pfizer'in her sonuç açıklamasından sonra, bir basın bülteni ile kendi aşılarının bir oran daha iyi sonuç verdiğini duyuruyorlardı. bu bende ciddi şüphe uyandırıyor. heyhat o aşının da ciddi halk kitlelerine uygulanması sırasında herhangi bir ciddi sorun şu aşamaya kadar bildirilmedi. bekleyip göreceğiz.

    ***

    son olarak, sputnik v'in taşınması ve depolanmasında soğuk zincire ihtiyacı var. fakat bu soğuk zincir, biontech aşısının eksi 70 derece ihtiyacı gibi ulaşılması güç bir değer değil. aşının iki formu var:

    1) eksi 18 dereceye ihtiyaç duyulan dondurulmuş (frozen) form

    2) eksi 2-8 dereceye ihtiyaç duyulan liyofilize (freeze dried) form. bu, nescafe üretiminde uygulanan teknoloji ile, aşının soğuk zincir kurulması zor olan ücra yerlere taşınması planlanıyor.