hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: mal beyanı)

    hatırlıyorum da, sevgilim askerden yeni gelmiş ve işsizdi, benim iş çıkışıma geliyordu 1'er çay içiyorduk, evim ve işim arası yürüme mesafesiydi, sevgilimin evi de çok uzak sayılmaz*
    bazı akşamlar beni eve bıraktıkdan sonra evine kadar yürüyormuş, sonradan öğrenmiştim ben bunu, daha da güzel oldu öğrendikten sonra o çayın tadı...

    şimdi nerde istersek orada içeriz çayı, nereye istersek gideriz... ama hiç biri o günlerin yerini tutmaz. yine mutluyuz tabi fakat o günlerin fedakarlığı ayrı...

    bunu düşünen hiç sevmemiş ve sevilmemiş, ya da sevilse de farketmemiş... 1 simiti ikiye bölüp tıkınmamış, kara kışta 5 liralık kestane kebapla ellerini ısıtmamış...
    yazık...

  • aaa hem de bizimki gibi demokratik bir ülkede. ne şaşırtıcı. tabi canım akpnin politikalarını eleştirmek vatan hainliği zaten.

  • bir drama etkinliği,

    8 yaş ile girilen bir diyalog

    çünkü ile zincirleme bir dizi yapılması gerekmektedir. çocuklardan birisi ile örnek çalışma yapılır.

    bugün okula geç kaldım çünkü servisi kaçırdım

    (devamında çocuktan istediğim, cümlenin ikinci kısmının çünküsü) servisi kaçırdım çünkü uyanamadım.
    uyanamadım çünkü geç yattım
    geç yattım çünkü sevdiğim filmi izledim
    .
    .
    .

    ta ki iki kişiden biri cümle kuramaz hale gelir ve oyun biter.

    öğretmen: bu şekilde en çok çünkü'lü cümle ben kurarım diyen var mı? (çılgınlar gibi parmak kadıran çocuklardan iki kişi kaldırılır)

    selçuk: öğretmenim, burak diyecekmiş ki, (kızarır bozarır): "öğretmenim seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin"(kızarır bozarır sırıtır. birbirlerine karşı cümle kurmak için çıktıklarının daha farkına varmış değiller)

    öğretmen: şimdi çünkü atışmasında burak ve selçuk'u izliyoruz çocuklar.

    burak: amaaaa öğretmenim, ben sizinle yarışacaktım. ona göre cümle buldum.

    öğretmen: ne farkeder, selçuk'a söyle o cümleyi.

    burak: söyleyemem.

    öğretmen: neden?

    burak: selçuk'a, "seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin" mi diyeyim öğretmenim.

    öğretmen: o zaman şöyle de, selçuk'u çok seviyorum çünkü çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir çocuk ya da çok akıllı diyebilirsin.

    burak: şakacıktan mı?

    öğretmen: neden şaka olsun, gerçekten.

    burak: söylüyorum o zaman: ben selçuk'u hiç sevmiyorum çünkü birinci sınıftayken defterimi çöpe attı.
    selçuk: defterini çöpe attım çünkü o da bana salak dedi
    burak: salak dedim çünkü...

  • "şort giymeseydi, o saatte orada ne işi vardı, kuyruk sallamış" savunmacılarının hakkında ne diyeceğini merak ettiğim, başörtülü bir hanımefendiyi hedef alan tacizcidir.

    dini, ideolojik etkenlerle tacizi, tecavüzü meşrulaştırmaya çalışanların ders alması gerekir.

  • mevzuda bir çete üyesinin öldüğü ve adının diyar anucur olduğu söyleniyor. sadece bu elemanın ismini google'da arattığınızda defalarca silahlı çatışma, uyuşturucu vb. olaylara karıştığını, birden fazla kez polis operasyonunda yakalandığını, hatta kendisine verilen ev hapsi sırasında haliç köprüsü üzerinde çatışmaya girdiği haberlerini bulacaksınız. normal bir ülkede bu elemanın seneler önce bir daha gün yüzü göremeyecek süreyle hapse atılmış olması gerekirken, bugün çatışmaya giriyor, polis vuruyor.. biz suçu akp'ye atmayı bırakalım, tamam.

  • akıbetini behzat ç. dizisinde akbaba gazeteden okumuştur.

    - adam yaptığı evin temeline karısını gömmüş.
    + oha! neden la?
    - kadın evi üstüme yap demiş.

  • 6 yildir abd'deyim ve 1 (yaziyla bir) kere tatil yapayim dedim, onda da geldi beni buldu bu kasirga. hatun 2 ay calisti para biriktirdi ucak bileti aldi kalkti dunyanin obur ucundan geldi, 2 ay onceden plan program yaptik florida'ya gideriz soyle bir key west'e kadar inip cikariz seklinde; hepsi patladi bu kasirga yuzunden. erken toparlandik donduk kuzeye, ama oraya da gelecek simdiki modellere gore. tam bir bela.

    dolayisiyla olayin icinden bir seyler yazmaya geldim simdi.

    tampa'da yasayan bir arkadasimda kaliyorduk, adam daha ilk gunden colugu cocugu toplayip kacma planlari yapmaya basladi. daha 4 gun once tampa'daki costco'larin gaz istasyonlarinda 45 dk bekledik benzin icin, millet hunharca benzin aliyordu. temel ihtiyac stoklari yine ayni sekilde. arkadas ve ailesi yola dun ciktilar, ki hakliymis bugun oglen tampa'da bazi bolgeler icin zorunlu bo$altma emri ciktigina yonelik haber gordum.

    kasirganin florida'dan kuzeye donebilecegine yonelik bilgisayar simulasyonlarinin haberleri ilk ciktiginda durumun ciddiyetinin farkina varamadim; fakat bu sabah st. augustine'deki manzarayi gorunce $ok oldum. kasirganin st. augustine'e cumartesi gunu varmasi bekleniyor yanlis hatirlamiyorsam. cuma sabahtan her yeri kapatmislar. butun muzeler pilini pirtini toplamis, gidip gorulecek hicbir sey kalmamis, camlarda tahtalar, sokaklar bombos, parkmetreler kapatilmis, terkedilmis sehir gibiydi. turlar devam ediyordu ama 3-4 kisi gorduk sadece, onlar da buyuk ihtimal gecerken duranlardir.

    florida otobanlarinda sunpass ile gecilen yollarda 3 gun once vali hepsini devre disi biraktirtmisti. keza georgia'da da peach pass express yollar tum araclara acilmis vaziyette su an. georgia'ya girerken durdugumuz bir mcdonalds'ta neredeyse butun arabalar florida plakaliydi. normalde bombos olan otobanda 5 saatlik mesafeden 10 saatte geldik. yolda kalanlar, kaza yapanlar.. cok zor durumlar insanlar icin bunlar.

    ote yandan biz kuzeye cikarken guney yolunda onlarca elektrik ariza onarim kamyonu gorduk. abartmiyorum onlarca derken. sira halinde dizilmis gidiyorlardi. dehset bir hazirlik soz konusu. bu kasirgada ciddi sayilarda olum vakasi olmazsa hep bu hazirliklar sayesinde olacak. noaa ve benzeri kurumlardaki bilim insani ve arastirmaci kisilerin cabalari sayesinde belki de yuzlerce insanin hayatini alabilecek bu kasirga saniyorum ki gorece az kayiplarla atilacaktir. adamlara ayrilan ku$ kadar butcelerle bunlari yapabiliyorlar, helal olsun. yani cok felaket ve olum haberi gelmezse kucumsemeyin, hazirlik buyuk ve insanlar can hira$ kaciyorlar.