hesabın var mı? giriş yap

  • kendinize güvenmeyin.
    mümkünse her koşulda sorgulayıp bir de bunun üzerine dırdır yapın durmaksızın.
    hayatınıza yanaşan istisnasız herkesi donuna kadar irdeleyin.
    evden dışarı çıkmamak için bahaneler bulun.

    %100 çalışıyor, tecrübeyle sabit.

  • kararına saygı duymam için o kararın sonuçlarının sadece seni bağlaması lazım. öyle olsaydı senin sefil hayatın ve fikirlerin umrumda olmazdı zaten. ama burda durum öyle değil. gerçi bu da belki yüz kere anlatıldı her yerde, hala anlamıyorsanız ya da anlamak işinize gelmiyorsa ümitsiz vakasınız.

  • "bu sefer olmadı zaytung, üff :((" tipi yorumları içim kaldırmıyor artık. abi her espri size komik gelecek diye yapılmıyor, hatta bazıları sinir bozucu da olabilir. bazısı kırıcı olabilir. mizah herkesi güldürecek; ama kimseyi rahatsız etmeyecek bir şey değil.

    içim şişti, yaşlı dedeler gibi yorum yapmayın artık.

  • paris metrosu için önüne paris haritasını ve bir de kalemi alıp, üç yatay,üç de dikey çizgi çizen ve buralardan alternatif ulaşım hatları geçecek diyerek, paris'in ilk 6 metro hattını yaratan ileri görüşlü insan.

  • anket sonucu tahmin etmeye çalışan insanları göstermiştir. seçim sonuçlarını tahmin etmeyi anlarım da anket sonuçlarını tahmin etmek ne oluyor?

  • turkcell henüz reklamlarında kullanmadığına göre yeterince bıkılmamış demek ki.

  • özet:

    - türbanlı bacımız tırnaklarını yaptırmaya giderken yanında oturan kızla dedikodu yapmış.

    - dedikodu yaparken konuştuğu çocuğun fotoğrafını instagram'dan göstermiş.

    - fotoğrafını gösterdiği kız, çocuğa yürümüş ve çocuğu kapmış.

    burası şokomelli, çocuk 28 yaşındaymış. bu detayı unutmayacakmışsınız.

    edit: burnuna kadar ruj süren birini ilk kez gördüm.
    edit2: 28 detayını soranlar için tekrar izledim videoyu. diğer kız 28 detayıyla yürümüş, olgun erkeklerden hoşlanıyorum vs. gibisinden. daha da beni bu başlığa döndürmeyin manyak herifler.

  • mevlana'nın batıni yönünü tamamlayan can dostu. bir anlamda hocası da diyebiliriz. aralarındaki sevgi-aşk ilişkisini anlatmaya sözcükler yetmez. aşağıdaki anekdot fikir verir sanırım:

    şems birgün kaybolmuş ortadan.
    mevlana "şems" deyu deyu ağlar olmuş.
    birgün uzun yoldan bir adam gelmiş.
    "şemsi gördüm, şems'ten haberlerim var" demiş.
    adam mevlana'nın huzuruna çıkmış
    ve anlatmaya başlamış
    ipe sapa gelmez tutarsız şeylermiş ama anlattıkları.
    mevlana çıkartıp hırkasını vermiş adama
    "anlamadın mı adam yalan konuşuyordu" demiş yanındakiler
    niye hırkasını verdiğini merak ederek.
    "ben" demiş
    "yalan haberine hırkamı verdim"
    "doğru olsaydı anlattıkları canımı verirdim"

    bu durumda lafı kesmek düşüyor bana.