hesabın var mı? giriş yap

  • üçüncü iç denizim, beş günlük kızım. kızımın adı. özgür'ü de var, o zaten doğuştan öngeliyor bizde.

    gökdeniz, üçüncü kızım. bildiğim her şeyi unuttuğum babalık hakkında. her şeyi yeniden öğrendiğim kızım, içdenizim.

    üç tarafı denizlerle çevrili bir adamım şimdi sayesinde. * **coğrafya bilgim bundan ibaret, kendi kendime yetiyor özkaynaklarım. canım kızım, canım.

    burnu bana benzerse ilerde üzülecek, ablaların küçücük çünkü burnu. olsun, canı sağolsun hem.
    kakası pembe olacak diye bakıyorum her seferinde. olsun. süt kokuyor kakası zaten. varsın pembe olmasın.

    gözlerimin içine bakıyor beş günlük, ben sahi kaç yaşındayım.

    olmasaydım olmazdı, olmasaydı ben nerden bilecektim yeniden bu heyecanı.

    eline çorap geçiriyoruz eldiven yerine. üçkiloüçyüzksengram mutluluk.

    gökdeniz, içdenizlerimin sonuncusu. kızım.
    hoşgeldin.

  • ayriyetten yurtdisinda yasayanlarin da muzdarip oldugu, ekseriyetle itin gotune sokup cikarildiklari bir mevzu bu.

    misal, ben geldim amerika'ya universite okumaya. sonra da imkanim oldu, aldigim diplomadan hareketle is buldum, calismaya basladim. son 8 senemi burada gecirdim. son 8 seneye dair anilarimin, ogrendiklerimin, yaptiklarimin cogunlugu da amerika'da oldu. populer kultur adina buranin gerzeklikleriyle daha bir asina oldum mesela. falan filan.

    neyse. turkiye'ye dondugumde misal bir icki sofrasi olacak, arkadas ortami olacak cok samimi olmadigim; laf bir seyden acilacak, herkes kendi capinda deneyiminden falan bahsedecek. ben nasil dahil olacagim orda muhabbete? "ben amerikadayken..."

    e naabiim mina koyyim? burada gordugumun ambalajini degistirip turklestirerek mi aktaracagim? grey's anatomy miyim ben ki turkce senaryoya uyarlayip doktorlar diye show tv'ye gazlasinlar? ibis demezler mi adama?

    ben kendime ibis dedirtmem arkadas.

  • doğrusu, milli bayramlarda eve türk bayrağı asmak olan eylemdir.

    artık ağız burun öyle bir yamulmuş ki millî diyemiyor bazıları.

    milli bayram lan adı üstünde. diğeri de bayrak. türk bayrağı. asacam tabi sana mı sorucam hırt!

  • "şunu hemen söylemeliyim ki, benim ya da diğer ateistlerin din karşısında ara sıra takındığımız bu düşmanca tavır sadece kelimelerle sınırlıdır. ben ilahiyat kaynaklı bir anlaşmazlık yüzünden hiç bir yere bomba atmayacağım, kimsenin kafasını kesmeyeceğim, kimseye taş fırlatmayacağım, kimseyi çarmıha gerip yakmayacağım, kimseye işkence etmeyeceğim veya gökdelenlere uçakla çarpmayacağım." sözünün sahibi.

  • öncelikle, bir düzenlemenin bazı katakullilerle aşılabiliyor olması, o düzenlemenin hiçbir etkisi olmayacağı anlamına gelmez. ha belki %100 etkili olmaz da, katakulli yapanlar nedeniyle %80 etkili olur, %50 etkili olur, ama olur yani, illa ki etkisi olur.

    ikincisi, bahsedilen çözümlerin hiçbiri çözüm değil. anasının, babasının, oğlunun, kızının adına alır deniyor. günde 3-4 araba satan galeriler var, daha küçükleri için düşünelim, günde 1 araba satan bir galerinin böyle bir teşkilat için 120 kişiye ihtiyacı var çünkü gerçek kişiler yılda en fazla 3 araba satabiliyor. her galeri için, adına araba alacak kadar güvendiği en az 120 kişilik hülleci bölüğü kurmak ne kadar mümkünse, düzenlemenin etkisi de o kadar azalacaktır. daha büyük galerilerin tabur ya da alay kurmalarında fayda olacaktır.

    üçüncüsü, galerici alır 6 ay bekler diyenler için. yine günde 1 araba satan orta halli galeri örneğimizden gidelim. 6 ay sonra günde 1 araba satmaya devam edebilmek için, 6 ayda 180 adet sıfır araba alması lazım. hepsini clio aldı desen, 90-100 milyon lira sermayeye ihtiyacı var. galeri büyüdükçe sermaye gereksinimi artıyor. bütün galericilerin bu kadar sermayesi var mı? hayır. sermaye yetersizliğinden bir kısım galericiler devre dışı kalacak mı? evet.

    dördüncüsü, kilometre şartının gerçekten kontrol edilebildiği bir senaryoda, kilometresiyle oynanmış arabalara olan talepte hiç düşüş olmayacak mı? milletin, aman taklalı sanmasınlar diye kazalı arabaları tamir ettirmediği bir ülkede, kilometresiyle oynanmış ya da bir ekipman yardımıyla veya yolda 6 bin km yapmış bir arabanın gerçekten sıfırından daha pahalıya satılabileceğini düşünen var mı?

    son olarak da, depolama ve finansman maliyetlerini geçtim, sırf 6 ay elde tutulan arabanın trafik sigortası ve mtv yükü bile pek çok galericinin belini bükmeye yeter.

    özetle, mevcut yönetimden beklenmeyecek kadar başarılı bir hamledir. sıfır araç stokçuluğunu ciddi anlamda azaltacaktır, fiyatlara etkisi ise daha pek çok etkene bağlı olduğundan zamanla görülür.

  • bir fahrettin koca açıklaması. karakter sınırlaması nedeniyle kısaltılan açıklamanın tam hali; "29 temmuz'dan bu yana ağır hasta sayımız 8 kat arttı, vefat eden sayısı 8 kart arttı; evde semptomu olmayanın sayısı mı sizin için önemli?". hayır dalga geçmeyi artık alenen yapmaya başladılar. en son da damat efendi, ben dolara bakmıyorum diyordu.

    kaynak

    edit: bazı yazarların hassasiyeti üzerine argo kelimeleri kaldırdım.

  • içinde herkesin bilmediği gizli diyarların olduğu oyun. adım adım anlatmaya çalışacağım hata ile karşılaşırsanız iletebilirsiniz.

    1- yarattığınız bir simi, "willow creek" de bulunan "crick cabana" adlı eve yerleştirin veya orayı ziyaret edin.

    2- bu evin bahçesindeki nehrin kenarında diğerlerinden farklı bir ağaç var. bu ağaca gelip "view" seçeneğini seçin. bu işlemi, yeni bir seçenek çıkana kadar yapın. çıkan yeni seçeneği de başka bir seçenek çıkana kadar seçmeye devam edin. çıkan her yeni seçeneği seçtikten sonra ağaçta bir kovuk oluşacak. bu kovuğun üstüne gelip "explore" seçeneğini seçiniz. daha önceden keşfedilmişse eğer "travel to sylvan glade" sekmesini seçmeniz yeterli.

    3- siminiz ağaç kovuğundan içeri girdikten sonra bir dizi sekmeler çıkacak. bunlardan ilkinde "follow the sound". ikincisinde "follow the downstream". üçüncüsünde "enter the mist". dördüncüsünde ise "travel to glade" sekmesini seçiyoruz.

    burda bambaşka bir diyar çıkıyor karşımıza. pembe kayalar, gök kuşağı manzaralı şelale, berrak bir nehir, göl, çeşit çeşit çiçek ve meyveler.

    ee artık gerisi size kalmış.

  • o güzel atlar o guzel gökyüzünün yeşil cayirlarında kosturuyor şimdi.

    atın eşşeğine jokeyin picine kaldik