hesabın var mı? giriş yap

  • sherlock holmes 19. yüzyılın en meşhur kokain kullanıcısıdır. peki neden kokain kullanmayı tercih etmiş bakalım:

    sherlock holmes romanlarının ikincisi, 1980 yılında yayınlanan dörtlerin işareti'dir. bu romanda ünlü dedektif deri çantasından bir şırınga çıkarır, kolunu sıvar ve kendine bir enjeksiyon yapmak için hazırlanır. bu sırada meraklı gözlerle izleyen doktor watson'a "bu kokain, yüzde yedilik bir çözelti. denemek ister misin?" diye sorar. görsel

    sherlock holmes, ilk yazılı eserlerinin yayınlanması ile birlikte 19. yüzyılın en ünlü kurgusal kokain kullanıcısı oldu. holmes öykülerinin ilk eleştirileri, "birinci sınıf bir gizemi çözmekle ya da başka bir gizemin eksikliğinden dolayı kendisini kokain ile teselli etmekle meşgul bir özel dedektif" imajından etkilenerek yapıldı.

    yaratıcısı sir arthur conan doyle 1930 yılında öldüğünde bir gazete sherlock holmes'dan "kokain moda olmadan önce kokain kullanan bir adam" şeklinde alaycı bir dil ile bahsetti.

    conan doyle'un sherlock holmes'un tercih ettiği uyuşturucuyu kokain olarak seçmesinin ve viktorya halkının hem sherlock holmes'u hem de onun "yüzde yedilik çözeltisi"ni benimsemesinin nedenlerini anlamak için, viktorya döneminin sonlarında kokainin genel konumu hakkında bilgi sahibi olmamız gerekiyor.

    kokain alkaloidi, 1850'lerde koka bitkisinin yapraklarından izole edilmiş ve ayrıştırılmıştı. ancak 1884 yılına kadar yaygın olarak bilinmiyordu. o yıl, viyana genel hastanesi'nde çalışan genç bir göz doktoru olan karl koller, hafif bir kokain çözeltisinin lokal anestezik gibi davranabileceğini keşfetti. keşfi, (lokal anestezinin başlangıcı kabul edilir) büyük ses getirdi.

    1880'lerde ameliyat acısını giderebilen ancak hastayı uyanık tutabilen bir ilaç mucize gibi görünüyordu. kloroform gibi genele anestezikler onlarca yıldır kullanılıyordu ancak kullanım alanları sınırlıydı ve bazı büyük riskler içeriyordu. birçok doktor ve hasta birinin ameliyata alınmasının ölümüyle (anestezi sonrası uyanamamasıyla) sonuçlanacağından korkuyordu. buna karşın kokain, çok sayıda küçük ameliyatın (diş, burun, boğaz ve cilt ameliyatları gibi) genel anestezi tehlikesi ve zorluğu olmadan yapılmasına olanak sağladı.

    20. yüzyıla girmeye hazırlanan bir uygarlık için kokain, gerçekten çığır açan bir teknolojik atılım gibi görünüyordu. ingiliz tabibler birliği başkanlarından biri olan henry power, "kokainin keşfiyle yeni bir çağ başlamış gibi görünüyor" dedi. kokain hızla ünlü bir uyuşturucu haline gelmeye başladı. gazetelerde kokain hakkında manşet üzerine manşet atıldı.

    chambers’s journal, "son mucize kokain" şeklinde manşet atarak dönemin modunu yakaladı ve haber içeriğinde "kokain tıp dünyasının gözleri önünde bir meteor gibi parladı ancak bir meteordan farklı olarak, etkilerinin kalıcı olduğu kanıtlandı; hastalıkların yıkımı ile savaşta geleceği domine edecek." diye belirtti.

    20. ve 21. yüzyıllardan aşina olduğumuz uyuşturucu kısıtlamaları ve mevzuatı, viktorya döneminde pek ölçüde bilinmiyordu. sonuç olarak, bu yeni mucizevi ilaç, ameliyathane dışında popüler hale geldi ve hızla kullanılmaya başlandı.

    viktorya dönemi insanlarının gözünde kokain, hem ağrı kesici hem de uyarıcı olarak popüler bir evde tedavi yöntemi olarak görüldü. sıklıkla deniz tutması, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların tedavisinde kullanıldı. boğaz pastillerinin ve ağrı kesicilerin yerini aldı. diş ağrısı için damla formunda satıldı. görsel

    1986 yılında popüler olan bir ev yapımı soğuk algınlığı kürü, kokainin, öğütülmüş kahve, mentol ve pudra şekeri ile karıştırılmasını ve enfiye olarak kullanılmasını öneriyordu.

    kokain, modern uyuşturuculardan bekleneceği şekilde olmasa da moda dünyasında da yerini aldı. 19. yüzyılın sonlarında, viktorya döneminde şaşırtıcı bir şekilde popüler olan bir dövme modası ortaya çıktı. kokain, dövme yapımı sırasında iğnenin acısının dindirilmesi için ideal bir araç olarak kabul edildi.

    bazı gazeteler dövme yaptırma işlemi için "birkaç yıl önce çok acı verici bir operasyondu ancak kokainin keşfi onu ağrısız hale getirdi" diye yazdı.

    dönemin ünlü dövmecileri, jermyn street'ten sutherland macdonald ve yokohama'dan hori chyo (bir amerikan milyonere dövme yapmak için 2.400 sterlinlik, o dönem için müthiş bir ödeme aldığı söylenir.) müşterilerine ne kadar kapsamlı bir dövme isterlerse istesinler cilt altına enjekte edilecek kokain ile en ufak bir ağrı hissetmeden yaptırabileceklerini belirtmiştir.

    bu yeni keşfedilen ilaca olan yaygın ilgi, conan doyle'un, kurgusal dedektif sherlock holmes'e kokain kullandırmasının sebeplerini açıklıyor. kokain 1890'larda hala "yeni ve muhteşem" görünen bir keşifti. modern teknolojinin insanların hayatını çok çeşitli şekillerde iyileştirebileceğinin sembolüydü.

    sherlock holmes da aynı en modern ve bilimsel araştırmacılardan biri olarak yaratılmıştır. hayata yaklaşımı o kadar rasyonel ve bilimseldir ki dr. watson, holmes'ün bazen bir insandan daha çok bir otomasyon ya da bir hesaplama makinesi gibi göründüğünü belirmiştir.

    19. yüzyılın sonlarındaki tıbbi keşiflerin en "devrimcisi" olan kokain, holmes karakterinin bu yönüne mükemmel şekilde uyuyordu. "en modern ve yenilikçi dedektif için en modern ve yüksek teknolojili ilaç."

    ancak zaman geçtikçe sherlock holmes'un kokain kullanmayı sürdürmesi conan doyle için daha zor hale geldi. 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde kokain bağımlılığı ve toksikoz risklerini daha yaygın olarak biliniyor ve anlaşılıyordu. 1904'de doyle, kayıp rugby oyuncusu'nda (the adventure of the missing three-quarter) sherlock holmes'un yüzde yedilik çözeltiden vazgeçmesine karar verdi.

    kariyerinin geri kalanında, sherlock holmes, kendini tütün ve sade kahve içmekle sınırladı. ancak dedektifin kokainle ilgili ilk deneyimleri, bazı ilaçlara yüklediğimiz anlamların zaman içinde nasıl değişebileceğinin canlı bir örneği olarak kaldı.

    kaynak: historytoday

  • elden 13 milyon 900 bin dolar verip, faizsiz şekilde verdiği kadar kazanmaya çalışan cahil bir insanın dolandırıldığı olaydır.

    her ay az az verip, bunları iyice zeki olduklarına inandırmış ablam. tabii bunlar zeki değil, sadece kendilerini kurnaz sanan doyumsuz tipler.

    neyse bu tarz anadolu köylüsü zihniyetine de üzülmeyelim.

  • yaklaşık 4.5 senedir benim bu kişi.
    aslında her şey kafada bitiyor, düzenli spor da şart tabii.
    sabah 6.15 gibi uyanıyorum. zaman ayarlı kahve makinesi aldım, alarmla beraber kahvem hazır oluyor.
    hızlıca kahvemi yudumlarken akşamdan hazırladığım spor çantamla fitness merkezine geçiyorum.
    bu kısım çok kritik, en az 5 km koşmadan güne başladığımda, gün içinde bitkin oluyorum.
    koşu bandında ter atarken çin ve abd piyasalarında gece neler olmuş hızlıca tahlil ediyorum.
    spor sonrası da vitamin bar'da cornflakes’imi yerken gün içinde atılacak e-mailleri hazırlıyorum.
    saat zaten 8.30 oluyor bu vakte kadar ve ofise geçiyorum.

    güne erken başlamak, zinde uyanmak çok önemli ve tamamen motivasyon meselesi, abartılacak bir durum yok...

    ...demek isterdim ama snooze’un dibine vuruyorum sabahları, neredeyse uyku sürem kadar snooze ediyorum. heil snooze.

    debe edit: yoğun talep üzerine kahve yapan çalar saat

  • iki çok çarpıcı cümle içeren konuşmanın yer aldığı video:

    "aslında bayağı kontrollü gidiliyordu ama umre işi mahvetti."

    "söylendiği gibi yüzlerde değil artık, binleri buldu vakalar."

    hepimize geçmiş olsun.

  • az once cumhurbaskani sifati ile birinin

    - chp, mhp, hdp'ye oy vermeyin, pisman olursunuz.

    cumlesini sarfettigi yayindir.

    akabinde de

    - bunu soylemek zorundayim. halkimi uyarmak benim gorevim.
    uyarmazsam halkim bana yolda, sokakta hesap sorar.
    neden bizi uyarmadin ? diye.

    seklinde devam etmistir.

  • (bkz: yakıt cimrisi)

    genellikle az yakıyor diye el arabası gibi kullanıldığı için 200.000 kilometreye yaklaşan dizel arabalar için kullanılır. motor emekli olup bir sahil kasabasına taşındıktan sonra yakıta ihtiyaç duymuyor heralde.

    (bkz: değişeni yoktur)

    genellikle "sol ön çamurluk, kaporta, arka tampon, bagaj kapağı ve tavanda lokal boya vardır" şeklinde devam eder.

    meali: araba şarampole yuvarlanıp 3 takla attı, ama sonra yeniden dört tekerlek üzerine düşünce biz ümidi kesmedik. yakıt deposu delindi, motor çatladı, sakız yapıştırdık.

  • ''benim babam hala çalışıyor. babamın sabah erken kalkıp işe gitmesi bana koyuyor.'' demişsin ya güzel kardeşim. 2006 yılında barcelona'nın kaptanı puyol'un babası öğleden sonra nerede olur? el corte ıngles'de alışverişte? marbella'da golf mü oynar? dünya turundadır; tokyo'ya az önce mi inmiştir? lebiderya evinde, dizlerinde battaniye; kitap mı okur? diagonal'de yürüyüşe mi çıkmıştır? şehir kulübünde briç masasında ayakları mı uyuşmuştur? barcelona kaptanının babası öğleden sonra nerede olur? oğlu deportivo la coruna maçı için el prat'dan takımla havalandığında bir iş makinesinin üzerinde de olurmuş. 56 yaşındaymış. iş kazası. puyol, la coruna'ya indiğinde "baban öldü" demişler. barcelona'ya 200 km uzaklıkta puyol ve kardeşi putxi'nin doğup büyüdüğü yerde. babalar hep ölür. milyon dolarların da olsa ölür... sen oturup o kadar milyon kazanırken hala babam çalışıyor ve bu bana koyuyor diyorsan, kusura bakma ama güzel kardeşim, biz yaşamayalım geberip gidelim. aceto balsamico'ya saygılar.

  • beşiktaşlı olan şahsımı gülümsetmiş olay. ne güzel lan işte. illa laf sokmaya çalışmak zorunda değilsiniz. insanlar normal tepki vermeyi unutmuş artık.

  • okulda bir arkadaş anlatmıştı böyle bir yöntemi. kız epey bir güzel. eleman çekingen bir fotoğraf öğrencisi. kızın uzaktan fotoğraflarını çekiyor. bunun için ciddi bir mesai harcıyor.
    günlerce, haftalarca kızın yolunu gözlüyor.
    bazen kar yağıyor, sırf onun beyazlar içinde bir kardelen gibi yükseldiği bir kare için bekliyor.
    bazen yağmur, fırtına hiç dinmiyor, eleman yılmadan bekliyor...
    en sonunda kızın çok güzel bir karesini yakalıyor. çok doğal ve kızın tüm güzelliği, fotoğrafa yansımış... eleman o kareyi çerçevelettirip hediye paketi yapıyor.
    kız bir gün okulda yürürken, tüm cesaretini topluyor ve karşısına çıkıyor.
    şaşıran kızla hiç konuşmadan elindeki paketi veriyor.
    kız paketi açıyor, kendi fotoğrafına bakıyor...
    bir süre sonra kız hüngür hüngür ağlamaya başlıyor.
    "hiç kimse benim için böyle bir şey yapmadı" diyor...
    olayı dinleyenler, heyecanla soruyor;
    ee peki sonra, eleman kızla sevgili oldu mu?
    anlatıcı yanıt veriyor...
    bizim eleman çok çirkindi laa, kız kabul etmemiş...

    kıssadan hisse: önemli olan yarışmaktı...

    oha: 500 küsür favori ve 2015'in en beğenilen entry'lerinden biri olmuş. emeği geçenlere sevgiler.

  • yolun devamını göremediğiniz yerlerde mutlaka yavaşlayın ve görmediğim yerde bir araç durmuştur diye düşünün. hayat kurtarır. 100 kere boşa yaparsınız ama 1 kere işe yararsa hayat kurtarır. tepe üstlerinde, ani virajlarda vs. vs.

    bir de trafik lambalarina kesinlikle güvenmeyin, kirmizida durmayan bir kamyonun sürücüsü suçlu olur ama siz ölü olursunuz, onun giydiği hüküm sizi geri getirmez. 15 sene kadar önce 1 saniye ile biçilmekten kurtulduk bu sebeple. her zaman yolun boş olduğunu gördükten, kimsenin gelmediğine emin olduktan sonra hareket edin.

  • sahilde balık tutan insanların yanından yürürken, denizdeki en uzak noktaya atmak için uğraştıkları oltanın o en ucundaki minik iğnenin gözümün altı gibi derimin incecik bir noktasına saplanıp kalacağı korkum var, evet.