hesabın var mı? giriş yap

  • hindistan'da gelin, basit bir toplama işlemini yapamayan damadı nikah masasında terk edip gitti.

    --- spoiler ---

    hindistan yerel basınında yer alan haberlerde, bir gelin, düğün sırasında "15 artı 6 kaç eder" diye sorduğu damadın 17 cevabını vermesi üzerine evlenmekten vazgeçti. damadın ailesinin ikna etmeye çalıştığı gelinin, evlenmeyi kabul etmediği, damadın eğitimi konusunda kendisini kandırdığını söylediği belirtildi. yerel polisinin, ailelerin düğünden önce birbirlerine verdikleri hediyelerin iadesine ara buluculuk ettiği kaydedildi. evliliklerin genellikle görücü usulü yapıldığı hindistan'da gelinle damadın, nikahtan önce birbirlerini tanıma şansı olmuyor.
    --- spoiler ---

    40 yapar deseydi belki kabul ederdi gelin.

  • çok sık duyulabilecek bir siklemezlik örneği arkadaş cümlesidir. genelde yüzeysel bir erkekten gelme olasılığı yüksektir. karşısındaki anlatır zor durumda olduğunu, aşık olduğunu, kıza bir türlü yaklaşamadığını, kızın tepkisinden onu reddetmesinden korktuğunu, ne yapması gerektiğini bilmediğini, vs.. ama tabi karşısında dinleyen de bir erkek olduğu ve duygular hakkında konuşan bir hemcinsine maksimum 3 dakika konsantre olabildiği için. harika cevap fazla bekletilmeden kendisinden gelir;

    - abi seviyorsan git konuş bence.

    nasıl akıl dolu değil mi? bizim aklımıza gelmemişti halbuki..

  • 1.370.000.000 tl maliyeti varmış. yazı ile : bir milyar 370 milyon tele.
    hani avkti zamanında altı sıfır attık ya, onu atmasaydık; şu an 1.370.000.000.000.000 tl olacaktı. okuyabildiniz mi bu rakamı?

    aklım, dimağım durdu.

    hala bu adama tapınıyorsunuz ya, sizi eşşekler tepsin de def olup gidin üllkeden. biz kendi kendimize tekrar var oluruz amk.
    bu ne be!

  • işin en ilginc olanı vatandaslar 3 hayvan bi cocuga saldırırken vaziyeti izleyip, 3 yaratıgın kaçması ve cocugun bunları takıp etmesı üzerine olaya mudahele edip cocugu engellemeye calısıyorlar.bizim milletın kıcı neye yetıyor anlamıs olduk.

  • bir arkadaşım sahipti bu arabaya. çalıştı heves etti aldı. helali hoş olsun. bir de hacı babası var bu arkadaşımın. o da renault clio symbol kullanıyor, esnaf adam.

    bir süre sonra arkadaşım bu aracın çok yakmasindan yakınmaya başladı. evde de iki araba var, bizim arkadaş da sabahları babasindan erken kalkıp clio yu kapiyordu. haci amcamiza da sciroocco kaliyordu haliyle. o da garibim ne yapsin mecbur kullanmak zorunda kaliyordu beyaz renkte ve siyah cam filmli şık, sportif sciroccoyu mütevazı hacı sakalı ile istanbul trafiğinde.

  • yeni şarkısının reklamı için bile eski sevgilisine muhtaç olan müzisyen. ayşe arman'a verdiği röportaj o kadar sahte, o kadar kurgu ki okurken acıdım haline...pr cısı da bir hevesle ayşe arman'ı aramışta herşeyi anlatacakmışta aklınca adamı aklayacak. anlattıkları nereden tutsan elde kalıyor. empati yapayım diye zorluyorsun, olmuyor. sanki kadınla silah zoruyla birlikte oldun. sen 18 yıl bu kadının her türlü imkanını kullan, sömür; sayesinde prodüktör ol, inşaat şirketi sahibi ol, şan şöhret sahibi ol, sonra maddi manevi alacak hiç birşeyin kalmayınca, " panik atak oldum de, beşik kertmesi gibiydik" de. hastir len derler adama... biz senin ezik olduğunu zaten biliyorduk ama senin ağzında da duymayaydık keşke.

    hep kadınları suçlarlar ya," ünlü zengin adamı buldu, artık ona ihtiyacı kalmayınca bıraktı " derler. işte bu adamında o kadınlardan hiçbir farkı yok. ulan biraz adam olun be, aşk bitti de, sıkıldım de, başka birine aşık oldum de eyvallah... sana yıllarını vermiş sevgilini yermek, "ama o da ruh emici kadındı ühühühü, ayrılmasam ölecektim" demek nedir len??

    edit: kendisi hakkında yapılan yorumlara çok sinirlenip akıllara ziyan bir açıklama yayınlamış.* bu röportaj tam bir pr fiyaskosu olma yolunda ilerliyor, iletişim fakültelerinde ders olarak okutulmalı. öncelikle kendi adıma demir demirkan'dan nefret etmiyorum, niye edeyim? sertab erener fanı değilim, hiç olmadım. pazar kahvaltısında gazetelere göz gezdirirken okuduğum bir röportaj üzerine yorum yaptım. zaten bu röportaj herkes okusun diye değil miydi? o zaman yapılacak eleştirilere de açık olacaksın.
    sertab-demir birlikteliği başladığında bende 16-17 yaşlarındaydım. nasıl başladı devam etti, yaptıkları işler vs bize yansıtıldığı kadarıyla biliyoruz. hatta kendisinin 2000lerin başında göçmen şarkısının olduğu albümünü almışlığım bile vardır. az çok bizde türk rock müziğini takip ettik, 2000lerin başındaki türkçe rock patlamasındaki konser seyircisi bizdik. yani kendisinin itham ettiği gibi pür cahil halimle minik odamda, sınırlı internetimle, aşağılık fakir bir magazin manyağı olarak burdan kendisine nefret kusmuyorum. burada olay senin müzik dehan değil, ayrılıktan sonra nasıl bir adama dönüştüğündür canım kardeşim.
    olaya sertab-demir ilişkisi olarak değil herhangi sıradan bir çiftmiş gibi bakınca da sonuç değişmiyor. iyi-kötü birşeyler yaşandı bitti, bir taraf yoluna devam ederken, diğeri egosuna kibrine yenilip 18 yıllık ilişkisini bir kalemde harcayıverdi.
    aslında herkesin bu kadar olumsuz tepki vermesinin sebebi, yıllardır çizilen demir demirkan imajının yaldızlarının dökülmesiyle birlikte ortaya çıkan adamın yarattığı hayal kırıklığıdır. demek ki sertab'la birlikteliği gerçekten çok iyi bir projeymiş ki, bir adamı yıllarca son derece başarılı bir pr çalışmasıyla olduğundan iyi gösterebilmişler.
    ayrıca yaygın düşüncenin aksine demir'le müzikal birliktelik eurovision dışında sertab'a hiç yaramamış, özellikle "turuncu" albümüyle beraber sertab'ın kariyeri düşüşe geçmiştir. soner sarıkabadayı şarkısı "bu böyle" ye kadar da sertab ın 2000li yıllarda esamesi okunmamıştır.

    büdüt: istek üzerine demir demirkan'ın resmi sitesindeki açıklamanın linki eklendi.

  • kullandıkları uçaklar; nf-5'tir.

    sözkonusu bu uçaklar; akrobasi çalışmaları esnasında uçuş sistemleri ve performansları sayesinde akrobasi uçuşuna en uygun uçak olarak seçilmiştir. uçakların aerodinamik sürüklemeyi arttıran chaff/flare dispanser üniteleriyle, top namluları sökülerek iptal edilmiş, bu bölgelere yapısal tadilat uygulanmış; borda paneli, pilotlara kullanım ve görüş kolaylığı sağlamak için yeniden dizayn edilmiş; daha iyi görüş alanı sağlamak için, kokpitte yer alan aynalar, f-4 uçaklarında kullanılan aynalarla değiştirilip, ilave bir ayna takılmış; uçağın gösteri amacıyla duman salabilmesi için, yakıt deposu olarak kullanılan kanat ucu depolarının diğer depolarla irtibatları kesilerek boya tankına dönüştürülmüş, tank içindeki boyanın egzoza pompalanabilmesi için boya tankı içine hidrolik bir pompa takılmış ve uçakların gövdesi şu anki haline boyanmıştır. yapılan bu tadilatlara ilave olarak, uçuş sonrası performans değerlendirmelerinin etkinliğinin arttırılması maksadıyla 2000 yılında uçaklara 3 eksenli vtr (kamera kayıt sistemi) sistemi eklenmiştir.

    gösteri sırasında uçakların arasındaki mesafe 3 feet'tir. yani 1 metre. 200k ile 520k arası sürat yapmaktadırlar. yani 370 km/saat ile 960 km/saat. toplu hareketlerde 5g civarı çekmektedirler. solo pilotlarının yaptığı hareketlerde ise uçağın limiti olan -3/+7.33 g arası değerler kullanılmaktadır. örnek vermek gerekirse 80 kg. olan bir pilota, 5g kuvveti altında binen yük 400 kg. olmaktadır. pozitif g kuvveti kanın vücudun baş tarafından alt kısımlarına doğru akışına sebep olarak beyne giden kan miktarının g kuvveti ile orantılı olarak azalmasına dolayısıyla görüşte daralma, görüşün tamamen kaybolması, hatta bayılmaya bile sebep olabilmektedir. bu yüzden anti g-suit kullanırlar. bu mekanizma; vücudun alt kısmını, yani bacaklar ve karın bölgesini g altında basınçlı hava ile şişirerek sıkar ve böylece kanın alt kısımlara toplanmasını önleyerek; pilotun g toleransına 1.5g'lik katkı sağlar.

    hal böyleyken; haklarında yok osuruktan teyyaredir, yok tırttırlar, yok israil uçağı gelse pistten kalkamazlar gibi cahil cühela yorumlar yapmak elbette çok komiktir.

    gösteri uçağı arkadaşım bu. dünyada sekiz süpersonik uçakla gösteri yapan tek akrotim. savaş olsa bunlar mı girecek savaşa sanıyorsun? uçakların çıkardığı sesten kafan karışmış senin. bi dahaki sefere kulaklarına tıkaç falan tak, işe yarıyor.

  • o manken arkadaşların gerçek hayatta başörtüsü taktığı yanılgısına düşen kişi beyanı