ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran fıkralar
-
bitmeyen fıkra
patron, sekreterine talimat verir:
- bir haftalığına iş için yurt dışına çıkacağız. ona göre hazırlan...
sekreter kocasını arar :
-patronla bir haftalığına yurt dışına çıkacağız. sen başının çaresine
bakarsın artık...
kocası sevgilisini arar:
-karım bir haftalığına yok. bu haftayı beraber geçirelim.
sevgili, özel ders verdiği minik çocuğu arar :
-bu hafta sana ders veremeyeceğim. gelmene gerek yok.
minik çocuk dedesini arar :
- dedeciğim, bu hafta dersim yok. öğretmenim yok. bu haftayı beraber geçirelim.
dede (1.bölümdeki patrondur) sekreterini arar:
-bu haftayı torunumla geçireceğim. gezimiz iptal oldu. gidemeyeceğiz...
sekreter kocasını arar:
-gezimiz iptal oldu. gidemeyeceğiz!
koca sevgilisini arar:
-bu hafta beraber olamayacağız. karımın gezisi iptal oldu.
sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar:
-bu hafta sana ders verebileceğim. işlerim iptal oldu.
minik çocuk, dedesini arar :
-dedeciğim, öğretmenimin işleri iptal oldu. bu hafta beraber
olamayacağız. çok üzgünüm!
dede sekreterini arar:
-merak etme! bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz.
debe editi: bir çok mesaj aldım. ilginize teşekkür ederim. fıkraların devamı gelecek... :)
edit: bu fıkra mükerrerdir...
avrupaya giden doktorların pasaportu iptal edilsin
-
bak cahil arkadasim, kimse bu ulkede bedava yasamiyor. her insanin annesi, babasi, akradasi vs.. esek gibi vergi oduyor.
ondan dolayi sacmalamak otesinde birsey soylemiyorsun. okuyan insanlari devlet degil anne babalari okutuyor.
kaldi ki kimse sen hakaret et diye senin agiz kokunu cekmek zorunda degil.
gözlüklü erkeklerin tipsiz olması
öğretmen öğrenci diyalogları
yedi gazetenin aynı gün aynı başlığı atması
-
ülkemin rezaletlerindendir.
http://i.imgur.com/b88huop.png
sonra biz satılmış medya dediğimizde kızıyorlar.
edit: link patlamıştı değiştirdim.
bir edit daha: 7 imiş. http://3.bp.blogspot.com/…n-7-haziran-2013-cuma.jpg
son edit: linkte 7 manşet bir araya getirilmiş imajı değiştirdim.
2 mayıs 2019 cumhurbaşkanlığının metro kararı
-
ankara ve istanbul'da ulaştırma bakanlığı tarafından yapılan metrolarına harcanan paranın belediye ödeneklerinden kesilmesine karar verilmesi şeklinde olan karardır.
daha önceki düzenlemeye göre, ulaştırma bakanlığı metroları yapıyor ve metroların karlarından %15 ödeme alıyordu. akp'nin en büyük metropolleri kaybetmesinin ardından alınan bu kararla, daha önceki yıllarda 5 katına mal edilen metroların maliyetleri de yeni yönetimlerin sırtına bindirildi. kaynak
akp milli irade ile kavga ediyor. akp'ye oy vermeyen büyükşehirleri cezalandırma politikasını bu millet görmeyecek sanıyorlar.
bu tip politikalar taşrada etkili olabilir, insanlar "aman hizmet azalmasın" diye güçlüden yana olabilir. ama büyükşehirlerde tam tersi bir etki yaratıyor. zira büyükşehir insanı daha bilinçli oluyor, vergisiyle yapılan hizmeti almak için oy tercihlerine karışılamayacağını biliyor. büyükşehirlerin iradesiyle inatlaşmamak lazım.
edit: kaynak eklendi.
edit2: aklıma gelen bir husus da şu; ankara ve istanbul'da merkezi yönetim tarafından yapımı devam eden, hatta yapımına ileride başlanacak hatlar da var. bu durumda merkezi yönetim aslında diyor ki; ihaleyi ben yapayım, müteahhiti ben seçeyim, kendi yandaşıma ihaleyi istediğim fiyattan ben vereyim, belediye de bunu ödesin. madem öyle, bundan sonra yapılan metroların paralarını belediyeler ödeyecek o zaman devlet bu inşaatları ve projeleri derhal belediyelere devretsin. bundan sonra da beş kuruş harcamasın. yoksa bu karar, yandaş müteahhitleri, chp'li belediyelerin kasasından doyurma amacını taşıyor demektir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bu gün düşürülen rus uçağının gündem olmasıyla bir arkadaştan:
uçağı falan geçtim de nükleer savaştan sonra bizi bulacak uzaylılara eski bir iett çalışanının 3. dünya savaşı çıkardığını nasıl anlatıcaz?
kılıçdaroğlu adaysa anam avradım olsun oy vermem
-
“siyasetten silinsin aga. istemiyorum bu kalıpsızı ya. nefret ediyorum. bütün başımıza gelenler bu adamın yüzünden.”
diyen bir zihin 20 yıldır bu ülkeyi yönetenleri sorumlu tutmuyorsa s.kerim onun oy verme hakkını…
kılıçdaroğlu yüzünden emekli maaşları düşük
-
bu mantikla sucu allaha yuklemek de mumkun. fantastik bir ulkeyiz.
--- spoiler ---
sayın demirel’in 1991 yılında popülizm sonucu emekli yaşını 38’e kadar indirmesidir. o dönemde de ssk’nın genel müdürü kılıçdaroğlu’dur.kilicdaroglu'nu da yaratan allahtir.
--- spoiler ---
edit: taytsiz kral'in uyarisi ile, -de ayri.
devrimcilerin dia-sa'yı kamulaştırması
-
gençliğinde ankaralı bir devrimci olarak istanbul da kurumun genel merkezinde aktif rol almak için gittim
istanbul daki devrimci çeşitliliği ilk başta beni şoka uğrattı aslında
herkes devrimciliği kendi dünyasına göre yorumluyor ve ona göre davranıyordu
evrensel literatürmüş
devrimciliğin etik anlayışı ve hoşgörüsüymüş
nerdeeeee
ev tutmamız gerekiyodu
bende beşiktaşta bi teras katı buldum
şahane bi manzara
binanın sahibi ve sülaleside o binada oturduğu için biraz sorun yaşıyacağımızı düşünerek işe giriştim
ne devrimciliğimizden nede solculuğumuzdan bahsettim
eğer devrimciyiz veya solcuyuz deseydim o manzara, o teras yalan olucaktı
3 kuzeniz hikayesiyle girdim, kurumdan bir arkadaşın anneside geldi kefil oldu
devrimciyiz deseydik evi vermiceklerdi , çünkü hacı amca devrimcileri sevmezdi diye değil
devrimcilerin kira borcu takmadığı tek bir yer yok
hesap ödediği nadir yerler var
devrimcilik bu değildir çok konuştum kurumda ama anlatamadık açgözlü pinti materyalistlere
daha da rezaletini yaşadım,
bi sabah evden çıktık
beni güç bela uyandırdılar ve yarı uykulu yola düştük kuruma gitmek için
yolumuzun üstünde bir süpermarket var ve ordan kahvaltılık bişeyler alıncak
girdik içeri bi ton gezdik aldık falan kasaya geldik ben cebimdeki 20 liği arkadaşa uzattım
gerek yok ya aslı ödüyo dediler neyse ben hala uyuklama modundayım
kuruma geldik ve kızlar kahvaltı hazırlarlarken, süpermarketin sahibinin bizim kuruma ne kadar çok yardım yaptığını falan da öğrenmiş oldum
eski devrimcilerdenmiş o da, zamanın hızlılarından...
kızlar kahvaltıya çağırdığında gözlerime inanamadım
masada ne arasan var, yuuuhhh naptınız dedim
pis pis gülüşleriyle aslında sadece ekmek ve peynir parası verdiklerini öğrendim
vay amk dedim ya
adam o kadar yardım etsin siz gidin onun marketini soyun
şakamısınız lan
bendenizde yüksek tansiyon olması nedeniyle sinirlendiğimden başıma giren ağrıyla balgamlı bi tükrük salladım masaya
bi kaç gün sonrada 18 saatle doğu ekspresle geldiğim ankaradan
uçakla 50 dakikada döndüm
devrimcilik hikayesine de o günlerden beridir girmiyorum
çünkü bu ülkede gerçekten sosyalizmin ne olduğunu bilmeyen devrimciler
hayatında nutuk adlı eseri okumamış kemalistler
kuran açmamış müslümanlar var