hesabın var mı? giriş yap

  • necatibey caddesinin üst taraflarinda baslayip, içerideki kumrular sokaka kadar devam eden lojmanlarin adini aldigi mahalle. bahsettigim lojmanlar aslinda 1940li yillarda almanlar tarafindan milletvekili lojmani olarak insa edilmistir, ancak milletvekillerimiz bu evleri begenmeyince devletin tüm kurumlarina esit bir sekilde dagitilmistir, sanilanin aksine sadece askerler oturmaz. güvenligini 3 yil öncesine kadar askerler saglamaktayken, simdilerde polisler nöbet tutmaktadir.
    kizilayin dibinde omasina ragmen sehrin kalabaligindan uzak, çocuklarin rahatça disari çikip, oyun oynayabilecegi bir mekandir, severiz kendisini.

  • 2000'li yılların modası. aklıevvel bir reklamcının keşfetmesinden sonra. "kelimedeki sessizlerden birini seç iki kere yaz, ilginçlik olur,marka olur" prensip haline geldi. örnek verecek olursak: aşşk,deppo,gecce,buzz...

    edit

    nişantaşındaki "gebbe" mağazası ile şahikasına ulaşmıştır.

  • ak parti'nin bulaşmadığı, zehirlemediği tek bir nitelikli şey var mı?

    yok. özellikle muhafazakar çevrelerde yetişmiş, eğitimli kuşaklara seslenmek istiyorum;

    arkadaşlar bu mankafalı eğitimsiz hırbolara allah rızası için artık destek vermeyelim.

    hep beraber bir ortak yol bulabiliriz. üst kuşakların yaptıkları hataları birbirimize ödetmeyelim.

    inançlarımıza saygılı, düşüncelerimize saygılı, sansürsüz bir toplumu hep beraber inşa edebiliriz.

    allah rızası için lütfen. bu kabul edilebilir bir kafa değil.

  • basarili 2 (ingilizce, isvecce) basarisiz 1 (allahin belasi fince) yabanci dil ogrenme girisimi ve dil ogrenmenin kendisine dair bazi okumalardan sonra bu konuda kendimce cikardigim notlar:

    - insan beyni haftada 10 saatin altinda bir dil ile hasirnesir olmuyorsa o dili cozemiyor. yogun ve saglikli bir ogrenme icin ise min. 20 saat gerekiyor. yani haftada 10 saatin uzerinde ayiramiyorsak zaten dil ogrenemiyoruz.

    - dil ogrenmek icin cok farkli yontemler mevcut. herkesin beyni ve ogrenme yapisi ayni olmadigi icin bunlarin bazilarini deneyip kendisine uygun olanlarini (olanini degil, olanlarini) bulmasi gerekiyor. kendimize uygun olmayan bir yonteme saplanmissak dil ogrenemiyoruz.

    - öncekiyle baglantili olarak: tek bir yontem asla ise yaramiyor. sadece duolingo’dan dil ogrenen varsa sapka cikartirim. onun yanina kelime calistiracak baska app bulmak, onun yanina da dilin akisini, ritmini kavramaya yarayacak dinleme ve pratik kaynaklari eklemek gerekiyor. tek bir kaynakla, kaynak iyi bile olsa, dil ogrenemiyoruz.

    - insan beyni yeni dili ogrendigi kaynagin yontemine alisip bir sure sonra, istemeden de olsa, o yontemin kisayollarina yoneliyor. bunu asmanin yolu yine test icin birden fazla kaynakla hasirnesir olmak. yeni ogrenme, ve soru tipleri gormek. zira beynimiz konfor bolgesinden cikmadikca dil ogrenemiyoruz.

    - kitap okumak onemli, lakin kitaptaki en buyuk sorun ”sadece dil ogrenme amaciyla” kitap secmek. icindeki hikayeyi/bilgiyi merak etmedigimiz kitabi salt dil icin okuyunca bir noktada sikilip birakiyoruz. dil seviyesi cok daha zor da olsa enteresan buldugumuz bir kitabi okumaya calismak daha mantikli. icerigi ilgimizi cekmeyen okumalarla dil ogrenemiyoruz.

    - insanin hayatinin bir kismini o dilin kulturune de adamasi gerekiyor. ogrendiginiz dildeki dizilerle, sinemayla ve edebiyatla ilgilenmemiz gerekiyor. kulturune zerre ilgi duymadigimiz dili ogrenemiyoruz.

    - hangi dili ogreniyorsaniz intermediate asamasindan itibaren tum isletim sistemlerinizi o dile gecirin derim. gunluk yasantimizdaki bazi pratikleri o dile geciremiyorsak dil ogrenemiyoruz.

    - pratik yapma imkaniniz yoksa kendi kendinize konusun. konusmayi sevdiginiz konulari secin. orada kendinize biseyler anlatin. sonra biraz dinlenip ayni seyi bir daha anlatin. 6 aylik askerligimde kendi kendime konusmaktan adim deliye cikmisti ama son gun girdigim ielts sinavini da gecip yurtdisina gidebildim. en sevdigimiz muhabbeti bile o dile uyarlamaya kasmiyorsak dil ogrenemiyoruz.

    - yogun calismak iyi ama uzun vadede surekli yogun calismak da beyni yoruyor. 3 ay yogun calisip 1 ay hafifletmek genelde daha saglikli. ayrica dil calismaktan bikmamak icin de iyi bir ritm. psikopata baglarsak ve arada rahatlamazsak da dil ogrenemiyoruz.

    benden bu kadar. hemen dil calismaya geri donuyorum.

  • uzun zamandir izledigim en doyurucu program. iyi ki her gun cekiliyor, onu bile beklerken zorlaniyorum, bagimli oldum.

    biliyorum zaten kendi basina cok yeterli ve keyifli; ama biraz daha eglenelim, bir alternatif olsun diye icki icme oyunu haline getirdim *.

    istedigimiz icecegimizi hazirlayip ekran karsisina geciyoruz. asagidaki listedeki durumlar yasaninca da iciyoruz. shot da yapabilirsiniz, arzuya gore. program ilerledikce listeyi guncellemeyi dusunuyorum.

    genel:
    - kizlardan birisi aglayinca
    - gizem veya nur icin 'sen cok guzel bir kizsin' denilince
    - oyuncu, oynuyor musun, oynuyor muyum benzeri kaliplar kullanilinca
    - 'nar cicegi' denilirse
    - 'boyunu kesmis' denilirse
    - seyirciler coskulaninca
    - birileri baskasinin daha once giydigi seyi giyince veya pisti olunca
    - siyah-pembe kombinasyon yapildigi zaman

    nurella:
    - 'sebastian' dedigi zaman
    - masanin altindan nereden geldigi belli olmayan objeler cikarttigi zaman
    - kuslar gundeme gelince

    ivana:
    - 'bunun aynisindan bende de var' dedigi zaman
    - kendine bedava urun kapatinca

    kemal:
    - yerinden kalkip juri onundeki yarismaciya mudahale edince
    - gozlerini kisarak hafif yan donup elini uzatip tarzsin onayi verirse

    ugurkan:
    - 'ben 60'larda ortaokuldayim' derse

    ozlem:
    - 'ya aslinda' dedigi zaman

    program da uzun zaten kafalar iyice guzel olsun.