hesabın var mı? giriş yap

  • gemicikleri yürüttük karadan
    verdikçe veriyor güzel yaradan
    demokrasiyi de çıkarırsak aradan
    bana ne lan çıkmam saraydan

  • “zavallı” diyorum çünkü müşteriden paket iptali için fax istemek için baya düşmüş olmak lazım.

    bir paketi iptal edeceğim. telefon ettim digiturk’e. kimliğimin fotokopisiyle dilekçeyi faxlamam gerektiğini söylediler. email olmuyormuş. hayır, memlekette fax diye bir şey kalmadı. işi yokuşa sürüp zaman kazanacaklar akılları sıra. 3 saattir fax makinesi arıyorum.

    her zaman yavşak bir işletmeydiniz. hiç de bir şey değişmedi.

    edit: hellofax.com digiturk’un numarasını kara listeye almış. gönderemiyorsunuz. digiturk hellofax’ı satın almışsa şaşırmam.

  • - korelilere saldırdınız mı?
    + yok.
    - maraş'ta alevi katlettiniz mi? *
    + yok.
    - beyazıt'ta bomba attınız mı? *
    + yok.
    - tip'li öğrencileri siz mi öldürdünüz? *
    + yok.
    - inek ne içer?
    + yok.

  • butun turkiye sathinda miras paylasilan her yer. %99.9 degil %100 calisir.

    malum kucuk yerlerde fazla ekonomik deger uretilmediginden miras mevzusu din kadar onemlidir. hele belli bir yas grubunun ustu icin bu iki konu herseydir. miras dindir, din mirastir.

    buralarda biraz gulmek isterseniz "amca senin hanimin annesinden kalan bahcedeki buyuk payi kayinbiradere mi versek, malum ayetler belli" deyin. sonra arkaniza yaslanip izleyin.

  • ehliyet kurslarının eğitim araçlarında şoförün acemi olduğunu belirten uyarıcı işaretler vardır. bunu gördüğü halde sıkıştırmak için trafik canavarı olmak gerekir.

    kaldı ki tecrübeli bir sürücü bile yokuşta aracı kaldırırken sorun yaşayabilir, sırf bu nedenle birine saldırmak, hatta adam toplayıp geri gelmek tam bir şerefsizliktir.

    sonra o.ç. taksici başlığını sildirmeye uğraşıyorsunuz, önce insan olun.

  • bugün itibariyle resmi olarak başlattığım kampanyadır. madem her gün ne kadar denyo, ne kadar öküz bir millet olduğumuzdan dem vurup duruyoruz, bugün ben kendi adıma üzerime düşeni yapmaya başlıyorum daha "insan" gibi bir toplum için. yapacağım şeyler şunlar;

    öncelikle, özellikle sosyal alanlarda - metro, otobüs, bilet gişesi vs - çalışan insanlara mutlaka selam verip kısaca hal hatır soracağım.

    yolda yolakta bekleşen, oturan, bir işle meşgul olmayan insanlara gülümseyerek "merhaba" diyeceğim.

    toplu taşıma araçlarında veya bekleşilen yerlerde dertli gibi görünen insanların yanlarına sokulup "merhaba, iyi misiniz?" diyeceğim.

    gün sonunda aldığım cevapları ve tepkileri paylaşacağım.

    bakarsın destek veren çok olur, "sen de merhaba de!" kampanyası falan başlatır genşler.

  • stad kaldırılsa sanki yeşil alan yapılacak. burası türkiye. ali sami yen’e yapıldığı gibi yerine 50 katlı kuleler dikerler. sadece maç günleri olan trafik her gün olmaya başlar.

  • güneydoğu anadolu yöresinde birçok baharat (karabiber, kırmızıbiber, tarçın, kekik) ve bilumum kuruyemiş kırıntılarının (karpuz çekirdeği kabuğu, ceviz ve antep fıstığı gibi) karıştırılmasıyla hazırlanan bir yiyecek (kahverengi renkli, toz halinde bir şey bu; hani neye benzediğini merak edenler olursa diye söylüyorum).
    bu şey kahvaltılarda zeytinyağı ile birlikte sunulur (ekmeği önce zeytinyağına sonra da bu karışıma banarak yersin; gerçi ben hazzetmem ama hazzedenler bilirim).
    ayrıca bu yöredeki kuruyemişçilerde 500 gramlık paketler içinde satılır (ne de biliyormuşum be).

  • az konuşmanın ve asosyalliğin,, birşeyi yapmadan veya söylemeden önce bir kez daha düşünüp,, aslında o şeyi yapmanın veya söylemenin gereksizliğine karar vermeleri olduğunu düşünüyorum..