hesabın var mı? giriş yap

  • adam bizim milli takımı seçse şu an evinden maçı izliyor olacaktı. bir ihtimal trt'nin dandik yayınıyla izliyor olacaktı. ironiye gel. almanya'yı seçti dünya kupasını kaldıracak şimdi.

    adam ileri görüşlüymüş.

  • --- spoiler ---

    uçakta giderken hem beni hem yanımdaki teyzeyi koltuklarımızı tekmelemek suretiyle rahatsız eden ve adının rafael olduğunu öğrendiğim velede "yeter ama artık!" diye çıkıştım. yolculuk boyunca çocuğunu uyarmak zahmetine bile girmeyen pişkin adam bana "çocuk bu hanımefendi, bağlamamızı mı bekliyorsunuz?" diye karşılık verdi. ben daha elimi belime koyup ağzımı açamadan yanımda oturan teyze cevabı patlattı: "bak hele oğlum, sen daha gavur karına ağırlığını koyup evladına türk ismi koyamamışsın, şimdi de çocuğuna söz geçiremiyorsun da bize mi dilin yetiyor? o çocuk büyüyünce senin gibi olacaksa bağla evladım çocuğunu şimdiden, bağla elbet!" ben bu dobra yurdum insanını çok seviyorum çok!

    --- spoiler ---

  • arkadaşınızdan aklından sıfır-yüz arası bir sayı tutmasını isteyin.
    başka bir arkadaşınızdan aklından sıfır-yüz arası bir sayı tutmasını isteyin.
    üçüncü bir arkadaşınızdan aklından sıfır-yüz arası bir sayı tutmasını isteyin.

    üçünüde doğru tahmin etme ihtimaliniz, bu arabaya sahip olma ihtimalinizden çok daha fazla.

    dostoyevski okuyun roman kahramanı olun,
    tarantino izleyin, film kahramanı olun.
    sözlükte hayallerinizi anlatan entariler döşeyin.
    ama bu arabanın hayalini kurmayın olm.

    bu ülkede birkaç kişi bu güzel şeye binecek.
    belki bunlardan biri de ekşici bir piç olacak.
    ama binilebilecek daha güzel şeyler var,
    daha ulaşılabilir, daha güzel şeyler.
    bence onlara yönelelim.

    velhasılkelam; çok pahalı bir araba.

    edit: opel corsa dizel aq!

  • gelmiş geçmiş en güzel şarkılar arasında ilk 10'a kesinlikle girer bu şarkı. müziği, sözleri, vokalin mükemmelliği her şeyiyle resmen şaheser. klibini izlerken gözleri dolmadan durabilen biraz kalpsizdir bunu da ekleyelim.

    ''nazik günahımızdan daha tatlı bir masumiyet yok'' tek cümlede bu kadar güzel anlatılamazdı. ''nazik günah''. evet eğer bu bir günahsa nazik bir günah. yalan değil, haram değil, tecavüz değil, cinayet değil. sadece iki yetişkin insanın birbirini arzulaması. zorlamasız, içten sevgiden daha masum bir şey var mıdır dünyada? çevredeki onca gerçek kötülüğe gözlerini kapayanlar konu iki insanın birbirini sevmesine gelince bıçaklarını bilemeye başlıyorlar, çünkü onlar azınlık. çünkü dişlerine göreler. karısını döven adam görse çekirdekle izleyecek herifler sarılan iki erkek görünce mahalleden arkadaşlarını dayak atmaya çağırır. böyle iğrenç bir gerçekliğin içinde yaşıyoruz işte. azınlık her kimse risk altındadır. bu tüm dünyada böyle, ortadoğu'da ise çok daha güçlü şekilde böyle. bireysellik yoktur çünkü. herkes birine saldırırsa sadece ordan geçen adam da girer iki tekme atar konuyu dinlemeden. köpeği sopayla döveni izlerken yüzünü buruşturmayanlar öpüşen iki erkek görünce yüzünü buruştururlar.

    birbirini seven, arzulayan insanları rahat bırakın. eğer günahlarla ilgilenecekseniz önce kendinizden ve çevrenizden başlayın.

    ''only then i am human, only then i am clean''

  • dünyanın en şahane, en muhteşem annesi. karnıyarık için hazırladığı kıymalı soğanlı biberli harcın bir kısmından, ki bu genelde artan kısımdır, ekmek arası yapıp açlıktan huysuzlaşan evladına verip ihya eder sefili. o ekmek ki açlıktan telef olma noktasına gelen evlada cennet bahçesinden uzatılan bir ekmektir, değeri hiçbir şeyle ölçülemez. belki bi' tabak kuru fasulyeyle ölçülür. yok lan onunla da ölçülmez. en güzeli içine karnıyarık harcından bir miktar konulmuş çeyrek ekmek yine, en lezzetlisi en tatlısı. evet.

  • ismet berkan bey yakın aile dostumuz. kendisine whatsapp'tan sordum. "ne diyorsun ismet, enteresan bir haber değil mi?" dedim. "görüntüleri izledim, çok vahim" dedi. "ya ismet bi yürü git allahını seversen" dedim. "ben de ekmeğimin peşindeyim abi :(" dedi. "seneye bir özür patlatırım olur biter :p" diye de ekledi. "kel kafandan sen suçlusun ismet" dedim. daha mavi tık çıkmadı, du bakalım.

  • g force'tur. vücudunuzun ağırlığının katını hissetmeniz olayıdır.

    normalde dünyanın kütlesi nedeni ile şu an üstünüze 1.0g kuvvet uygulanmakta. uçak kalkarken, öylesine süratli bir şekilde bir manevra yapmaya başlıyorsunuz ve bunun da bir etkiye-tepkisi doğacaktır. bu da 1.1 - 1.2 gibi bir rakam diyebiliriz.

    bunun dışında iç kulaktaki sinir uçları diyelim, daha uçak hızlanmaya başladığında bile, tırmanış hissini algılayabilir.

    bunun yanısıra, ilk kalkış yani rotation'dan sonra bu hissiyatı birkaç kez daha yaşarsınız. bunun da sebebi "climb segments" yani tırmanma aşamalarından dolayıdır. şöyle ki;
    http://www.aero-mechanic.com/…ads/2011/03/10-36.gif

    burada görüleceği üzere 400ft e acceleration demiş ama, bindiğimiz yolcu uçaklarında 1500ft i kabul edebilirsiniz. buraya kadar dik, eldeki gücün tamamının irtifaya verilmeye çalışıldığı bir tırmanış yapılır. daha sonra 1500ft lerde burun biraz ezilerek artık gücün bir kısmı sürate vermeye başlanır. çok dikkatli dinlerseniz motorun sesinde de azalmayı duyabilirsiniz. bu da kalkış takatinden tırmanış takatine gazı düşürme işlemi diyebiliriz.

    tabi bu hızlanma amaçlı burun ezme sonrasında, istenilen sürate erişince tekrar bir tırmanış başlayacak.

    tüm bu manevralar esnasında da uçak burun çektikçe kafanızdan birşey bastırıyor gibi; burun ezdikçe de alttan havaya iktiriyor gibi bir hissiyat olacak.

    işte uçak kalkarken hissedilen şey veya şeyler böyledir.